DMT!
Arkadaşlar! Sizlerle çok önemli bir deneyimimi/keşfimi paylaşmak istiyorum. Uzun zamandır aklımı kurcalayan bir takım doğaüstü olayların, mitolojik hikayelerin, mucizelerin perde arkasını görmek ve işin aslını öğrenmek istiyordum. Yani, bunca anlatılan mucize, doğaüstü olaylar yalan mıydı? Ya bir yalana uydu insanlar ve farklı kavimler bunun devamını getirdi ve her toplum kendisine göre yonttu evrimleştirdi. Ya da gerçekti veya gerçek olduğunu sanan insanlar oldu. Bunun cevabını merak ediyordum ve sonuç itibariyle hastalıkları ve insan psikolojisini araştırırken elle tutulur birkaç bilgiye eriştim: Mitomani ve temporal lob epilepsisi (peygamber hastalığı da deniliyor) bir tür şizofreni. Yani, mitomani olan bir şizofrenin zihninde tasarladığı bir takım gerçeklikler vardır ve buna kendisi şüphesiz inanır. Çevresindeki insanları da bu gerçekliğe inandırmaya çalışır. Peki nasıl oldu da bu elle tutulamayan, gözle görülemeyen soyut bir kavrama insanlar inanmışlardır? Cevaplanması gereken en önemli sorularımdan biri de buydu. Evet, bunu sosyokültürel yapıyı ve insan psikolojisini inceleyerek birtakım sonuçlara ulaşabiliriz. Ama daha sağlam bir kanıta ihtiyaç var.
Araştırmalarıma devam ederken başlıkta bahsettiğim maddeye ulaştım: DMT! Bu madde dünya üzerinde yaşayan her canlıda mevcut. Maydanozdan, limona, köpekten balığa, maymundan insana... Bu madde insanda, beyinde bulunan epifiz bezi tarafından üretiliyor. Ayrıca, uykumuzu düzenleyen melatonin hormonu da burada üretiliyor ve bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Ancak, teknolojik ürünlerle birlikte hayatımıza çok fazla ışık soktuk ve geceleri uyuyamıyoruz, uyusak dahi zifiri karanlığa hiçbir zaman erişemiyoruz. Bu nedenle son derece sağlıksız bir ortamda yaşamımızı devam ettiriyoruz. Konuyu dağıtmadan bir yerde toparlayayım ve asıl mevzuya da giriş yapayım. Şimdi, bu DMT insan beyninde bulunan ve sağı solu olmayan tam merkezde duran epifiz bezinde üretiliyor, ancak çok cüzi bir miktarda. Bazı durumlarda ise son derece fazla üretiliyor. Doğum, ölüm ve şizofrenide! Peki, doğduk, ölmeyi bekleyemeyiz, şizofren de değiliz. Ne yapacağız? Dışarıdan almak mümkün mü? Evet, bu sorumun cevabını da aldım. Dışarıdan almak mümkün ve son derece tehlikeli, ama insan merak ediyor işte... Bir şekilde bu maddeyi içinde çokça barındıran bir bitkiye ulaştım (nasıl ulaştığımı sizlerle maalesef paylaşamayacağım) ve kullanmadan önce birkaç prosedürü yerine getirdim ve meditasyon haline geçtim. Karanlık ve sessiz ortam, rahat bir yatak, arka planda rahatlatan bir müzik ve DMT. Trans haline geçtim ve gördüklerim rüya ya da halüsinasyon değildi, tamamen gerçekti diyebilirim size. Öldüğümü ve başka bir boyuta geçtiğimi gördüm. Kelimelerle ifade edilemeyecek duygularla sohbet ettim. Tamamen zihinsel bir bağ gibiydi ve yalnız olmadığımı biliyordum. inanın, milyonlarca yıl yaşamışım gibi ama kelimelerle anlatamayacağım şeyler bunlar. Dünya üzerinde daha önce adı hiç anılmamış şeyler. Şeyler diyorum ama bu belgisiz kelime bile ifade edemeyecek kadar net ve dünyevi geliyor. Peygamberliğimi ilan edebilecek durumdaydım, inanın buna. Büyük bir travmaydı benim için, hiçbir zaman unutamayacağım. Yol yoktu ama gidiliyordu, sağ-sol, üst-alt yoktu ama duruyordum... Şimdi ise mucizeleri; firavunları, miraca çıkmayı, su üzerinde yürümeyi, ölüleri diriltmeyi ve birçok mucizeyi daha iyi anlayabiliyorum. Ancak, 21. yüzyıldayız ve artık peygamberliğimizi ilan edecek çağda değiliz.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.