Kilo vermek için herkesin deliler gibi uğraştığı dünyada sen ince bi insansındır ve bildiğin kilolu kişiler sana der ki; ayyy zayıfsın biraz kilo al.
Halbuki aynaya baksa kendisinin anormal benim ideal olduğumu anlayacak.
He bir de sonra gelip nasıl beslendiğimi, hangi sporları yaptığımı sorar.
kendini balık etli falan sanmalarına hiç girmiyorum zaten.
bu ne yaman çelişki demek istiyorum.
adam camiye giriyor namazını kılıyor, başkasının ayakkabıyı alıp gidiyor.
adam günah'a giriyor tövbe ediyor, ertesi gün tekrar günah'a giriyor yine tövbe ediyor.
iyi niyetin suistimal edilmesidir, birine yardım etmek için adım atarsın ama o senin tüm prensiplerini, kurallarını ayaklar altına alır. (bkz: vuralım bunları)
bir insanın yaşadığı duygu karmaşasıdır. bu kargaşa esnasında yakın çevrede bulunan yaklaşık 10 insanın anlam verme mekanizması çöker. duygu karmaşası yaşamak kadar anlamsız bir şey yok.
napıyorsun sorusuna verilen - iyi, sen.. cevabı
ayak fetişlerinin ruhsal durumu.
anneannenin evinde yüzüne bile bakmadığımız büyüyünce yok pahasına satın alınan antika radyolar.
kemal kılıçdaroğlu nun anamuhalefet partisine genel başkan olması.
melih gökçek gibi yetersizin başkente başkan olması.
sabri nin ısrarla orta açmaya çalışması.
nihat doğan ın kendini filozof sanması vs.
herşeye itiraz eden hiçbirşey beğenmeyen kendisi de birşey üretemeyip teklif edemeyen tipler. abi yapma akademik bir ortam, medeni bir tartışma ortamı... yapma! itiraz et ama herşeye değil...
yenilebilecek en zararlı ve yağlı yemekleri söyleyip, içeceğini sipariş ederken de kolasını ''diyet kola olsun ama'' diye belirten insanın amacını cidden anlamlandıramıyorum.