biraz dikkatli düşünüldüğünde neden öyle olduğunu anlayamadığımız şeyler.
bankada sıra nosunu alıp yerinde oturup sırasının gelmesini bekleyen bir kişi var mesela. sıra nosu 500. elektronik ekranda sürekli bir bir artıyo daha 100 deyken bile her dıng dıng edişinde elinde kağıda aptal gibi bakılmasına anlam veremem
yahu adam alışveriş uğruna aç yaşar mı? mağazada gördüğü 2 topuklu ayakkabının biri 45 tl. diğeri onun aynısı, sadece tabanı kırmızı diye 95 tl. gidip onu alıyor arkadaş ya.
pazardan ya da outletlerden giyinince süksen mi azalıyor da gidip bir karış tişörte 80tl veriyorsun?
yenilebilecek en zararlı ve yağlı yemekleri söyleyip, içeceğini sipariş ederken de kolasını ''diyet kola olsun ama'' diye belirten insanın amacını cidden anlamlandıramıyorum.
herşeye itiraz eden hiçbirşey beğenmeyen kendisi de birşey üretemeyip teklif edemeyen tipler. abi yapma akademik bir ortam, medeni bir tartışma ortamı... yapma! itiraz et ama herşeye değil...
kemal kılıçdaroğlu nun anamuhalefet partisine genel başkan olması.
melih gökçek gibi yetersizin başkente başkan olması.
sabri nin ısrarla orta açmaya çalışması.
nihat doğan ın kendini filozof sanması vs.