Buz dolabına neden gittiğimi unutup açmışken elimdeki eşya her neyse onu koymak (kumanda, telefon , sigara, çakmak) sonra onu aramak. Aklına gelirse bak dolaba.
Boş yer bulunamayan benzinlik tuvaletinde kabin kapısını tıklatıp "aloo?" Diye bağırmak.
Bir de bugün başıma gelen bir olay;
Cepli hırkaya alışmış bünyenin, üstte hırka yokken telefonu bel kısmından (orada cep olduğunu varsayarak) yatay olarak fırlatmak, telefonun bir metre uçması ve bir adamın ayağının dibine düşmesi.
Neyse ki hala sağlam.
dil sürçmesi çok kötü bir şey. sünnet düğününe gittik çıkışta sünnet olan çocuğun babasına allah evliliğini de göstersin diyeceğime darısı başıma dedim.
M- mal kişi ben
A- arkadaş
B-Arkadaşın babası
olay arkadaş sevgilisini görebilmek için istanbuldan ankaraya gelir bizde gelince buluşuruz gelmişke görüşelim diye ancak peder beyin haberi yok tabi durumdan.
B- ee M nasıl ankara alıştın mı iyice
M- (bisürü sıkıntı anlattım) hele kampüse gitmek çıkmak ölüm A da biliyor geldi neler çektik otobüste
A- (endişeli çaktırmamaya çalışarak) mert ti o kanka ben gelmedim ankara ya
M- lan hani geldin ya kampüs harika dedin bizim böyle kampüs olsun can kurban dedin
A- kanka yanlış hatırlıyon mert geldi (kas göz işareti yaparak)
M-haaa mertti o mert hatırladım
B-cocuk 2 saattir kıvranıyor düşürdün meydana herşeyi iki saattir kaş göz yapıyo( piç bir tebessümle) ek parantez(sanki şarlok holms amk)
ve sonra mallığın verdiği derin sessizlik.