Anksiyetenin ergenlikle ilgisi yoktur. Ergenliginde bunlardan medet umarak ilgi çekmeye çalışmış kişilerin elbette anlaması beklenemez. Ama açıp okuyabilir en azından ne olduğunu. Öncelikle bu değerlendirmede bulunan kişilerin sığlığını ve ergenliğini atlatabilmesini umuyorum.
Anksiyete nöbetini nefes egzersizleri yaparak, kendinize anksiyete nöbetinde olduğunuzu, daha öncekiler gibi geçeceğini telkin ederek atlatabilirsiniz. Size iyi gelen bir şeyler keşfettiyseniz -bir müzik albümü, bir kısa film vb.- nöbet geldiğinde bunları açıp uzaklaşmaya çalışabilirsiniz.
Uzun vadede ise sürekli uğraşılar bulup sizi huzursuz eden şeylerden ne pahasına olursa olsun uzaklaşmalısınız. Anksiyetenin kaynağını bulup o kaynağı yok etmeye çalışmalısınız.
xanax, stilizan ve paxil üçlü combosudur arkadaş! yok beynimle yenebilirim falan zırvalıkları yok bu işte, beynini ikna edemiyorsun sorun bu zaten. ilaca hayır kendim yeneceğim diyor gün içerisinde en ufak olumsuzlukta ataklar geçiriyorsun. bilime güvenin, boşuna psikiyatrlar yok. ek olarak nefes eğzersizleri, yürüyüş, kafayı meşgul edecek hobiler tedavi sürecini hızlandırır, kesin bilgi.
Arkadaşlar bence şehirde yaşıyorsanız parklara bahçelere gidin anksiyetenin verdiği rahatsızlıkları en azından bir nebze de olsa azaltacaktır. Tabiatın içinizdeki gerginliği ve deprem halinizi bir nebze olsa düzeltir ve sizi dengeler istanbul'da oturuyorsanız Yıldız parkına, Hidiv Kasrına ve Fenerbahçe parkına gidin.
dövüş sporu. gidin bir güreş kursuna vung-chun'a falan yazılın. fitnes değil gidip yalnız başınıza ağırlık kaldırmak değil dövüs sporu kursu diyorum. gidin teknikler falan çalışa çalışa insanlara kaynayıp karışacaksınız.
olaylar üzerinde sandığınız kadar etkiniz olmadığını; hatta hiçbir etkiniz olmadığını fark etmek. olacak olanı değiştiremezsiniz. belli bir ölüm saatimiz var ve bunun önüne geçmek imkansız. ölüm korkusu yenildikten sonra, geri kalan çoğu korku otomatik olarak elenir.