diğer bir adı, (bkz: kaygı bozukluğu) dur. her insanda belirli dönemlerde tetikleyici olaylarla ortaya çıkabilir. sürekli bir endişe ve korku hali ile kendini gösterir.
insanoğlunun karanlık tarafıdır. Herkeste zaman zaman ortaya çıkabilir. Çok normaldir. Ama kimse bunu dışarıya anlatmaz.
Anlatanlar psikoloğa götürülür. Ve toplumda sorunlu gözüyle bakılır.
Şu hastanelerdeki psikiyatrist hanımefendi / beyefendiler var ya,
Hani derdinizi anlatırken size tepeden bakıp hafif bir tebessümle sizi izliyorlar...
Heh işte onlar da, o koltuğa oturup doktor olmak için sınavlara çalışırken ne anksiyete krizleri geçirdiler!
AAhhh Bir bilseniz...
Mesela Şehir hastanesinde görevli yeni mezun psikiyatrist bayan bir arkadaş var. Nişanlısından ayrıldı, ruh sağlığı fena bozuk. Eminim kendisi evinde ağlaya ağlaya krizler geçiriyor.
Ama sabah hastaneye gidip işe başlayınca maskeyi takıyor:
+ anlatın bakalım. Sizi dinliyorum.
Moduna giriyor.
Yani Dışarıdan çok elit görülen herkeste de olabilir. Bana göre olmayan da yoktur.
Ama kimse yansıtmaz.
Çok kötü. Beyninizde 50.000 farklı senaryo. Sırf uykuya dalacağınızda bile ya yangın çıkacaktır ya deprem olacaktır ya eve hırsız girecektir ya da korktuğunuz böcek eve girmiş sizi kemirecektir. Tabi sırf bunları düşünmüyorsunuz; Bunları tamamen senaryolaştırıyorsunuz kafanızda; Depremin boyutunu, yangında itfaiyenin sizi nasıl kurtarabileceğini ya da nasıl can vereceğinizi...
(bkz: kaygı bozukluğu)
Bir dönem bende de bu hastalıktan vardı sürekli bir şey olacakmış korkusuyla insanı tetikte bekletir. Bende tremor ve uykusuzluk şeklinde gözlenmişti.
O olmasa sınavlardan yüksek not alamazdım dile kolay sadece 3 saat uyuyordum. yine de az dozu karar hastalıklardandır.
Annemde yaşadığı bazı olumsuzluklara (anneannemin aşırı yaşlılığa bağlı aşırı unutkanlık yüzünden birkaç kez ölümcül kazalardan dönmesi, alkolik dayımın geçirdiği felç sonucu zaten çok yerinde olmayan zihin sağlığının iyice bozulması) bağlı olarak ortaya çıkan rahatsızlık.
Ben de yakalanacağım bu gidişle. Yaşadığım kafes hayatından da, üniversitemden de nefret eder oldum.
Anneme 2016’da teşhis kondu ve ilaç tedavisine başlandı. Sürekli panik atak yaşıyor. Midesi bulanıyor, kalbi çarpıyor ve halsizleşiyor. Bir kere bir akrabanın beyninde tümör çıktı nasıl bunu düşündüyse 2 gün sonra annem sürekli başının ağrıdığını söyledi. Google’dan araştırıp buna inanmış galiba. Birkaç hafta hasta gibi takıldı tansiyon düşmeler, ağrılar, acılar vs. Hastaneye götürdük anneme beyin tomografisi gibi birçok cihazdan geçirip analizler yaptılar. Sonuç olarak hiçbir şeyi yok.
Annem böyle kendi kendine düşünüp hasta olduğuna inanıyor. Kendini çok sorguluyor ben kötü bir anne miyim, kötü bir insan mıyım gibi. 2016’da depresyona da girmişti onun için de ayrı bir ilaca başlamıştı. O sene çok sevdiğimiz 4 sene bizimle yaşayan dedem vefat etmişti. Babamın babası. Koah hastası ve alzheimer hastasıydı. Son aylarda bazı akrabalarımız, anılarımızı unutuyordu. Hatta zatürre olup 1 ay hastanede yattı eve geldiğimde evi tanımadı. Tuvalete falan kalkamıyordu son aylarda hep annem bezliyordu ve yediriyordu bir bebek gibi. Dedemin kızları bile burun kıvırırken merhametli annem çok fedakarlık yaptı. Çocuklarının vermediği sevgi ve şefkati göstermişti ona. Vefattan sonra bunlar ortaya çıktı. Aynı zamanda şeker hastası. Annemin halinden artık gerçekten hasta mı yoksa atağı mı tuttu bunu ayırt ediyoruz. Onu rahatlatmaya çalışıyoruz ama çoğu zaman ikna olmuyor. Annem 3 kere korona mıyım diye test yaptıdı kafasından uydurduğu semptomlarla. Bu aralar herkes yatınca gece 11-12 gibi nefes nefese kalıyor ve kalbi hızlı atıyor. Onun dışında sorun yok. Herhalde yine bir panik atak alışkanlığı.
Ablam da psikiyatra başladı. O da çok kaygılı biri. Birkaç ilaca da o başladı. Zor süreçler.
tam olarak ne olduğunu bilmediğim hakkında doğru düzgün bir şey duymadığım rahatsızlıktı ta ki bugün bir sene önceki raporlarımı okuyana kadar. beynimde kist olduğunu öğrenmiştim geçen sene ve o raporlarda aynı zamanda sinüzitim olduğu yazıyordu, bunu zaten biliyordum, ama mr raporunda aynı zamanda anksiyetem olduğu da yazıyor. bir bilgisi olan var mı bu konuda? bunun için psikiyatrinin raporu gerekmez mi cerrahiyle ne alakası var?
Ps: dakikasına gelen iki eksi oy geçmiş olsun demektir inşallah :)