sizi zorlayan tedirgin eden kafanızı kurcalayan düşüncelerden ve bunlara bağlı olarak gelişen dolayısıyla rahatsızlık veren duygulardan kaçmadan onların geçmesi için çabalamaya çalışmadan ilaçsız bir şekilde kurtulabilirsiniz.
Unutmayın kaygı denilen şey yükselir yükselir yükselir ve bir noktaya ulaştıktan sonra aynı hızla tık düşer.
yalnızsanız komikli video veya çizgi film açıp izleyin, yakın bir arkadaşınızı arayın ama geçirdiğiniz krizden bahsetmeden farklı bir konu hakkında konuşun.hızlı nefes alıp vermek yerine yavaş ve düzenli nefes alın çünkü birden bire sık nefesler almak başınızın dönmesine sebep olup anksiyetenizi artırabilir.
anksiyete önemsenmeyecek bir problem değildir ve size tavsiyem psikologa danışıp gerekli terapiyi görmenizdir. anksiyete her zaman vardır ve olacaktır önemli olan bunu kontrol altına almaktır.
hangi durumlar yaşandığında, hangi etkileri yaşatarak geldiği tecrübe edinildiyse.
o durumlara hiç girmemeye çalışın.
girdiyseniz geliyor oluşunu hissettiğiniz zaman hemen biraz su için derin nefesler alın yanınızda biri varsa asla konuşmamasını sadece yanınızda durmasını söyleyin. biraz elinizi yüzünüzü ıslatıp açık havaya çıkın derin nefesler almaya devam edin, mümkünse ayakkabılarınızı çıkarın, vücut kasıntılarınız için eklemlerinizi oynatın. güzel şeyler düşünün. acı şeyleri asla aklınıza getirmeyin. iyi olduğunuzu her şeyi güzelleştirecek güce sahip olgunuzu düşünün mesela. biraz iyi hissetmeye başlayınca yirmiden geriye saymaya başlayın sıfıra gelince her şeyin bitmiş olacağına inanarak sayın. son kez derin bir nefes alıp yanınızdaki kişiye sarılın. yanınızda kimse yoksa durumunuzdan haberdar yakınınız bir kimseyi arayıp onu sevdiğinizi söyleyin, havadan sudan muhabbet edin.
böyle böyle geçmişti benimkisi. ama hep bi korku var tekrar olacak diye.
Ben atlatamadım ki ilaçsız varsa atlatan söylesin.
Ama terapi iyi geliyor muş bunu biliyorum.
8 senedir çok farklı ilaçlar kullandım.
Anksiyete ile başlayan serüvenimi bipolar bozukluk ile tamamladım.
Kriz olup olmadığına emin olunur.
Anksiyete olup olmadığına emin olunur.
Panik krizle, kaygı anksiyete ile karıştırılır çünkü.
ilk kriz değilse, bi "öncelikle şunu şunu sonra da bunu bunu yapmalıyım" listeniz vardır. Listenizi takip edin. Geçmiş olsun.
ilk krizinizse, geçsin diye çabalamayın. Tansiyonunuzu kontrol altına almak ilk yapılacak iştir. Önce onu halledin. Şeker hastası iseniz zaten herhangi bir tehdit altında şekerinizi kontrol altına almanın ilk işiniz olduğunu biliyorsunuzdur. Ordan başlayın, sonra tansiyon dengesi ve çabalamadan akışa devam. Sonrasında yapacağınız en iyi şey; odağınızı değiştirmektir sevgili acemiler. Bir gün sonraya ya da olayların ya da krizin olası bitiş zamanından az ötesine odaklanın. Ciddi bir hastalığınız yoksa büyük bir ihtimal o zamana yetişeceksiniz zaten. Odağınızı oraya kaydırın.
Cümleten geçmiş olsun, hadi bakalım.
Kurtuldunuz 200 liradan.
kriz anında ilaçsız olarak, gözlerinizle yukarı doğru bakın, sürekli sağa sola doğru gözlerinizi çevirin. derin ve az sayıda nefes alın. kendinizi telkin edin(en zor ama yapabilince en etkili yöntem). dikkatinizi başka şeylere yöneltin, çevrenizdeki nesnelerin rengini ve ismini söylemek gibi (kırmızı kalem, beyaz masa, mavi koltuk) korkunuz her ne ise analiz etmeyin, çünkü bu boş ve anlamsızdır.
alkol almak çok tehlikeli bir alışkanlığa götürebilir. önermiyorum.
anksiyete dalga dalga gelir. yüzmeyi biliyorsanız hem su üstünde kalırsınız, hem de diğer insanlardan daha güçlü olursunuz.
''napalım bizim de böyle bir hastalığımız var ve ömür boyu ilaç kullanmalıyız'' diyen hasta ve hekimleri siktir edin. anksiyete bir sonuç değil sebeptir ve bu rahatsızlığın ne kadar zor olduğunu yaşayan bilir. psikoterapi veya psikoterapi + ilaç ile biter. Bu rahatsızlığı sizi olgunlaştırmak için kullanın. Bugün dehşetli duygularınız yıllar sonra size çerez tadı verebilir. Hepiniz sağlıcakla kalın.
Öncesinde kendinizi devamlı meşgul etmeniz. Özellikle de fiziksel açıdan. Bir bakıma çalışmak, yürümek, spor yapmak da olabilir. Fiziksel açıdan yorulduğunuzda bunları düşünmeye pek vakit kalmıyor.
kalp krizi sonrası 6 aydır uğraşıyorum. her gün düzenli yürüyüş-koşu en az 40 dakika, hava karardıktan sonra atıştırmalık hariç bir şeyler yememe, inançlı biriyseniz kuran okuma namaz kılma faideli oluyor.
Ben elime bir torba alıp tinerci gibi o torbaya nefes alıp veriyordum saçma gelecek ama rahatlatıyordu. Bazende kıriz anında aliyordum bisikleti ayaklarım çatlayan kadar yokuş yukarı pedal atıyordum. Anlıyacağın ilk önce sakinleş sonra enerjini at.
Zikrullah ile geçer. Sayısız bol bol hergün lâ ilâhe illallah okuyun. Başta 3 ihlas bir fatiha okuyup hasıl olan ecir ve sevabı hz. Peygamber (s.a.s.) efendimize ve bütün mâkâmâta bağışlayın. inşallah zikriniz bol olsun ve şifanız tez olsun.
kendim için düşündüğüm bir öneri var. en azından kafayı duvarlara vurmak yerine köpeklerin ısırmaması için kafalarına geçirilen plastiklerden bir tane takmak etkili olabilir.
Çok uzun süre anksiyete mağduruydum ancak uzun süredir herhangi bir kriz ya da atak yaşamıyorum. En son gecenin bir köründe youtube'dan bir psikoloğu izlememle saatlerce geçmeyen krizimin 10 dakika içerisinde geçmesine çok şaşırmıştım.
''Bu bahsettiğim durum 2 sene önce yaşadığım son anksiyete krizimdir.''
Geldiğini hissettiğiniz anda kafanızı soğuk suyun altına tutarak sakinleşmeyi ve kan akışınızın normale dönmesini bekleyin, soğuk suyla duş alabiliyorsanız o da olur, yok alamıyorum derseniz tamamen kafanızı soğuk suyun altına sokmanız gerekiyor. Ben hava karlıyken kafamı soğuk suya sokup üstümdeki tüm kalın elbiseleri çıkarıp balkonda oturmuştum. Sonuç 10 dakika içinde rahatlamak.
Ve en önemlisi ise; nasıl kaderimizin bir kısmına müdahale edemiyorsak, beynimizin fonksiyonlarına da müdahale etmememiz gerekiyor aksi takdirde benliğimiz ve beynimiz kontrol karmaşası yaşayarak bizi anksiyete krizine sokuyor.
Bunu başardıktan sonra son 2 senedir anksiyete krizi yaşamıyorum.