her insanın bazı durumlarda yaşadığı korku,endişe, bunalım, iç sıkıntısı, stres gibi duygulardır.
Anksiyetenin amacı yaşamı dengede tutmak uyumlu olmaya çalışmaktır.
Sürekli kötü birşey olacak gibi düşünmek dolayısiyle hep olumsuz gergin ve kötü bi olay olabilir diye herşeyden geri durmak herşeyi kaçırmaktir. Anksiyete devam ederse okb ve sosyal fobiyi tetikler.
türkiye'de ekg makinesi bozuk diye bu teşhisi koyduk diyen doktorlar vardır. dersi kitabı sallamazsın 'çok gevşek' olur sallarsın 'anksiyetik' olur. inanmayın beyler dedeler.
aslında genellikle psikolojik olarak değerlendirilen ama serotonin hormonunun azalması sonucu kendini belli eden kaygı bozukluğudur. yani ruhsal değil bedensel bir hastalıktır. *
ilaçla tedaviyi öneririm en azından kendimden biliyorum. allahım; ne uykusuz geceler, ne huzursuz sabahlar, ne bitmek bilmeyen korkulardı onlar. doktorum iyi gittiğimi ve aslında çok çabuk iyileştiğimi söyledi. ilaç tedavisi iyi gidiyor ama önce inanmak lazım. hayatta önce '' ben '' demeli insan önce '' ben ''. bu süreçte yanınızda dostum diyebildiğiniz insanlara yer verin. siz iyiyken sizinle iyi olan, kötüyken arkasını dönüp giden ve '' kendiyle kavga halindeydi '' diyerek sizi anlamayan ve hayata hep eğlence gözüyle bakan, bencil isanları hayatınızdan çıkarın. az önce " önce ben " diyin dedim evet ama bunu bencillikle karıştırmayın çünkü bencil insanlar önce bana, sadece ben, hep ben derler unutmayın. sağlıklı, huzurlu, mutlu ve tabii ki korkusuz bir ömrünüz olur inşaallah. *
Anksiyete veya endişe, canlılarca deneyimlenen kaygı, korku, gerilim, sıkıntı halidir. Nedeni belli olmayan tedirginlik hali olarak da açıklanabilir. Anksiyete bazı kuramcılara göre yaşanan iç çatışmaların sonucudur. Bazı kuramcılara göre öğrenilmiş davranışlardır. Canlıların dış ortama uyum çabasında koruyucu bir tepkidir. Denetim dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında anksiyete bozuklukları olarak incelenir. (bkz: vikipedi)
o kadar çok şeyi özlemek ki, özleme duygusunu mesela. birşeyler istemeyi özlemek. anneyle çıkıp dondurma yemeyi özlemek. balkona çıkıp kahve içmeyi, abiyle film izlemeyi özlemek, fotoğraf çektirmeyi, fotoğraf çektirmekten kaçmamayı özlemek. aynaya bakmayı özlemek. dışarı çıkıp ekmek almayı, anneye şaka yapmayı özlemek. ben niye ağlayamıyorum, demeyi özlemek. insanlara neden bu kadar neşeli olduğunu açıklamayı özlemek. gece, gökyüzüne bakıp bir tane yıldızın kaymasını beklemeyi , hiç gerçekleşmeyecek bir dilek tutmayı özlemek. dua etmeyi özlemek, allah'a yalvarmayı özlemek. sabah güzel değil, normal bir güne kalkmayı özlemek. müzik dinlemeyi özlemek, sesleri duymayı, renkleri görmeyi, arkadaşlarla gülmeyi, ağlamayı, herhangi birşey yapmayı ama yapmayı özlemek.
Anksiyete bozukluğu diğer adıyla Kaygı bozukluğudur.Zaman zaman her insanda görülebilecek stres düzeyinin artık günlük hayatı etkileyecek düzeye gelmesi çanların çaldığını gösteririr. Beraberinde sosyal fobiyi panik bozukluğu getirebilir. Mümkünse ilaç tedavisi ile beraber psikoterapi teknikleriyle çözülebilecek bir hastalıktır.
Endişe iyidir sizi motive eder ama endişe duydugunuzda bu bütün hayatinizi etkiliyor ve sizi geriletiyor yapabileceginiz seyleri engelliyorsa bu anksiyetedir. Gecmis olsundur bi psikiyatriye gidin en iyisi.
insana düz duvara arabayla son hız girmeyi istetecek olan psikolojik bozukluktur, kesinlikle tedavi edilmesi gerekir. Hem terapi hem ilaçlar sayesinde tedavi edilebilir, önemli olan farkındalık ve iyileşme isteğidir.