Gri ama bi griden daha fazlasi... Soğuk sokaklarinda sicak sohbetleri vardır. Sabah bi simit yiyeceksin çayını iceceksin. Dikmende yokus çıkıp yorulacaksın. Anitkabire gidip atamızı ziyaret edeceksin. Ulusta balık ekmek yiyeceksin. Kuğulu parka gideceksin. Aksam sakarya,tunalıda falan içip AOÇde kokoreç yiyeceksin. Gene ulusta at pazarı gibi olan 15-20₺lik pansiyonda kalacaksın. Sabah kalkacaksın kızılay yapacaksın. Kanlimeydana gideceksin patlamada ölenlere bir karanfilde sen birakacaksin. Ondan sonra aştiye gidip ayrılığı hissedeceksin iliklerine kadar.
Çünkü cumhuriyet bunu gerektirir ciddiyet işidir bürokrasi ciddiyetle yapılır cıvıl cıvıl olmaz tabi dediklerimiz cumhuriyetin ilk yıllarından kalma betimlemeler.
Ankara gün içerisinde sadece 2 kere büyük şehir olur. Birincisi, memurlar sabah işe giderken; ikincisi, memurlar akşam evlerine dönerken. Birkaç senedir Ankarada yaşıyorum, başka bir şey görmedim. Gri falan değil.
