hepinizin bildiği gibi dünya tabak gibi dümdüz ama şu anda miami'de yaz mevsimi yaşanıyor. sebebi neydi ki? neyse efendim ben de dişimden dırnaamdan arttıra arttıra, perşembe pazarına tezgah aça aça, imitasyon gözlükleri millete kerkenezleye kerkenezleye 2 haftada miami tatili için para biriktirdim. uçak biletleri, otel rezervasyonları falan derken her şeyi hallettim. paşaportumu da cebime koyduğum gibi doğru buradan new york'a oradan da miami'ye uçtum. bilenler bilirler miami'ye direk uçuş yok. new york aktarmalı gidebiliyorsunuz.
uçaktan iner inmez paşaport kontrol noktasına gittiğimde kapkara, kısa boylu, göbekli, tıknaz ve bıyıklı bi amca bana what's your purpose of your visit gibisinden mıy mıy bir şeyler geveledi. ben de "bırak da geçek dayı, zaten 20 saat ayaklarım şişti amuyum" dedim. arkamdaki amcayla teyze uyardı. "evladım ziyaret sebebini soruyor. turistim ben tatile geldim de geç" dedi. ben de "turistik biz dayı, iki çimim gideceğiz" dedim. sanırım türkçe bilmiyordu. iki görevli çağırdılar ve beni sorgu odası gibi bir yere götürdüler. orada angaralı olduğu her halinden belli olan bir gardaşım da tercüman olarak bulunuyordu. daha yüzünü görür görmez beynimde oğuz yılmaz'dan dallandım dallandım, bir güzele bağlandım. muhabbetine doyum olmuyo, yine coştu elvanlım dizeleri çınlamaya başladı. gittim boyununa sarıldım. "hele şükür gardaş anlat şunlara iki çimip gideceğim" dedim. o da bana sarıldı. "vay gardaşım sen ne hallara düşmüşsün burda? gardaşım bir ihtiyacın var mı gardaşım" dedi. ben de "sağolasın gardaş canının sağlığı. beni neden almıyorlar" dedim. o da dedi ki "valla gardaş miami'ye artık kesinlikle ve kat'i suretle angaralıları almıyoruz. angaralılar denizde yüzmüyor, plajda güneşlenmiyor. hemen ikişerli gruplar halinde plajda oyun havası açıp iki dönüyorlar. denizde deve güreşine başlıyorlar. millet de anlamıyor tabi. o yüzden almıyoruz" dedi. "zaten şu mevsim angarada kış mevsimi. bir angaralı kışın ayazını iliklerine kadar hissetmeli. o yüzden seni ilk uçakla geri göndereceğiz dedi. ben de "etme gardaşım ben iki hafta bu tatil için çalıştım. sırf bunun için pavyona bile gitmedim amuyum" dedim. "gardaşımsın ama elden bir şey gelmez" dedi.
oracıkta birbirimize sarıldık. gardaşım cep telefonundan hemen bir vek* açtı. karşılıklı iki döndük. ilk uçağa atladığım gibi geri geldim. çok param gitti. paramı da geri vermediler. o parayla en az 3 kere pavyona gider, masayı krallar gibi donatırdım amuyum.
