kızılay'da 10 metreden fazla yürümeyi başarabilen herhangi birinin anladığı gerçek. cidden bilmiyor bu ankara halkı kalabalık bir caddede nasıl yürümeleri gerektiğini. yanınızdan geçerken çarpanlar mı ararsınız, elindeki poşetleri ya da kolundaki çantayı biryerlerinize çarptıranlar mı ararsınız yoksa ayağınıza basıp da bir affedersiiz demeden mal gibi bakanları mı... yok yok bu şehirde. nerede kırosu, anormali, ayısı varsa hepsi ankara'da,özellikle de kızılay'da.
arkadaşım çok mu zor yanından biri geçerken çantanı arkana ya da önüne doğru almak? çok mu zor elindeki poşetleri sallamadan yürümek?
kurs açıcam valla sırf sizin gibi yolda yürümekten bihaber insan müsveddeleri için. hatta kitap bile bastırcam: "kalabalık caddelerde yürüme klavuzu." daha iyi anlayasınız diye de resimlerle anlatıcam.
şu işe bakın arkadaş, başkentte yaşıyorlar ama yürümeyi bilmiyorlar. çocuğundan tutun da yaşlısına kadar hepsi aynı bunların. şaka gibiler valla.
doğrudur, ama Türkiye'nin hangi güzide şehrinde yürünebilmektedir - hatta araba sürülebilmekte, hatta bisiklete binilebilmekte, yaşama dört elle sarılabilinmektedir ki?!
kesinlikle doğrudur, insanlar üzerinize doğru koşa koşa gelirler. bu durumda karşıdan geleni göğsünüzle yumuşatıp, yavaşça sağa veya sola doğru elinizle itmeniz gerekir.
özellikle kızılayda aniden yönünü değiştiren, bir anda duran insanlar yüzünden yapılması uygun genellemedir. elin adamlarıyla istemsiz sarılmak durumunda kalmam 'allah aşkına ne geldi birden aklına da çılgın gibi döndün' dedirtecek bir gün bana.