yahya kemal'in ankara'nın en çok nesini seviyorsunuz sorusuna cevaben "istanbul'a dönüşünü" demesinden uzun yıllar sonra ankaralı'lara bu konuşma hatırlatıldığında siz ankara'nın nesini seviyorsunuz sorusuna "yahya kemal'in istanbul'a dönüşünü" olarak verdikleri yanıt.
istanbul ve ankara arasında yapılan karşılaştırmalarda istanbulluların bıkıp usanmadan yeniden keşfetmiş gibi söylediği "ankaranın istanbula dönüşünü seviyorum" sözlerinin sahibi olan şaire söylenebilecek fazla bişey yoktur. şair kendine yakışan bir şekilde ironi yapmıştır. her ankarayı eleştirmede bu sözleri eskiten kişilere verilmelidir yanıt. ee be kardeşim tamam sevmeyebilirsiniz de bunu artık daha orjinal ve kendinize ait sözlerle ifade edin.
kentler arası karşılaştırmaları neye göre yaptığınız önemlidir. sevip sevmemek ise söz konusu olan, duygular ise ben de istanbul'un ankaraya dönüşünü severim diyeyim o zaman bir ankarasever olarak. etkili olur mu? olmaz, yaptığım ödünç alınmış kelimelere sığınmak olur.
ayrıca şair istanbul'un bugünkü halini görse bu cümleyi sarfeder miydi, şüpheli.
ankaralılar bilir ki, istanbul güzel bir yerdir, gezilip görülesi, eğlenilesi, hatta bir süreliğine kalınası bir yerdir. ama ayrıca yerini de bilmesi gereken bir yerdir. istanbulun onca güzelliğinin yanında, ömür törpüleyen, çileden çıkartan trafiği, çok neşeli bir gününüüzde tam önünüzde iğrenç bir şekilde yere tüküren krosu, gebze harem arasında sefer yaptığı varsayılan ama bana göre gitmeyen, mütemadiyen her köprü altında duran minübüsleri, trafikte insana saygı da neymiş dedirten şöförleri, her gün görebileceğiniz tinerci, yankesicileri ile bir bütün olduğunu da bilir ankaralılar. ankaralı değilim tabi, yaklaşık on yıl yaşadım ankarada bir o kadar süredir de istanbul da yaşıyorum ama istanbulda yaşamanın ankarada yaşamak ile karşılaştırılması bile mümkün değil, bunu bilir bunu söylerim. ankarada yaşamak, yaşamdan keyif almak, hayatın tadını bilmek demektir biraz. aslında ankara elinde olan imkanlardan yararlanmayı, yetinmeyi bilen imsanların yaşadığı bir şehirdir. istanbul ise her türlü imkanın elinin altında olmasını isteyen bunların kaçından yararlandığının her hangi bir önemi bulunmayan, bunun bedeli olarak ta keşmekeşi kabul eden insanların yaşadığı bir şehir dir.
yahya kemal'e gelince söylediği söz o zamanın ankarası (ki bir köy dür) ile o zamanın istanbulu (ki orta büyüklükte, kalabalıklar tarafından ırzına geçilmemiş, kıroların doluşmuş olmadığı, ahlaksızlığın değersiz olduğu) karşılaştırıldığında herkesin söyleyebileceği bir söz olmaktan öteye geçmeyen ama günümüz istanb ullularının (ki kaçta kaçı istanbulludur) hiç ankaraya gitmemiş, ankarada kalmamış, yaşamamış insanların bile ağzına sakız olmuş bir sözdür. bu sözü söyleyenleri kaale almamak, hatta dışlamak, aşağılamak gerekir, lazımdır, günah değildir.
ankaralıların cevabını şöyle düzenlemeye kalktığımızda şark kurnazlığının her zamanki gibi boş sonuç verdiğini görüyoruz, ankaralıların edebi yeteneğini göstermesi bakımından:
ankara'nın en çok nesini seviyorsunuz? cevap: ankara'nın en çok istanbul'a dönüşünü seviyorum/severim.
ankara'nın en çok nesini seviyorsunuz? ankaralıların süper(!) cevabı: ankara'nın yahya kemal'in istanbul'a dönüşünü seviyoruz.
türkçeyi katleden bu ankaralı anlayışına sonsuz teşekkürler.
ankara'yı, şehrin soğuk griliğinde yaşamaktan zevk alanlar sever sadece. donukluğunda yaşanılan anılar değerli kılar sokakları. ankara, sevmeyenin katlanabileceği bir şehir değil ki; adam ne yapsın?
ankara ile istanbulu bir kadin olarak dusunursek . ankara cahil bir koylu karisi istanbul ise bir kac kocadan arta kalan fahisedir. ankara beyim bilir der gecer hayata ve televiztonda pempe dizilere takilir. istanbul ise kulturlu dusmus aristokrattir. ankara soguk ve cigdir. ama istanbul ise huzunlu ama hayat doludur.bilmem anlatabildim mi? yahya kemali iyi tanimak lazimdir bu sozun anlamini bilebilmek icin. ama zannederim sana tepeden baktim aziz ankara demedigine pekte alinmamak lazimdir.
Behzat Ç. dizisindeki Harun'un sanki Yahya Kemal için söylediği söz : istanbulun en çok Ankara'ya dönüşünü seviyorum... Bir AnGaralı olarak bende böyle düşünüyorum...