dikmen, çin çin, yenidoğan, hüseyin gazi çakallarıyla henüz tanışmamış kişi tespitselidir.
karşılaştığı anda ters istikamette, bacakları kıçına vurur şekilde koşmaya başlayacaktır zira.
kimisi için mümkün kimisi için mümkün olmayandır. Fekat tartışılması gerekilen efendiliğin, nezaketin, naifliğin utanılacak şey olarak düşünülebiliyor olmasıdır. Bu tuhaf yargı, "hayat tecrübesi sahibi olmak çok travesti görmekten, çok tinerci savuşturmaktan ya da çok yabancı uyruklu fahişenin peşine düşmekten mi geçer" sorusunu akıllara getirir. Bırakalım ankaralılar da temiz ve efendi olsunlar - ki keşke olsalar ama aslında tüm ankaralılar da efendi değildir.
ankaragüçlülerin yüzüne söylendiğinde yenilecek sopayla apayrı boyuta geçişi sağlayabilecek önerme. aynı şekilde bursada da telaffuz etmek inanılmaz fantastik bir sopaya sebebiyet verebilir.
tesbit denilen şey, subjektif bir yargıdır. kişiden kişiye değişir, benle aynı fikirde olmayana da "çok da fifi" derim geçer giderim. hatırlatmakta fayda var, muhallebi sevilen bir tatlıdır.
dolmuşa binmek için kuyruk bekleyen, sokakta çarpıştığında birbirinden özür dileyen, laf atmayan, laf yemeyen, "hocam" dan başka lafı bilmeyen ankaralıların mecburen dönüştüğü durumdur.