bugün

Lan bu şerefsizim benim de başıma geldi. Araba kazım karabekir caddesinde bozuldu. Kenara çektim. Binanın bekçisi "abi burada bırakma sabaha bulamazsın gel içeri çekelim" dedi.

görsel
arkadaşımın düğünü vasıtasıyla hayatımda ilk defa ziyaret ettiğim başkentimiz. düzen hastası bir insan olduğum için çok hoşuma gitti bu şehir benim. aslında herşeyi bir kenara bırak anıtkabir bile yeter bu şehiri sevmeye.
Ben de sadece bir kez gittim ankara'ya. Anıtkabiri ziyaret etmek istemiştim.öğlene kadar hava güneşliyken havaya güvenip t shirt ile dışarıya çıkmıştım. Öğleden sonra hava sanki büyü yapılmış gibi bi anda kapanıp kafam kadar dolu yağmaya başlamıştı ve gariban ben açıklıkta yakalanmıştım. Kafama birşey gelmedi şükür ama dolu yüzünden kollarımda bikaç yerde morarma ve kızarma olmuştu.
Artık hiç yaşanmaz.
nisanın ortasında sabahına hırkayla terlediğin, akşam olmadan doluyla karışık yağmurla götünü donduran şehir.
dengesiz yani. ne giycez lan biz. manyak ettin insanı.
Nisanda nedir bu soğuk. Baharın ortasında montluk hava.
Bu il size aşkı, heyecanı, üniversite yıllarını bilmem ne bokları hatırlatabilir ama bana cebimde 5 kuruş parasız, mülakatlar için gittiğim bakanlık kapılarını, soğuktan korunmak için kafeye verecek parayı hesaplayıp çayyolu Kızılay bilmem nere duraklarını 10 defa gidip gelip metroda tek binişlik kartla ısınmaya çalışan bir işsiz bir yeni mezunu hatırlatıyor. Ondandır galiba çok sevemiyorum bu şehri. Hep aklımda ayazıyla kaldı çünkü.
çok sevdiğim canım şehrim.

türk istikbalinin merkezi.
kalbimi senin sokaklarında bıraktım be ankara. o güzel gözlü kadına iyi bak.
Buralara yaz günü kar yağıyor şarkısındaki buralar.
görsel
Yanıp kavrulsam da
Seninle güzel ankara.
doğdum, büyüdüm ve yaşıyorum..
sözlerini bana söyleten şehir,

kimi zaman bunaltıcı havana rağmen,
aslında güzelsin be ankara..
Güneşte yakan gölgede titreten beton şehir.
valla kasım, aralık , ocak, şubat , mart ve nisan aylarında evimin içinden bile bakarken götüm donuyor.. Soğuk abi soğuk ısınmıyor ısırdığımın evi...
ps: Nisanda içlik giydirten şehir.
An itibarı ile kükreyen gökleriyle şiddetli borana tutulmuş şehir.
Tam da Allahın yokluğunun ispatı başlığı yorumları okurken dolunun yağması ilginç oldu. Ardından gelen o heybetli gök gürültüsü ve dolunun hızlanması.
Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
Aslı bende kalacak
Bizi hasret saracak
Bulutlar çıldıracak
Ayrılık başımı döndürüyor
Kavuşmayı özlettin
intiharlar kuşandım
Bu aşkı sen kirlettin

Geçtim borandan kardan
Yitirdim bahçeleri
Ellerimi tutmazsan gülüm
Yakarım geceleri

Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
Kahrı bende kalacak
Sende ihanet gülüm
Bende matem kalacak
Bu aşkın efkarı şarkılarda
Hüzün bende solacak
Bizi zaman yenecek
Ve anılar kalacak

Geçtim borandan kardan
Yitirdim bahçeleri
Ellerini tutmadım yar
Yatamam geceleri.

Kapalı Havasında ahmet kaya'dan bi yakarım geceleri dinlenen şehirdir.
https://youtu.be/7qbZp_hpXuY
Öz-le-me-dim.
şüphesiz en güzel yeri anıtkabir idir.
8.5 milyar liraa borçlu belediye. yaklaşık 5.5 milyon nüfuslu olduğunu hesaba katarsak ankaralıya kişi başı 1500 tl borç düşüyor.
Özleniyor namıssız.
En güzel tarafı istanbula dönüşü olan şehir.
Ankara diye hesap açıp hakkında konuşanlara cevap veresim gelen şehir. Çok seviyorum diyene ben seni sevmiyorum derim. Özlemedim diyene nolur özle diye mesaj atarım. Yağmurluysa gazabımdan korkun hehe yaparım. Güzel olur.
Mansur yavaş sayesinde denize kavuşacak şehirdir(!)