bugün

sürekli kitap okuruz. metro otobüs fark etmez. çok kültürlüyüz.
görsel
2013de malesef ayrıldığım memleketim. Çok özlüyorum ankarayı.
Ankara'ya çok kez gittim fakat her gittiğimde insanların deniz görmeden nasıl yaşayabildiklerini sorguluyorum..
Her gece bi şekilde pörtlemese şaşılacak bir başkenttir efenim kendileri. Yine özlemi depreşen, efendime söyleyim denizsiz nasıl yaşanır merak eden insanlar sarmış buraları.
Baskent. Memurlar sehri. Gelismistir. Kalabaliktir. Bunlar disardan gorduklerim. Iceride neler oldugunu bi yasayan bilir.
görsel
Ankara'yı çok özlüyorum. Bunun bana bir anlam ifade etmesinin yarattığı o yerçekimsiz mutluluğu özlüyorum. kendimi buradaki kendi halinde kuğular gibi hissediyorum. olmam gereken yerde değilmişim gibi. Canozan'in şarkısındaki gibi: "güneşi ararken peşini bırakmaz ay."
Özlediğiniz şehre 31 mart 2019 dan sonra da gelin bi bakın isterim delüğanlılar.
Sabah sabah hayattan nefret ettirme konusunda bir tık daha öteye geçemez diyordum, yanılmışım. Yollar resmen buz pisti.
ankara'nın şimdi hali, ankara gökdelenlerle çevrilmeden ve dağa taşa bina yapılmadan ki doğal kış halidir.
Çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği sürekli herşeyin tekrar ettiği manasız gelen şehirdir. Şehri güzelleştiren tek şeyin çok fazla gidilecek park oluşudur.
Sevgiliniz veya bir kankanız yoksa çekilmesi gerçekten zor olan bir şehirdir derim.
Her yıl değişmez road trip istasyonum. Şu memleketin en güzel ikinci, en yaşanası ilk şehri. Bilhassa şimdi üşüyüp üşüyüp konyağa düşmek için. Ancak bu kış ilk kez kendi aracımla yola çıkacağım ve istanbul bolu ankara istikameti bu aylarda sürekli kapalı olduğu için kararsızım.
Not: Yakın zamanda istanbul ankara yapmış olanlar bir ışık yakarlarsa sevinirim
Toto donduran memleket. Bunedir Ankara kardeş böyle mi karşılıyorsun 'Bey'ini.
görsel
Olm anlayamazsınız. Gerçekten...

https://www.instagram.com...&igshid=166n4qfgkv6eu
Canım memleketim.
(bkz: kış güneşi)
Yine geleceğim, kopamıyorum buradan.
Bir gün gideceğim diyorum ama bir türlü nasip olmuyor bu şehir bana. Keza akrabamın yarısı da orada yani. Gelirim bir gün gri şehire belki yarın belki yarından da yakın.

Ankara Ankara güzel Ankara
Seni görmek ister her bahtı kara...
insanların topraktan ziyade gökyüzünü de griye boyadığı şehirdir.
Binlerce gri beton içinde, yüzbinlerce yalnız insan yaşar bu şehirde.
Paranın hüküm sürdüğü bu topraklarda, kravat denilen yular insanın boynuna vurulmuştur.
Her yerde paranın tutsak ettiği insanlar görebilirsiniz.
Parkları dışarıdan cilveli gözükse de, yılların eskittiği adamların toplantı ve matem yeridir aslen.
Aynı çatı altında yaşayan çoğu kişi, evini paylaştığı insanları tanımaz.
Arada birbirlerine denk gelirlerse samimiyetsiz bir merhaba takınırlar, o da sözde nezaketlerinden dolayıdır.
Çoğu şeyden yoksundur ankaranın insanı.
Omzuna çarptığı kişiye pardon demekten yoksundur,
dünyanın ciğerleri ağaçlardan yoksundur,
rüzgarın sesini kıyıya vuran denizden yoksundur,
Ama en çok sosyallikten yoksundur.
Çünkü herkesin koşuşturmak için bir sebebi vardır ankarada.
Kimsenin vakti yoktur arkadaş edinmeye, hisleri paylaşmaya.
Hiç bitmeyen bir maratona koşar dururlar.
Ve ödülü para olan o maratonda verirler son nefeslerini.
Benim gibi tekildir bu yüzden ankaranın griye boyayamadığı insanlar.
Birbirlerini bulamazlar.
Betondan duvarlar arasına sıkışır kalırlar.
Yalnızlığın şehridir ankara.
Paraya değer vermeyenin yalnızlıkla sınandığı,
hatta harcandığı şehir...
Ankara ayazı ruhumu keser!
ruhu betonarme yapılarla sarılı, yeşili günden güne azalan bir şehir,
huzursuzluk kokulu..

hep bir koşuşturmacası olan, sokak ortası uykulu gözlerle dolan bir şehir,
halsizlik dolu..

ve zamanın su gibi aktığı bir şehir, tıpkı sıradan bir şehir gibi..

ama hüzünlü bir buhusu var her camında,
inatla yaşatmaya çalışan ve çabalayan,
tıpkı hoş bir serap misali..
Zorunluluklar şehri. Büyük ihtimalle ya öğrencisindir ya memur.
deniz olmayan yer boktan yerdir.
görsel
yemin ederim ki aşığım.
Bugün ayrı soğuk.