demetevler mimar sinan lisesi öğrencileriyle öyle yer yer kanka yer yer kavga pozisyonuna gelmiş öğrencilere sahip sevdiğimiz bir eğitim öğretim yuvasıdır.
8 sene oldu mezun olalı hocaların büyük çoğunluğu emekli oldukları için değişmiş. öğretmen konusunda acayip istikrarlıdır. gelen öğretmen uzun süre kalır. en güzel örneği ise mustafa iyilik adındaki melek hocadır. benim mezun olduğum sene okuldaki 20. senesi idi ben mezun olduktan sonra da devam etti.
okulun eski bir hastaneden okula çevrilmiş olması nedeniyle de çok eski rivayetler vardır. en alt katta bulunan ve şu sıralar müzik odası olarak kullanılan yerin morg olduğu rivayet edilir.
eğitim seviyesi ve öğrenci başarı seviyesindeki inanılmaz düşüşe neden olarak kurt hocaların emekli oluşu ve okula gelen yeni neslin çakal olması gösterilebilir.
(bkz: biz gittik çakallar doluşmuş)
ivedik caddesi üzerinde bulunan bir üst geçitin bir ayağı bu okulun içine girmektedir. fakat içerisine giren o bölüm maalesef tel örgü ile kapatılmıştır.
bu okulu ilginç kılan en önemli özellik; hemen hemen yenimahalle'de ki bütün liseli kavgalarının, bu okulun önünde yapılıyor olmasıdır. biz de çok girdik birbirimize, ordan biliyorum...
ne günlerdi ama onlar. şentepe'nin, demetevler'in ve yenimahalle'nin bütün çakalları o yukarıda bahsettiğim üst geçitin altında dikilir dururlardı. 'benim baktığım kıza sen nasıl bakarsın ulan' diyerek birbirlerini kesenleri bile görmüşlüğüm vardır. artık eskisi gibi değil ama. yani geçerken bakıyorum arada bir, yok öyle çakal-çukal. zaten o çakalların gelme sebepleri okulda güzel kızların varlığındandı. ee bakıyoruz şimdi, nesil bir ufalmış bir ufalmış sormayın.
düşündükçe inanasım gelmiyor. nesil cidden küçülüyor. hani nerde uğuruna dayak yediğimiz, adam kestiğimiz kızlar? 1.40 kızlar var hep...
bir de bu okulla ilgili başka bir anım vardır ki, o da şu şekildedir;
çiğdem vardı, hakkarili. sevgilimin kankası. bahsi geçen okuldaydı o, biz ise meslek lisesinde. ara ara yanına giderdik. o bize hiç gelmezdi ama, malum meslek lisesi. toplasan 20 tane kız çıkmaz. *
neyse işte bu çiğdem, okulun renginin pembe olmasını feci isterdi, pembeyi de aynı derecede severdi zaten. fakat olmadı, çiğdem okuldan mezun olduğunda bile okulun rengi mavi idi. çiğdem'in okuldan mezun olduğu sene, yani o yaz tatilinde okulun dış cephesi komple pembeye boyanmıştı. *
ivedik metrosundan çıkın, dümdüz yukarı yürüyün eskiden mavi idi şimdilerde gül kurusu renge sahip güzel okul.
hocalarıyla,öğrencileriyle yüksek tavanları ve yerden başlayıp uzunca yukarı uzanan eski yapım koridor girişi kapılarıyla,dolambaçlı merdivenleriyle,güzel yapısıyla insanın en güzel yıllarını en güzel şekilde geçirebildiği lise.
her kesimden insan vardır burda. öyle bir noktadadırki, şentepeden,batıkentten,keçiörenden,yenimahalleden,demetevlerden çokca öğrencisi olup, öğrenci bakımından karma bir yapıya sahiptir.
tuvaletlerinden sigara içmesi çok zevklidir, beden derslerinde alçak demirlerden atlayıp köprüyü geçip iki gezip tozup sıra olunduğunda hiçbir şey yapmamış gibi dizilip "sağol" demek...
(bkz: canım okulum)
(bkz: eskidendi o)
(bkz: özledim hepsini)