ankara ya öyle yakışırdı ki kar

entry32 galeri0
    1.
  1. yılmaz erdoğan'ın ankara isimli şiirinin sürekli tekrar edilen kısmı. ilginç ve göreceli bir önerme. herkes böyle düşünmez ama ankara ya kar cidden çok yakışır. bu bir görüntü yakışmasıdır. ankara bolca tepeye sahiptir ve kar hayatı yaşanmaz derecede etkiler ankarada.

    (bkz: ankara)
    7 ...
  2. 2.
  3. hep hatırlatır uğur mumcu'yu pekde yakışmaz aslında özür dileyerek.
    3 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. asfaltlar ışıldar
    buz tutardı resmi yalanlar

    diye devam eden, ankara bu kadar iyi anlatılır dedirten yılmaz erdoğan şiiri. başka hiçbir şehre olmadığı kadar çok yakışır kar ankaraya, kapatır şehrin grimsi, sarı bozkırlığını.
    5 ...
  7. 4.
  8. "öyle deme Ankara yı sevmeyene bir zulümdür
    Bu kadar insanın neden Ankara yı bu denli çok sevdiğini anlamadan
    Ankara da yaşamak"

    sözleriyle birlikte ayakta alkışladığım bir yılmaz erdoğan şiiri dizesidir..*
    1 ...
  9. 5.
  10. "... hiç bir lahmacunda
    o okul yolundaki üçüncü sınıf lokantadakinin
    tadını vermeyecek bir daha
    çok daha iyilerini yedim sonra
    bizzat Urfa'da hatta
    ama hiçbirinde
    o kadar aç oturmadım sofraya"

    dediğinde içimi yakan tarifsiz şiir.
    3 ...
  11. 6.
  12. bir özlem, bir iç çekiş barındıran, ankara'ya lanet etmek istediğiniz günlerde bile aklınıza geliverip, öyle tabii ya diyerek insanı yumuşatan, dünya tatlısı cümle.
    1 ...
  13. 7.
  14. asfaltlar ışıldar..

    bir yolculuk vakti, otobüs ilerlerken ankara'ya, durmadan akla düşen dizedir. oysa ne kar var ankara'da şu sıralar. ne de asfaltlar ışıldar.. ve yalanlar..
    0 ...
  15. 8.
  16. kış günleri ankara piskopos g.tüne benzer. * *
    1 ...
  17. 9.
  18. Global ısınma sayesinde, belki de yıllar içinde çocuklarımıza masal gibi gelecek sözcüklerdir.
    1 ...
  19. 10.
  20. ankara'nın yakınından bile geçmemiş bir insan olmama rağmen, gözümde bir şehir canlanmasına neden olan ve üstüne üstlük duygulandırmayı başaran güzel şiir.
    1 ...
  21. 11.
  22. tunalı hilmi caddesini mıh gibi akla kazıyan yılmaz erdogan sıırı.
    0 ...
  23. 12.
  24. yilmaz erdogan'in ankara sevgisini dile getirdigi şiiri.. bu $iiri dinlerken kızılay'dan sihhiye'ye dogru elde simit ayran ile agir adimlarla yurumek orgazmdan daha keyifli anlar arasindadir.
    2 ...
  25. 13.
  26. ankara'ya öyle yakışır ki kar ve kar tatili diyerek tamamlamak istediğim cümle.
    0 ...
  27. 14.
  28. 15.
  29. bir yılmaz erdoğan şiiridir.

    ankara'ya
    öyle yakışırdı ki kar..
    asfaltlar ışıldar,
    buz tutardı resmi yalanlar...
    kimse keman çalmaz belki ama
    çok keman çalınsın balolarında
    diye yapılmış
    gri
    sisli
    binalar...
    alnının ortasında
    ciddi bir devlet asabiyeti.
    çok kötü günlermiş gibi en genç zamanlar,
    bu zulüm bu sevda bitmezmiş sevmek
    bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş!
    biz bir şeyi delicesine severiz
    ama tanrım neyi?
    kahve önü çatlak mozaik
    bel kemiğine tehdit
    kürsüler üstünde
    çok sigara içen
    öğrenciler
    bir daha asla yaşayamayacağı
    aşkları teğet geçerken
    hep onu sevmeyenleri severek
    hep onu sevenin gözlerinden
    kalabalıklara kaçarak
    karışarak toplumcu gerçekçi yalnızlıklara,
    yüksek rakımlarda çatlamış dudaklarını
    bir izmirli güzele dayatmak varken
    hep kardeş olacak değiliz ya,
    yaşasın halkların sevgililiği!
    soyut bir sevdaya
    beşik kertilmiş olan
    dağda çoban,
    şehirde şark çıbanı sayılan,
    fırat'ın büyük elleri
    ararat'ın kız yelleri
    cilo'nun derin nefesleri
    hülasa kente hukuk mukuk okuyup
    mümkünse o arada da memleketi kurtarmaya gelmiş
    anadolu çocukları...
    ankara' ya
    öyle yakışırdı ki kar
    asfaltlar ışıldar,
    buz tutardı resmi yalanlar
    belki balkona
    kar seyretmeye çıkar diye
    sevdiğimiz kızlar
    çok dibimiz donmuştur
    ve çoğu zaman
    bu kar mevzuu
    kızlara yeterince ilginç gelmemiştir.
    hiçbir şey
    kapalı bir dükkan kadar
    hüzünlü gelmez insana
    ankara'da,
    yoksa bugün bir hayat
    yaşanmayacak mı duygusu çöker bütün bozkıra.
    kimse keman çalmaz belki
    belki bu film hiçbir zaman
    o kadar fiyakalı olmayacak ama
    hiçbir lahmacun da
    o okul yolundaki üçüncü sınıf lokantadakinin
    tadını vermeyecek bir daha
    çok daha iyilerini yedim sonra
    bizzat urfa'da hatta
    ama hiçbirinde
    o kadar aç oturmadım sofraya
    ankara'ya
    öyle yakışırdı ki kar
    çok yabancı bir soluk duyulur bazı
    bilinmez bir dilin ıslığından
    anla ki sıkıldı bizim konsolosluktaki konuklar
    öyle deme ankara'yı sevmeyene bir zulümdür
    bu kadar insanın neden ankara'yı sevdiğini anlamadan
    ankara'da yaşamak
    yollarına hep sevdiğimiz insanların
    adlarını vermediler ama
    biz her duvara
    bilvesile onların adını yazarak yaşadık
    kül ve betondan mürekkep
    yaşadıkça yaşanılası gelen
    o tuhaf bozkır kokusunda.
    ankara'ya
    öyle yakışırdı ki kar.
    asfaltlar ışıldar...
    bir günden bir sürü gün yapan
    mesai saatlerinde hiçbir şey yapan
    hiçbir şey alıp hiçbir şey sunan
    rakıyı bol sulu içen
    dokunmasın için deği!
    çabuk bitmesin diye devletimin tekel rakısı,
    hep kağıtlara bakarak,
    hep kağıtlardan bakarak
    hem neşet ertaş' ı hem bülent ersoy' u
    aynı anda sevmeyi başararak,
    karısının bayat ekmeklerden yaptığı tatlıyı
    çok beğenmeyerek ama
    yine de bu tasarrufunu takdir ederek
    boynu hep kıdemli bir atkının içinde saklıyken
    hep bir şeylere birilerine küsmüş gibi
    yürüyen...
    memurlar...
    ankara'ya
    öyle yakışırdı ki kar..
    asfaltlar ışıldar,
    buz tutardı resmi yalanlar...
    biz,
    şimdi kapalı bir kuruyemişçi dükkanının
    ki bütün plan kar altında
    tuzsuz ay çekirdeği çitleyip
    yanı sıra bafra içmektir-
    kötü ışıklandırılmış vitrininden
    umutsuzca içeri bakan,
    kimliği gereğinden fazla sorgulanmış,
    merhabadan çok çıkar ulan kimliğini denmiş,
    yani sistem kendi verdiği kimliği
    zırt pırt geri istemektedir-
    doğduğu yer yüzünden
    doğuştan kavgacı zannedilen ama
    pek çoğu kavgadan nefret eden
    kavgacı
    esmer
    cesur
    korkak
    çoğu kürt
    çoğu türk
    çocuklardık...
    ankara'ya
    öyle yakışırdı ki kar...
    ha sonra
    belki ahmed arifin aklına
    hiçbir şairin aklına gelmeyecek
    çünkü hiçkimse bir daha ankara' yı
    o'nun kadar sevemeyecek
    bir şiir islenir:
    kar altındadır varoşlar
    hasretim,nazlıdır ankara.
    ustam yine sen bilirsin ama
    hangi aralıkta bir şair ölmüşse
    işte o,en netameli aydır bence.
    ankara'ya
    öyle yakışırdı ki kar..
    asfaltlar ışıldar..
    yalanlar....
    şimdi ve sonra
    ne zaman ankara'ya kar yağsa
    elim gönlüm,
    çocukluğum buz tutar.
    3 ...
  30. 16.
  31. 17.
  32. 18.
  33. ankara'yı sevenler için -ki ben de dahil- ayrı bir güzelliği olan şiir. bi de keşke artı yağsa da yakışsa deyip şu an ki sözlükte var olan toplumsal mesajımızı vermiş olalım.
    1 ...
  34. 19.
  35. ankarayı sevdiren şiirdir.ancak gördükten sonra abartılmış bir şiir oldugunu düşünüyorum.
    0 ...
  36. 20.
  37. ankara'da öyle işkencedir ki kar.kızılay'da 413'e bindim.atatürk bulvarını izleyerek emin kilometrelerle çankaya'ya doğru ilerliyoruz.kar öylesine yağıyor ki yağmak fiili yetersiz kalıyor.neyse efendim laf uzadı.otobüs kuğulu durağında nedensizce durdu.ne oluyor lan demeye kalmadan aniden kapılar açıldı.şişman şöfor bey burdan sonra otobüsün gidemeyeceğini yolcuların inmesi gerektiğini bildirdi.belediyeye şöfore kara ve yola ayrı ayrı aynı tonda küfreden yaşını ve başını almış amcanın arkasından otobüsten indim.bir sigara yakarak sağı ve solu incelemeye koyuldum.kar botlarımın yakasına ulaşmış durumda.bir taksi marifetiyle eve ulaşmak niyetindeyim.ama ortalıkta taksi görünmüyor.otostop çekmeyi düşündüm bir ara.vazgeçtim sonra bu sapık düşünceden.kar ve rüzgar insanın içine ayrı dışına ayrı işliyor.yürümeye başladım cinnah yokuşunu.ankarayı bilenler o meşhur yokuşu iyi bilir.o yokuşu bir saatte simon bolivarı yarım saatte katettikten sonra mahalleye ulaştım.oda ne?botum karların içinde kaybolmuş durumda.neyse efendim laf uzadıkça uzadı.iki buçuk saatin sonunda kahramanca eve ulaştım.eve geldim ulan ben duygusunun sigarasına arkadaş bir bira açtım içtim ve uyudum.
    0 ...
  38. 21.
  39. '' şimdi ve sonra ne zaman ankara'ya kar yağsa,

    elim, gönlüm, çocukluğum buz tutar. ''

    dizileriyle biten yılmaz erdoğan şiiri. şiiri dinlerken insan ankara'yı yaşıyor adeta.
    1 ...
  40. 22.
  41. ankaraya kar yakışırmış , ama sen hiç yakışmadın oralara , karlar altında yatmaya...
    0 ...
  42. 23.
  43. her kar yağdığında Facebook'ta duvarları bayram ettiren dizeler. Arkadaşlıktan çıkarma sebebidir.
    0 ...
  44. 24.
  45. işin garibi, gerçekten yakışıyor. ankara' da yaşayıp da, bu dizelerdeki ana fikri paylaşmayan birini görmedim daha.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük