hoşa giden tabirdir.
ankara'da doğmuş biri olarak bu kenti çok seviyorum.
bilinen bi klişe orada doğmayanın ankara'yı sevdiği nadirdir.
Ankara, yaz dışında gri şehir... orada olan biten her şeyin bir izi vardır. hani başkent ya resmi il... bu şehirde basılan mühür ömür boyunca iz bırakır insanda.
adına en çok şiir olan şehir de Ankara değil midir? şiirler ya çok sevilene ya da acı çektirene yazılır. gri kent ikisini de barındırır.
ankara ana baba evidir, resmidir ama içine girdiğinde şevkatlidir.
ankara sıkıntısı evden çıkarmaz seni 4 duvar arasına hapseder.
fakat bir gün gidersen bu şehirden o zaman anlarsın boşluğunu.
"ankara sıkıntısı" görecelidir. Hayata bakış acısına göre değişir. kimi bembeyaz bulutları masmavi gökyüzünü sever, kimisi de gri bir havayı. kimi çevresindekilerle samimi olmayi sever, kimi insan da insanlarla arasına yeterli mesafe koymanın, ciddi olmanın kendisi için daha iyi olacağını düşünür. Ankara sıkıntısı benim için özlem boyutundadır. Ankara havası gri, trafiği bol, diğer şehirlere göre daha oturmuş kurallara sahip, çeşit çeşit insan ve bolca kültürel öğe barındıran bir şehirdir. Her mevsimi ayrı özlenir. Diyeceksiniz ki olur mu öyle şey. olur be kardeşim. hayat kimseciklere farkettirmeden öyle bir değişir ki insan sevmediğini bile özler.