lisede okula giderken yürürdüm. o yıllar( m.ö) saçlarımıza krepe atar, jöle sürerdik. okula gittiğimde saçlarım donar, petek başında saçımdaki buzları çözdürürdüm. bu kadar etkilidir.
ankara soğuğu ankaralılara işlemiyor sanırım. bu tezi izmire gittikten sonra oluşturdum. şöyle ki; malumunuz cuma izmirdeydim. gece yola çıktım. sabah oradaydım. saat 4-5 gibi tekrar yola çıktım gece 11 de ankaradaydım. izmirde hava sıcaklığı 8-9* civarında ve yağmurluydu. yola çıkmama bir saat kala sesim kısıldı. boğazım şişti. ankaraya döndüğümde sıcaklık -1 -2* civarındaydı. yattım. ertesi gün iyice kötüleştim. bir gün izin alıp dinlendim. şu anda sıcaklık burada -2 ve ben çok şükür iyiyim.
edit: bu sabah arabaya gidene kadar 30 saniye içinde bıyığım dondu.
Dereceye bakıyorum -2 gösteriyor ama en az -5 hissettiriyor. Sabah arabaların istisnasız donmasına kapılarının açılmamasına sebep olur. Oysaki güneş açmış ısınmıştır dersiniz içinizden, işte o an daha da soğur hava.
Bu sene olmayan soğuktur. Haybeye kışlık kazak, bot aldık bu sene çok sert olacakmış falan da filan da. Kalorifer de cayır cayır yanıyor oysa dışarısı güneşlikti. Salak bunlar.
Yıllar önce üniversite okurken satış danışmanlığı yapıyordum. Erzurumlu bi abi ye mont satarken bu mont erzurumun soğuguna bile dayanır demiştim. Verdiği cevap ibretlikti
Siktiret erzurumun soğugunu bana ankara soğugunu hissetmeyecegim mont ver. kurban olayım ben erzuruma demişti. Öyle bir ayazı ve soğuğu vardır ankaranın.