işte işte öyle anlatmak lazım yaşamak lazım dedirten bir şey,
saat 20.00 sularındasın,
büyük bir ihtimalle ankara dışından geldin ya da ankaradan geldin sen,
kasım ayındasın,
metro ile ulus civarına eriştin,
hava ise baya gamlı durumda ve ağlamaklı,
ah ah ah ah ah ,
nice dert ve kederle kafanda bir bir dolaşmakta ve mukayese yapmakta şimdi kafanda,
ama öncelik bir işin var,
otelimi bulayım ve yerleşeyim,
30-35 TL civarında kalmak için bir otel buldun ve yerleştin,
alkol arasıra alan biri olarak 5-6-7 bira aldın ya da bunun yerine 50 cl bir votka,
otele vardın ve eriştin,
odana yerleştin,
televizyonu açtın ve rastgele hoşuna giden bir program buldun izlersin ya da şarkılı ise dinlersin,
sonrasında şu birinci biranı açarsın ve yavaş yavaş yudumlarsın,
bu arada dışarıda yağmur bir iki bir bir üç atmaya başlamıştır,
pencereni şöyle yarıma kadar açarsın ki duman ağır ağır gitsin dışarıya,
sonra şöyle derinden bir nefes alır ve içmeye devam edersin,
birinci biranın sonunda bir sigara yakar ve ikinci birana geçersin,
muhtemelen bira kapağını anahtar ya da çakmak ile açarsın,
bu arada yağmur biraz daha hızlanmış ve otel camına ve yere vuran yağmur damla sesleriyle yüreğin kabarır ve anlamsız coşarsın canın hiç istemese de,
sonrasında tarifi imkansız ve yaşamayanın bilemeyeceği bir mutluluk his yaşarsın ve öylesine gülersin,
beyaz ya da sarı otel duvarlarına bakarak,
kendinin deli olduğunu bile düşünsende aslında en akıllı insansındır sen bilirsin bunu tüm ihtiyati kalbinle,
ikinci biranın sonuna doğru susamışsındır ve lobiye inerek su varmı diye bir sorarsın,
yok ise en yakın yerden ki bu saat 11:00--12:30 aralarındadır ve mutlaka bir açık bir yer bulur ve susuzluk için bir büyük su alırsın,
bu arada yağmur biraz biraz daha hızlanmaya başlamıştır ankara'ya,
sonra o suyu bulmanın sevinciyle tekrar otele gelirsin ve artık saat gece bire doğru yaklaşmaktadır,
ama senin umurunda olan bir şey yoktur,
öyle ki bu gece sabaha kadar senindir ve güneş doğana dek devam edecektir,
üçüncü birana bakarak şöyle bir göz kırparsın ve bir sigara yakarsın bu arada kafandan bin türlü düşünce geçmektedir,
kimine af kimine saf,
sonra şu üçüncü biranın kapağını açar ve yudumlamaya başlarsın,
şu yarım açtığım pencerenin biraz daha açılmasını sağlarım ve yağmurun biraz daha hızlıca yağdığını rüzgar ve ses ile hissederim,
sonra almış olduğun şu su için bir plastik bardak ile doldurursun ,
ya da şisesi ile içersin,
sonra şu birandan içmeye devam edersin,
bu arada ya müzik dinlersin ya da video izlersin,
yağmursa hızını artırıyordur ve bu gidişle sabaha kadar hızını hiç kesmeyecek gibidir,
aklına neler geliyordur neler ah ki ah vah ki vah neler ki neler,
sonra 4 ve 5. bira içilir ta ki kimi için sabah saat 03:00 a kadar,
kimine göre 05:00 a kadar,
sonra şöyle yatağa rahat bir şekilde uzanılır ve,
5-6 saat uyku çekilir,
sabahsa hiçbir şey olmamışcasına kalkılır ve otelden ayrılarak bir mutluluk ile,
yola gidilir..