içkili lokanta baskınları ile rezil olmalarının üzerinden çok geçmemişken, şimdi de sokakta gitar çalan çocukları göz altına almış olan, çoğunluğun değil malum küçük azınlığın küçük vizyonlu polisi.
kurtuluş parkı'nda el ele dolaşan sevgililere kimlik sorup ahlak dersi veren,
çayyolu'ndaki içkili bir restorana baskın düzenleyip, aileleriyle gelen çocuklar için tutanak tutan,
bahçelievler'deki markete 'içki baskını' düzenleyen ve henüz yürürlüğe girmemiş yönetmeliğin olmayan maddesi uyarınca alkollü içeceklerin tezgah altına indirilmesini isteyen bir tutanağa imza atan,
ve son olarakta tunalı hilmi caddesinde müzik yapan liseli 3 gence ceza kesen uygulamarı olan köy polisi.
ankara'da her geçen gün hırsızlık vakaları artmakta. yeni evli tüm arkadaşlarımın evine en az bir kez hırsız girmiş durumda(çünkü hırsızlar yeni evlilere bir çok takı takıldığını düşünüyor. hatta önünde güvenlik olan yargıtay lojmanlarına bile hırsız girmeye kalkabiliyor. bu bakımdan kesinlikle ankara polisinin uyuduğunu düşünüyorum. bana kalırsa ankara'da bir hırsızlık çetesi oluşmuş durumda, ve cidden arkası güçlü bir çete. buradan yetkililere sesleniyorum artık bir şeyler yapın.
bazı arkadaşlarım evde tutmaya çekindiği değerli eşyaları için banka kasası kiralıyor. ama bu da çözüm değil. çünkü o kasalara herhangi bir şey olduğunda kasalar devlet güvencesinde değil. zaten banka görevlileri size sadece kasa anahtarını veriyor, ve içine ne koyduğunuzun kaydını tutmuyor. örneğin, yaklaşık iki sene önce bir devlet bankasının balgat'taki şubesi hafta sonu soyuldu. hafta sonu bankada hiç nakit tutulmuyor. dolayısıyla, hırsızlar direk değerli eşyaların tutulduğu kasaları soydu, ve bu kasaların sahipleri de büyük zarara uğradı. bu bakımdan banka kasaları da hiç güvenli değil. bazen düşünüyorum da, devlet üç beş çapulcu hırsızla bile mücadele edemiyor, biz de kalkmış terörle mücadele etmesini bekliyoruz.
edit: bir bankacı, sözlük yazarı arkadaşın söylediğine göre balgat'taki ziraat bankası prestij kaybının önüne geçmek için o dönemde kasa sahiplerine 200 bin tl civarında tazminat ödemiş. ayrıca kiralık kasa soygunu tüm türkiye tarihinde 5 tane bile değilmiş, ve ev soygunlarının yanında hiç sayılırmış. bu nedenle, bir bankacı olarak değerli eşyaların banka kasalarında saklanmasının doğru olduğunu düşünüyor. ama yine de tekrar söylüyorum, aslında yasal olarak banka kasaları güvence altında değil.