bugün

ben soğuk hava seviyorum o yüzden (bkz: kuru soğuk)
denizi olan şehirlerde, örneğin istanbul’ da, insanların yüzlerini denize verebilmek için birbirlerine sırtlarını dönmelerine ve git gide yalnızlaşmalarına inat, denizi olmayan ankara’ da insanların birbirlerinin yüzlerine bakmaları, birbirlerini anlamaları, birbirlerinin yüz çizgilerini okuyabilmeleri ve birbirlerini kırmaya cesaret edememeleri.
alışverişli ya da alışverişsiz ama her zaman mutluluk verişli, tunalı' yı boydan boya adımlarken, yol dikleşmeye başladığında, biraz yorulup, biraz da huzursuz olup, bir sigara alımlık, bir kahve içimlik ya da bir fotoğraf çekimlik kısa molalar vermeyi her zaman sevmişimdir.
Ankaradan istanbula yola cikarkenki hissedilen mutluluk.
Esenboğa havalimanı.

Tezahürat gibi oldu.

Orta anadolu bozkırı havasından kurtulmak için birebir bir yer. Hele o uçağın istanbul a doğru kalkışı yok mu...
bu arada dikkatimi çekti, sözlükte ankara'yla ilgili girilen bütün olumlu entryleri anında eksileyen bir hazır kıta var. günün hangi saatinde entry girersem gireyim hiç farketmeden eksilenmesinden de anlıyorum ki bu arakadaşlar nöbetleşe, vardiya usulüyle çalışıyorlar; sözlüğü hiç boş bırakmıyorlar, yani.

ankara'yla ilgili bütün entrylerimin eksilenmesine biraz içerlesem de, arkadaşların vazife aşkına, görevlerine bağlılıklarına hayran kaldım.
- abi ben iki dakka bi sigara içip gelsem?
- manyak mısın, olum, ya o arada birisi ankara'yla ilgili olumlu bir entry girerse?
- haklısın abi, onu düşünemedim.

eğer yazdıklarımı beğenmeyip eksiliyorlarsa, saygı duyarım. kimse benim yazdıklarımı beğenmek zorunda da değil, yeşillendirmek zorunda da değil. ama sırf ankarayla ilgili oluğu için eksileme yapılıyorsa burda bir sıkıntı var demektir. arkadaşlara iyi bir pskiyatr önerebilirim.

tabii şunu da ilave etmem lazım. sizde durum nasıl, siz de görüşlerinizi yazsanız sevinirim. bir entry ile ilgili hiç bir işlem yapılmadığında yani altı boş kaldığında, o entryle hiç ilgilenilmemiş, adam yerine konmamış siklenmemiş gibi hissediyorum. eksilendiğinde ise en azından ilginenilmiş, okunmuş, dikkate alınımış, ama belki adam o konuda entry girilmesinden hoşlanmamış, ya da yazdıklarımın bir bölümünü beğenmemiş diye düşünüyorm. yani entryninin eksilenmesi altının boş kalması kadar koymuyor
(bkz: eksilenmekle siklenmek arasındaki ince çizgi

ya da belki bir grup yazar kendi aralarında eksileme oyunu oynuyorlar. "sol frame'de belirecek ilk başlığı eksiliyoruz tamam mı. dikkaaaat!"

bu arada entryi baya uzatmışım, özür. tamamiyle dalmışım, yoksa hiç bir kötü niyetim yoktu.
ankara' yı o kadar seviyorum ki, ankara'yla ilgili entrylerimi eksileyen arkadaşlara, hatta bundan sonra eksileyecek arkadaşlara da hakkımı helal ediyorum; ankara aşkına.
eksileyin, aq. yine de seviyorum lan hepinizi.
Hep ankara sokaklarında görüyorum.
ne güzel seven kadınlar var.
Dostlukları sağlam olur Ankara' nın. Uzun soluklu dur.
Batınının kaypak ilişkileri yoktur.
Havasından mıdır, suyundan mıdır, ayazından mıdır bilinmez ama insanlar birbirine samimiyetle yakınlaşır ve vefa duygusuyla devam eder.
bentderesi diyenleri duyar gibi oluyorum.
istanbul'a dönüşüdür swh.
bahçeli' nin sonsuz numaralı caddelerini adımlayıp, kendimi en sonunda yine 7. caddeye atmayı sevmişimdir.
sevdiğim insanların orada olması.
ne alaka denilecek, ancak;

(bkz: abidinpaşa parkı)

cami tarafında bir booth yakalarsanız, trafik keşmekeşinden uzak, yemyeşil bir yerdir. bir sürü serçesi, kedisi vardır.

ne kitaplar bitti orda.
Atatürk orman çiftliği.
kızılay meydanı.
çomarların sistematik olarak azaltılmasıdır.

son 10 yılda çomar sayısı düşmeye başladı sokaklarda fatih de törekent de " abi bi sigara ver la" diyen çocuklar büyüyüp işine gücüne bakmaya başladı suriyeli neredeyse hiç yok sadece sanayilerde çalışıyorlar. dilencilerin de azaltılması dileğiyle.

darısı istanbulun başına oranın çomar sorunu 20 yıl geçse yine düzelmez ama neyse.
Hayret pavyonları diyen olmamış . Şaşırdım hayret ettim .
Jandarma Okulları/Beytepe.
Ayazı. Yani soğuğu.
Keçiören Bağlumda Abdülhakimi Arvasi Hazretleri ile Hacı Bayramı Veli hazretleri.
anıtkabir, mansur yavaş, ben. trafik yok, ucuz bir şehir. daha ne olsun.
Buradan tanistigim bir kiz vardi bir sure de sevgiliydik cok guzel bir kalbi vardi o orada yaşıyordu. Sanirsam hic gitmedigim ankara nin benim icin en sevilen yani o.
06 ankara
sıfırın altı ankara..