az önce yüzümü yikarken aldigim kokuyla ögürmeme sebep olan su. önce burnum kaniyor sanip hayiflandim, suyu koklayinca kokunun sudan geldigini anladim. gayet keskin bir kan kokusu var suda. burnu hassas olanlar demir kokusundan cok daha agir oldugunu anlayacaklardir bu igrenc kokunun. birakin içmeyi insan elini yuzunu yikamaz, dus almaz o suyla. ama sevgili melih'in kobayi oldugumuzdan ses cikarmak ne haddimize. bakin mesela ben bugün yüzümü yikadim o suyla ve hala kör degilim. iki üç de hastaneyi aradim; 'körlük vakalarinda herhangi bi artis yok' dediler, rahatladim. kör kalsaydim da sonucta bu yolda gazi olucaktim ki benden sonraki nesiller içmesin bu suyu.
yaz tatilinden sonra ortaya çıkmış, iğrenç kokan sudur. kan mı desem, demir mi desem, ne desem bilemedim. o kadar berbattır ki duş alırken mide bulantısı yapar. yüz yıkamak zor, diş fırçalamak imkansızdır. ankaralıları içmek için ayrı, kullanmak için ayrı su almak zorunda bırakır. öyle pis bi şeydir bu yani.
tatil dönüşünde olur öyle, boruların paslanmıştır, çürümüştür, eskimiştir diyen güzel kardeşim; bütün ankara'nın boruları durdu durdu da hepsi aynı anda hadi biz bi paslanalım, değişiklik olsun mu dediler? merak ediyorum bak. ha sen ses tv izlemeye devam et ama alıkoymayayım.
melih gökçek'in kameralar karşısında bol bol içtiği sudur. bu adam bu suyu içtikten sonra böyle olmadı ama siz yine de içmeyin.
(bkz: benden söylemesi)
vatandaşlar tarafından içilmeyecek olan suymuş efenim.
çeyrek asırdır şu memlekette varlığımı sürdürüyorum, çok da şehir gördüm, yalovalı dışında şebeke suyu içen insan görmedim. sanki şimdiye kadar ahali şebeke suyu içiyordu da artık içmeyecekmiş. bu da enteresan bir mevzu.
bulasık makinelerini bile isyan ettiren sudur. arındırma islevini coktan yitirmiştir. seçim zamanı ankaralıların hesabını sorması gereken çiledir aynı zamanda.
