Yolcu güvenliğine fazlasıyla önem verilen metromuz.
Boş bir istasyon. Sanırım Akköprü. iki üç kez anons yankılanır
- Güvenliğiniz için lütfen beyaz çizgileri geçmeyiniz
Akabinde bir daha
- Güvenliğiniz için lütfen beyaz çizgileri geçmeyiniz
Bence sorun yoktur. Çünkü aramda çizgiyle en az yarım metre bulunmaktadır. Fakat metro istasyonunda aslında çizgiyi geçen kimse de yoktur. Neredeyse boştur zaten istasyon. Sonrasında bir görevli iner bana doğru bağırır:
- Beyefendi lütfen çizgiyi geçmeyin!!
- iyi de ben çizgiyi geçmiyorum ki! şeklinde cevabım anında geri döner:
- Tamam işte ben de onu diyorum geçmeyin!
Sonra da güvenlik söylene söylene uzaklaşır. "Biz adamın güvenliği için söylüyoruz adam bi de tersleniyor" şeklinde.
Tren gelir, biner giderim. Hala da unutmam o güvenlik manyağı güvenliği.
zaman zaman geç saatlerde şu anonsları duyabileceğiniz metro.
"kenarıda oturmuş ayaklarını sarkıtan arkadaşım, daha tertipli oturunuz."
"ayaklarınızı lütfen sarı çizginin gerisinde tutun."
şenlik zamanıysa eğer;
"tamam üzülmeyin bir metro daha ekledik, hepinizi evlerinize götüreceğiz."
iki hafta önce tren saatini beklerken ankara'yı dolanıyordum, o ara kullanma fırsatı bulduğum hattır. Bir yerden girdik metroya baktık merdiven var çıktık, çıktığımız yerde hiçbir şey yok dümdüz, inmek için tekrar merdiven var, oradan da indik turnikeyi anca bulabildik. Şimdi soruyorum, neden? Dümdüz gitsek de bulacakmışız turnikeyi. O merdiven Neden orada? Ne acayipmiş lan dedik devam ettik yolumuza.
Neyse metrodan ankaray'a aktarma yapmamız lazım çıktık yukarı. Turnikeden çıkıp turnikeden tekrar gircez ankaray'a diye düşünüyoruz ama birtakım oklar var bir yerleri gösteren. Güvenemedik oklara güvenlik görevlisine sorduk okları takip edin dedi. Metrodan dışarı hiç çıkmadan aktarma yaptık. Ne muhteşem lan beleş aktarma dedik devam ettik yolumuza.
En son hangi durakta ineceğimizden emin olamadık metrodaki birkaç kişiye sorduk bilmiyoruz dediler (bakın burası çok ilginç, ankara'da hiç kimse hiçbir yeri bilmiyor) bu ne aq dedik bunaldık trenimize binip siktir olup gittik.
Gece onikiden sonra kücükbaş hayvan tasıdıklarını düşündügüm metro. Sabahın ilk seferinde, ilk istasyonda başka neyin kokusu olabilir aklım ermiyor. indiginde insana oh be dünya varmıs dedirtir.
Mevcut hatlarla sabah saatlerinde trenlerin yoğun olduğu, ek hatların da yapılmasıyla yoğunluğun nasıl kontrol edileceğini tahmin edemediğim metro sistemi. her gün mutlaka trelerin kapılarının işaretli yerlerde nasıl durduğunu merak eden birine şahit olunur.