biz erken farkederiz yazarız.
yıllar sonra gündem olur.
bir başlığım daha vardı.
roman ve ankara pavyonların yeni kültür öğeleri üretiyor olması diye.
bulamıyorum şimdi.
roman vatandaşlarda bolçe yeni kültür öğesi üretiyor.
dikkat ettiysen herhangi bir övgü yok sadece tespit.
ben bilimsel kültür öğeleri üretilsin isterim. o da olacak, zamanla.
mereleş ile dünya ya açılmaya başlamıştır.
şimdi bu ismini zor yazdığım arkadaş yani meierless kısaca mereleş ankara nın bağları nı ülkesinde de söylecek. ufak adımlar ama kültür sağlam olunca yeterlidir.
hala folklor üretebilen bir kültür olması sebebiyle önemlidir.
başında ankaralı mahlası olan birçok sanatçı bu üretime katkıda bulunmaktadır. tabi havalar oynak olunca oyun üretmeden de olmaz.
ankara kültürü ile angara kültürü arasında dağlar kadar fark vardır.
angaralı insan, bu şehrin yerlisi olan ama hala evrimini tamamlayamamış, büyük çoğunluğu ankaranın ilçelerinde bir evi olan aynı zamanda ankara merkezinde de evi olan deyim yerindeyse vandal insanlardır. hala da tofaş marka arabayı dünyanın en gelişmiş arabası olarak gören, son derece kaba, görgüsüz, her olayın altında bir art niyet arayan paranoyak insanlardır.
ankaralı insan ise bunun tam tersi olan insandır. ataları 60-70 yıl önce diğer illerden bu şehre göçmüş, atatürk ilke ve inkılaplarını benimsemiş, ilme irfana son derece önem veren, modernizme önem veren ama kimliklerini de koruyabilmiş harika insanlardır. bu insanlar asla angaralı iğrençler gibi değillerdir. gelin görün. bir ankaralı insanla tanışın, birde angaralı insanla tanışın ve aradaki farklar sizi dumura uğratacaktır.
ankara'nın benim için vazgeçilmez oluşunun en önemli sebebi, birincisi bohem olması, ikincisi devletin kültür sanat yönünden en çok destek verdiği şehir olması.
yalnızlığım kaldırılmayacak derecede ağır. bu yükü diğer insanlarla paylaşabilecek kadar da dost canlısı değilim. kitaplar hergün benim için vazgeçilmez olmayabiliyor. senfoni orkestrası konserleri ve devlet tiyatrosunun sahnelerini mabedim olarak görmeye başladıktan sonra bu "ankara kültürü" hakkında söylenecek çok sözüm var. fakat belim ağrıyor ve yazmak şu an ısdırap verici. iyi geceler gri şehir!
(bkz: bebe gel la alsancağa gidek) yakın bi arkadaşımdan bu sözleri en az haftada bi kere duymamı sağlayan kültürdür.
o değil yavaş yavaş ben de bu kültürle yoğrulmaya başladım. tırsmaktayım.
ankara'nın tiyatro, opera ve bale kültürü oldukça gelişmiştir, seyirciler gerek kılıklarıyla gerek gösteri esnasındaki tavırlarıyla sanata ve sanatçıya saygılıdırlar. ( babasına güvenip cak cak sakız çiğneyenler bu kültürü bozamaz.)