Ankara Kalesi, Ankara'da bulunan bir kale. Ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Romalılar, Bizanslılar hakimiyetinde kalan kale, 1073 yılında Selçukluların eline geçmiştir. 1101 yılında Haçlılarca ele geçirilen kale 1111 yılında tekrar Selçukluların hakimiyetine girmiştir. Selçuklular döneminde onarılan ve eklemeler yapılan kale Osmanlı döneminde 1832'de Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu ibrahim Paşa tarafından bir onarımdan geçirilmiştir.
Kale yapısında rastlanan heykel, lahit, sütun başlıkları kalenin yapımı ve onarımında etrafta bulunan malzemelerden yararlanıldığını göstermektedir.
Kalede roma dönemine ait kalıntılar dikkati çekerse de büyük ölçüde Bizans döneminde yapılmıştır.imparator II.Consantantinus MS.668 'de Dış kaleyi yaptırmıştır,imparator Isaurili III.Leonise kale duvarlarını onarırken iç kale surlarını yükseltmiştir.Bunun ardından imparator Nikoporos 805'te , imparator Bazileus 859'da bu kaleyi onarmıştır.Kalenin yerden yüksekliği 110m.'dir Kale içnde çeşitli restoronlarda bulunmaktadır. Ankara Kalesi dışardan görümüne göre daha büyüktür. Ayrıca kale her yıl çeşitli festivallere de ev sahipliği yapmaktadır
ankaranın büyük oranda göründüğü ve ankaranın yarısının gecekondulardan ibaret olduğu gibi acı bir durumu da gösteren manzaraya sahip istenilse şirince gibi turistik bir yer yapılabilcek tarihi mekan.
pek güvenilir olmayan bir mekandır, Çengelhan Rahmi Koç Müzesi gezilip görülebilecek yerler arasındadır. samanpazarının ordan ankara kalesine çıkarken solda bulunur.
kale'nin ulucanlar tarafındaki girişinden biraz yukarıda antika dükkanlarının bulunduğu pirinç han vardır. süs eşyasından giyime, antika telefonlardan eski kalorifer peteğine, cam eşyalardan aksesuara kadar envai çeşit antika bulabilir, çıkışta tam karşısındaki kafelerde nefis bir gözleme yiyebilirsiniz.
kaleiçinde kalınabilecek tarihi ankara evleri mevcuttur ve bunların arasında en güzelleri muammer uslu agbinin sahibi olduğu angora otel'dir tamamen tarihi ankara evi'dir.muammer agbi emekli hariciyecidir ve bundan dolayı orada çok ünlü şahsiyetlerle karşılaşma ihtimaliniz çok yüksektir (örneğin mithat bereket , edip akbayram vs.)
Ankara'nın simgelerinden biri olup, gittiğinizde 7-8 yaşlarındaki çocukların tarihini anlatmaya başladığı **, özellikle japon turistlerin akın ettiği, duvarlarında yurdum insanının ilan-ı aşkları yazılı, mükemmel manzarası olan ama kesinlikle kız başınıza gidilmemesi gereken tarihi bir yer.
günün her saatinde farklı keyifler yakalayabileceğiniz belkide ankara'nın tarihi doku içerisinde-hepsinden bir tutamda olsa-eğlence, yemek, fasıl, kahvaltı, alışveriş,şehir manzarası, muhabbeti bir arada bulabileceğiniz en küçük yüzölçüme sahip sosyo-kültürel yelpazesidir.
