ankara hükümeti meşruiyetini nereden alıyordu

entry9 galeri0
    16777212.
  1. Amasya genelgesi.

    Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
    12 ...
  2. 16777213.
  3. halktan. misak-ı milli sınırlarındaki her beldeden vekil vardı ilk mecliste o günün zor şartlarında.
    7 ...
  4. 16777214.
  5. Zorla küfür ettiren fetöcü sıçmığı entryler.
    7 ...
  6. 16777215.
  7. türk milletinden.
    bu arada ingilizler meclisi dağıtsın diye sevre imzayı attıran ve önlerinde eğilen padişahtı.
    ankara'da kurulan meclisin gizli kararlarını casuslara çaldırtıp ingilizlere yollayan da padişahtı. ancak padişah vahdettin için ingiliz valisi denemez. gönüllü bir ingiliz uşagıydı sadece.
    4 ...
  8. 0.
  9. şimdi bunu söyleyen embesillere "madem ankara hükümetini ingiltere destekliyordu ingiliz gemisine binip kaçan kimdi" diye sorsan mal gibi suratına bakacaklardır.
    3 ...
  10. 1.
  11. Halktan.

    Moderasyon, kankalarının istediklerine silik atmaktan(kanıtlıdır), trolleri törpüleyecek vakit bulamıyor. Son yılların kepaze uludağ sözlük yönetimi iş başında.
    2 ...
  12. 2.
  13. milletten. sikeyim padişahını,saltanatını.
    2 ...
  14. 3.
  15. Sen 6 asır iktidarı allahtan aldıklarına inanan bi aileye tapın, sonra milli bir meclisin meşruluğunu sorgula.

    Nereden alacak kardeşim? Ananın amından alıyor.
    0 ...
  16. 4.
  17. 2 Ekim 1919’da hükümet değişikliğine gidilmiş, Anadolu hareketine daha ılımlı bakan Ali Rıza Paşa hükümetin başına geçmiş, Bahriye Nazırı Salih Paşa Anadolu’dakilerle görüşmek üzere Amasya’ya gönderilmişti. Dolayısıyla Osmanlı Devleti’nin bu hareketle ilişkileri tamamen koparma taraftarı olmadığı açıktı. Ancak 16 Mart 1920’de ingilizlerin meclisi işgal etmeleri ve devlet kurumlarına el koymaları işleri değiştirdi. işgalin ardından Meclis-i Mebusan dağıtıldı, gözaltına alınan pek çok kişi Malta’ya sürgüne gönderildi ve Damat Ferit Paşa’ya tekrar hükümet kurma görevi verildi. Kabine değişikliğiyle katı yasak ve önlemler yeniden gündeme geldi. istanbul basınının Anadolu hareketinden olumlu bir şekilde bahsetme imkânı tekrar ortadan kalktı. Gazeteler, Anadolu hareketinden "Kuva-yı bâgiye" (isyancı kuvvetler) olarak bahsetmeye ve hükümet tarafından verilen tebliğleri aynen yayımlamaya mecbur kaldı ve hareketin önderleri için "bey" ve "paşa" unvanlarının kullanılması bir kez daha yasaklandı.

    10 Ağustos 1920’de itilaf Devletleri ve istanbul hükümeti arasında imzalanan Sevr Antlaşması’nın yürürlüğe girebilmesi için taraf ülkelerin meclislerinden geçmesi şartı vardır.

    Ancak 16 Mart’tan beri istanbul’da bir meclis yoktur. Ankara’dan yapılan çağrı üzerine burada yeniden toplanan meclis ise bu zamana değin istanbul tarafından tanınmadığı gibi istanbul’daki hükümete ve itilaf Devletlerine karşı sert bir tutum içerisindedir.

    Antlaşmanın onaylanması şartı, Anadolu hareketiyle ilişkileri yumuşatma ihtiyacını doğurur ve 21 Ekim 1920’de Ahmet Tevfik Paşa hükümetin başına geçer.

    Akabinde idam emirleri bir kez daha kaldırılır, sansürün şiddeti azaltılır, yasaklı olan "bey" ve paşa" unvanlarının kullanılmasına yeniden izin verilir.

    Yeni kabinenin beyannamesi, kuruluşundan birkaç gün sonra gazetelerde yayımlanır. Beyanname hükümetin pek çok farklı alanda takip edeceği siyaseti izah etse de, asıl amacın ne olduğu açıktır: Devletin varlığını belirsiz bir sona sürükleyen ikiliğin ortadan kaldırılması ve birlik sağlandığında barış antlaşmasının onaylanması için meclisin içtimaya davet edilmesi hükümetin ilk vazifeleri olarak anılmıştır.

    istanbul-Ankara ikiliğini ortadan kaldırma niyeti Ankara’ya da bildirilir. Önceki hükümet zamanında istanbul-Ankara arasındaki tüm telgraf hatları kesilmiş olduğundan, yeni hükümetin Dahiliye Nazırı izzet Paşa’nın görevlendirdiği bir zabit, bir süre boyunca istanbul’dan Anadolu’ya gidip gelerek şifre taşır.

    Süregiden haberleşmeler neticesinde tarafların yüz yüze görüşebilmeleri için Bilecik’te buluşulmasına karar verilir.

    istanbul heyetinin başında izzet Paşa ve refakatinde Bahriye Nâzırı Salih Paşa, Ziraat ve Ticaret Nâzırı Hüseyin Kazım, Bern Sefiri Cevat Bey, Bâbıâli Hukuk Müşaviri Münir Bey ve Rasathane-i Âmire Müdürü Hoca Fatin Efendi;

    Ankara heyetinin başındaysa Mustafa Kemal Paşa ve refakatinde de ismet Paşa, Mahmut Esat, Kılıç Ali, birkaç başka milletvekili ve gazeteci bulunmaktadır.

    Heyetler 5 Aralık 1920’de Bilecik’te bir araya gelirler.

    Londra Konferansı’na katılım hakkında haberleşmeler başlar daha sonraları.

    istanbul hükümeti konferansa gidecek heyet için Ankara’nın da temsilci göndermesini ister, Ankara ise bu teklifi kabul etmez.

    izzet Paşa bu dönemde Tevfik Paşa’ya telgraf göndererek, istanbul işgal altında olduğundan Ankara’dan bir heyetin konferansa gitmesinin daha iyi olacağını, bunun için istanbul’un, meclisi tanımasının yerinde olacağını söyler.

    Velhasılı, uzatmadan;

    Ankara hükümeti meşruiyetini bizzat istanbul hükümetinden alıyordu.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük