illa bi o aptal sakarya caddesine gitmektir. oraya arkadaşlarla gidip içmektir. ondan sonra o arkadaşların sarhoş olup sizin tek ayık olarak çıkan rezillikleri yatıştırmanızdır.
ankara'da öğrenci olmak ders çalışmaktır azizim. öyle pek bir bokunu göremiyorum ankara'nın. bu kadar gezecek vakti bu insanlar nereden buluyor arkadaş?
14 yil gerceklestirdigim eylemdir. tabi burada klastedilen aha farkli bir ogrenciliktir. devlet universitelerinin kampusu yeter diyebilirim. onun disinda hayatinizin merkezi kizilay hatta nokta atisiyla karanfil olacaktir. bazen ezgi cafede oturup tavla atacaksiniz bazende sakarya always rock da tekila atacaksinizdir ankara guzel sehirdir.
otobüs sırası beklemektir, yemekhane sırası beklemektir hatta kapıdan çıkmak için sıra beklemektir.
kısacası; (bkz: sıra beklemek)
özellikle (bkz: hacettepe üniversitesi)
her yerde polis görmektir. memlekette polis görmek demek olağanüstü bir şey demektir. eylemler de sık olmaz. ama ankara öyle mi? eylemi, polisi, pankartı, sloganı eksik olmaz.
gazi hukukta sap olmaktır, odtüyü görüp yeniden sınava girmek istemektir(veya yatay geçiş vs.vs.), parasızlıktan dershanelerde 3 kuruşa gözetmenlik yapmaktır, gözetmenlikte açlıktan bayılmamak için sınav öncesinde 3'ü 1 liraya simit yemektir, "ankara'da öğrenci olmak" başlığına entry girerken gözyaşlarını tutamayıp onları özgür bırakmaktır ankara'da öğrenci olmak.
özellikle deniz barındıran bir memleketten geldiyseniz resmen bok gibidir. hacettepe üniversitesi iyidir ama hakkını vereyim. aha ilk defa hacettepe ile ilgili iyi birşey dedim.
paso'ya her yıl 25 lira vermek,olgunlardan kitap almak,sakarya caddesinde 4 liraya sulu bira içmek,botanikte sevgiliyle yürüyüşe çıkmak,konurda çakma solcularla muhattap olmak ve ulaşım pahalılığından her gün şikayet etmektir.