cebeci'den kızılaya yürümek,büyülü fener'de bir film izleyip ardından ardıç kitabeviya da ikaros ta çay içmek,geceyi ise cubana'nın terasında, eşsiz manzara,süper latin ezgileri ve kokteylleriyle kapatmak. *
ukte : jomapelpiyer (17.04.2008 22:22)
nedjimanın altkatında ucuz bira içmektir.
sakaryada kaldırımda oturup şarap içmektir.
fantasyland da time chrisis oynamaktır.
dost kitabevinin önünde oturmaktır.
kurtuluş parkına yürümektir.
son metroyu kaçırmaktır.
istanbul hayalleriyle dolup taşmak demektir.
elden geldiğince çok istanbul seyahatleri demektir.
boğulmak, sıkılmak ve yorulmak demektir.
tavsiye olunmaz.
ankara'dayken istanbul'u özlemek,kaçıp kaçıp istanbul'a gitmek olsa da ayrılınca inanılamayacak kadar çok özlenen şehirdir.ankara'nın o sıkıcı,kasvetli havası aslında yalnızlığınızı sizinle paylaşmak içindir,dosttur ankara,kıymetini sonradan anladığınız. **
bir daha gelsem yine de ankara da öğrenci olurdum demektir ankara da öğrenci olmak.
sınıf farkının bu kadar insanın gözüne sokulmadığı yerde öğrenci olmaktır.
otostop çekerek okuldan kaçmaktır. okulunun basketbol maçlarını izlemek için gittiğinde, çok sevgili gecekondu güruhundan zopa yemektir, dört beş kişi migros'a *gidip en kalabalık bölgeye çöküp puro içmektir( hem de en görgüsüzce halleriyle ). *
olgunlar sokaktir..
kizilaydir..
yedinci caddedir.. tunali hilmidir..
ama illa ki yine kizilaydir..
guzel simit yemektir.. atacak marti olmasin varsin.. hem daha iyi.. romantik olacam diye ac kalmazsin..
nefestir..
plakli figurandir..
limanli bahcedir..
en olmadi kocatepenin merdivenidir..
atakuledir.. tipsiz ama ihtisamli..
mecburen sinemadir.. en arka sira ortadaki iki koltugu kapma umididir..
kiymet bilmemektir..
geride kalinca ogrenciligi..
uzakta kalinca ankara' yi ozleyecegini unutmaktir..
bir de gri derler onun icin..
aslinda siyahtir..
bir cift siyah.. simsiyah.
--spoiler--
madde 1. Yeni başlayanlar için Ankara Aştidir. (bkz: Aşti)soğuğun içine işlediği anda başını kaldırıp etrafta denizi aramaz isen kolay alışırsın.
madde 2: Ankara'da deniz yoktur. Deniz kenarında bir kentte bir şekilde
bulunmuşsan, denizi seviyorsan, Ankara'yı kısa vadede sevemeyeceksin, hiç kasma. Yine de çeneni kapa, 'Ankara iyi güzel de denizi yok abi bea'
kabilinden düşüncelerini kendine sakla, bu muhabbetleri defalarca kez duymuş olan Ankaralılar pek sevecen davranmazlar, sıcak yaklaşmazlar. baygınlık verirsiniz. yapmayın etmeyin gözünüzü seveyim.
madde 3: Ankara'yı istanbul ile, izmir ile kıyaslamaya kalkmayın, bu da sevilmez, hele izmir karşılaştırması tiksinti yaratır. yok Kordon vardı yok Çiğdem vardı bilmem ne.. Gölbaşı'nda denize dökerler adamı Allahıma..
madde 4: Ankara'da kış soğuk geçer.rüzgarı keser, ayazı süründürür.
kalın giyinin, bere ve eldiven edinin; öğlen dışarı çıkıyorsanız ve geç
saatlerde dışarda bulunmanız gerekecekse havaya aldanmayın. Coğrafya dersinde karasal iklim için neler söylerdiniz onları hatırlayın. Ya da en iyisi bir gece iliklerinize kadar üşüyün, sonra gece-gündüz sıcaklığı arasındaki büyük farklı anlayın.
madde 5: Çinçin mahallesi denilen yere gece gitmeyin. Gündüz de
gitmeyin.'illa gidecem ben gezerim görürüm hoplarım zıplarım' diyorsanız, en fiyakalı, en pahalı giysilerinizi giyin,telefonunuzu boynunuza asın öle gidin.
madde 6: Ankara'da deniz yoktur. Alışın
madde 7: Elektronik malzeme, korsan cd falan arıyorsanız Kızılay'da vakit
kaybetmeyin, Teknosa arayıp kazık yemeyin, Maltepe pazarı'nı öğrenin. 'Ben öğrenciyim abi' sözünü motto bilin, her alışverişte işe yarar.
madde 8: Öğrenciyseniz, kendi evinizde kalacaksanız, bir şekilde itfaiye
Meydanı'na gidin, dibine kadar araştırın, az parayla süper ev nasıl döşenir
görün. Ya da beni çağırın göstereyim.
madde 9: Atakule'de bir halt yok,boşuna meraklanmayın, Çankaya'ya
sırf Atakule için tırmanmayın. Ha eğer 'Ben illa bozkır manzarası görecem edecem' diyip de gidecekseniz, hemen aşağıdaki Botanik parkına da
uğrayın.
madde 11: Metro'ya girin, kaybolun, ama alışveriş yapmayın.
madde 12: Odtü, Bilkent, Hacettepe yahut Başkent üniversitesi öğrencisi
iseniz, araba almayın, otobüs ve servisi tercih edin. Eskişehir yolunun her sabah yaşadığı tıkanıkta tuzunuz bulunmasın. Sizin yüzünüzden sınava geç kalmayayım lütfen.
madde 13: Banliyo trenleri güvenlidir, çekinmeyin kullanın. Sincanlı ezik
büzük gençlerle muhatap olmayın.
madde 14: Kaybolursanız kimseye asla ve kat'a yol sormayın. Sorduğunuz her yüz kişiden kırkı gitmemeniz gereken yönü, otuzu bambaşka bir tarafı
gösterir, kalan otuz da bilmiyorum abi ben buraların yabancısıyım der.
Karanfil Sokak'ta Sağlık bakanlığı nerede diye sorarsınız, adamı Kocatepe
Camii'ne çıkarırlar, yapmadıkları şey değildir. Harita edinin.
madde 15: Odtü'lü değilseniz, Odtü kampüsüne girmeniz, Alcatraz'dan
kaçmanız kadar meşakkatli bir meseledir, bunu bilin. Israrcı iseniz, risk alın ve Güvenpark'tan kalkan Odtü minibüslerinden birine binin, kampüse girişte kimlik soran görevli minibüse girdiğinde, kendinizden emin bir şekilde adamın gözlerine 'Sen benim kim olduğumu biliyor musun' bakışı atın. işe yarayabilir. (Ne yaparsanız yapın,gerekirse ormana dalın girin ama kimlik diye topkek ambalajı, kupa sekizlisi göstermeyin)
madde 16: Ankara'da deniz yok. Yok ulan işte, yok!
madde 17: Ulus pek sevilen bir yer değildir. Eski meclis binasının
burada bulunması Ulus'u güzel kılmaz. Zamanla göreceksiniz ki, Ulus'u hiçbir şey güzel kılmaz, kılamaz; olabilemez. Ulus'tan ve arka sokaklarından uzak durun.
madde 18: En popüler buluşma mekanları olan Kızılay Gima'yı ve Dost
Kitabevini'ni öğrenin.
madde 19: Tunalı Hilmi Caddesi demeyin. Ankaralılar -muhtemelen Hilmi'nin güzel bir isim olmadığını düşünüyor olduklarından direkman Tunalı derler. Siz de Tunalı diyin.
madde 20: Ankaragücü taraftarı çirkef ve kalabalık, Gençlerbirliği taraftarı
az sayıda ve enteldir. Kalabalık bir Ankaragücü taraftar grubu görürseniz sakının. Laf atarlarsa karşılık vermeyin. Tek kişi bile olsa, iki dakika
içersinde sürüyle adam toplayıp peşinizden koşturabilir. Büyükşehir
Belediyespor' un taraftarı yoktur,olduğunu iddia eden olursa gülün geçin, nanik yapın.
madde 21: "Boş yere ağlama, kalbini bağlama, Ankara kızlarına"
şarkısını öğrenin, sık sık söyleyin.
madde 22: Ankara'da en güzel mevsim sonbahardır, tadını çıkarın.
madde 23: Trafikte taş düşemez ama milletvekili çıkabilir, kırmızı
ışıkta sizi bekletebilir. Hazırlıklı olun.
madde 24: Gazi üniversitesi' nin iibf dışındaki bir fakültesine
gidecekseniz temkinli olun, eli tespihli takım elbiseli tiplerle saçınız,
sakalınız, küpeniz üzerine bir konuşma yapmaya hazır olun. Adamlarla papaz olmayın.
madde 25: Gece ondan on birden sonra sokaklarda kimseciklerin kalmaması normaldir, kimyasal bomba neyin atılmamış, insanlar sığınağa kaçarcasına bir anda ortalıktan kaybolmamışlardır, olağan bir durumdur bu. Sakin olun, panik yapmayın.
madde 26: Cadde ortasında düğün dernek görürsen şaşırma, bilmediğin Ankara havalarında da oynama. (bkz: düz oyun) (bkz: kaşıklı oyun) (bkz: okuntu)
madde:27 Nerde olursanız olun aşağıya doğru indiğinizde Kızılaya çıkarsınız.
Pek çok yere yürüyerek gidebilirsiniz, kaybolmak gibi bir şansınız
yoktur, bunu unutmayın. "Aha nerdeyim lan ben?"dediğinizde Ulustasınızdır, panik yapmaya gerek yok, Bentderesi’ne doğru gitmediğinizden emin olduktan sonra, hızla metroya ulaşabilirsiniz, müzelerin biraz aşağısındadır. Büyük tiyatroyu sorup, entel görünümüne girmeyin, itfaiyeciler Çarşısını sorun, kimse sizi kandırmasın. Samanpazarı da olabilir.Ulus dışında Ankarada hiçbir yerde absürd bir durumla karşılaşmazsınız. Etrafınızda, gözünüzü nereye çevirdiyseniz bir robocpa çarptıysa Kızılaydasınız demektir., eylem yapılacak anlamındadır bu. Korkmayın. Yine, bir avuç eylemci için 4 otobüs robocop,çevik kuvvet inmiştir. Bu kadar polisi nereye göndersin kardeşim bu devlet?! mantığıyla öyle bakınır dururlar o polisler.
madde: 28 Sonra Ssk işhanı ve Sakarya alkol mekanlarıdır. En berbat birahanelerden tutun meyhane ve club ortamlarının hepsi vardır oralarda. Güzeldir, herkes birbirinin kardeşi gibidir, ama yine de dikkatli olmak gerek, bazen insanlar kardeş katili de olabiliyorlar.
madde: 29 Ankara’da güz bambaşkadır. Özellikle, kalabalığı seviyorsanız, Yüksel Caddesinde, tenhalığı seviyorsanız, Bahçeli 7. cadde hariç her caddesinde ve Tandoğanın ara sokaklarında turlarsanız, bir aylığına bu şehri sevebilirsiniz belki. Onun dışında bürokrasi hemen her zaman kendisini hissettirir de bir tek Sakarya caddesine uğramaz gibi gelir bana.
madde: 30 Ankara melankoliktir, ekim güzeldir. (bkz: 22 yıldır bu şehri
yaşayanlar için Ankara)
madde: 31 Ankaraya geldik Laila'ya gidelim diye gazlara geldiyseniz 1 şişe viski için 300 TL, bir bira için 20 TL gibi fiyatlara hazırlıklı olun.
madde: 32 Armada ile Migros alışveriş merkezi eşittir ama Migros alışveriş
merkezi biraz daha eşittir. (bkz: mudo)
madde: 33 Metroya binerken her zaman ve her zaman, mutlaka inenlere yol verin. inen ve binenlerin toplu çemkirmelerine maruz kalmayın. Metro ve Ankaray'ı karıştırmayın. ikisi de Kızılay'da kesişir; Ankaray Aşti'ye gider, Metro ise Akköprü ve Batıkent tarafına.
madde: 34 Kar-buz çok olur lütfen dikkatli adımlarla yürüyün.
madde: 35 Ankaradaki yürüyen merdiven adabında acelesi olmayan vatandaş sağda dursun diye bir kural yoktur. Yürüyen merdivene binecekseniz yürümeyin, durun zira merdiven zaten sizin için yürümektedir.
madde: 36 Kavaklıdere, Ayrancı mevkilerine belediye otobüslerine bindiğinizde fark edeceksiniz ki otobüsün yaş ortalaması 65-70 civarlarındadır. korkmayın takım elbiselerle otobüse binmenize gerek yok herkes öyle biniyor diye
madde: 37 Genelkurmay önünde ayakkabınızı bağlamak üzere durmayın. Makinalı tüfek doğrultuyorlar. (bkz: biz burda yabancıları sevmeyiz)
madde: 38 -"Hocam"a alışın, bu lafı duyunca kendinizi hoca gibi hissetmeyin. Bir Ankara klasiğidir, özellikle üniversite kampüslerinde güvenlik görevlileri öğrencilere, taksi şoförleri güvenliğe, büfeciler büfecilere, kısaca herkes herkese hocam der. Ayrıca taksi şoförü üniversiteli olduğunuzu anladığı anda hocam diye hitap eder size. Hoca değilsiniz, Ankaralısınız.
madde: 39 Eğer yere tükürürseniz kimse bir şey demez, ama ters yöne girerseniz ya da yanlışlıkla metronun inme platformundan binerseniz (ki Ankaray'dan Metro'ya geçecekseniz tüm oklar inme platformunu gösteriyor) küfür yersiniz. Garip prensipleri olan bir şehirdir.
madde:40 Dost deyince Konur Sokak'taki Dost Kitabevi değil, Karanfil'deki
anlaşılmalı. Aman ha, arkadaşınızı fıtık edersiniz sonra yanlış yerde bekleyip.
madde: 42 Harikalar diyarı, zart zurt gölü Ankaranın tarihi yerleri değildir. Aldanmayın.
madde: 43 Odtüden Bahçeliye giderkenki yolun ortasındaki Gökkuşağı adlı yapının ne ayak olduğunu sormayın boşuna bilene rastlamadım.
madde: 44 izmirliler, istanbullular diğer bütün vatandaşlar gibi kardeşimizdir ama gelip de "Buranın denizi yok, akşamları dolmuş olmuyor, istanbulun gözünü seveyim, ne modern şehirmiş meğer bik bik bik" diye trip atanlar sevilmezler pek. Yoksa istanbul, izmir şahane şehirlerdir itirazımız yok.
--spoiler-- *
ya bi başka. valla bak bi başka. ankara hem bi büyük şehir,hem de bi taşra kasabası gibi. başka şehirler gibi dışlamıyo öyle, hemen alıveriyo içine. birden ankaralı oluveriyosun.misal kızılayda yürürken, bi tanıdıkla karşılaşıyosun ve anlıyosun ki sen artık ankaralısın.
evet bi ciddiyet var kabul ediyorum ama yakışıyo ankara'ya o ciddiyet. yok gezicek yer yokmuş yok çok soğukmuş yok deniz yokmuş. ben bildiğin tipik bir egeli olarak,soğuğa tahammülü olmayan biri olarak bile oraya alıştıysam herkes alışır aga. hem muhim olan sevdiğin insanların yanında olması değil mi. ankaradaymışsın, izmirdeymişsin ne farkeder..
bi de hiç ankara'ya uğramamış adam eleştirirken deniz yok bi kere diye başlıyo ya,ben delleniyorum. belki de deniz olsa o kadar yakışmayacak ankara'ya.hem madem deniz yok,madem sevmiyosun gelme arkadaşım, yaşama ankara'da.
seven ankara'yı denizsiz seviyo,ankara'da karşılıksız bırakmıyo asla o sevgiyi.öyle bi şehir işte.başka bi diyar ankara.
yani olayı bağliim; çok rahattır,çok da güzeldir.kesinlikle doğru tercihtir hatta.
not:belki de bu başlık entry girmem gereken en son başlıklardan biriydi, çünkü ben bir ankara aşığıyım.