tavır, hareket ve konuşmalarından ön yargıya varanlardır. çok doğru bir ön yargıdır. "böyle konuşan, böyle davranan bir insan nasıl ankara ya belediye başkanı olmuş lan?" sorusunu soran insanlardır. bunu anlamak için illa ki ankara da yaşamaya gerek yok. biz şirinleri izlerken gargamel in kötü olduğunu biliyoruz ama mantar evlerde yaşamıyoruz mesela.
ankarada yaşayıp melih gökcek' e destek verenler kadar yadırganmaması gerekir. ulan ciğerlerimiz dağıttığınız kalitesiz kömürler yüzünden telef oluyo, oy uğruna ortalığın *mına koydunuz.
eleştiri her koşulda yapılabilir bir eylemdir. olan biteni görüp, duyup haklı bulunan ya da haksız bulunan noktalar dile getirilebilir. bu yüzden doğal olan bir durumdur. bilmeden atıp tutmak değil yurtta olan bitene duyarlı olmaktır.
aytaç durak,melih gökçek ve kadir topbaş gibi hırsızları eleştirmek için soydukları illerde yaşamak gerekmiyor bunlar ulusal soyguncular ve bu şekilde anneleri hakkında konuşulabilir.
amerika da yaşamayıp george bush u eleştirmek gibi bir durum sanırım bu. doğal olarak sudan da yaşamadığımız için darfur u filan da salla gitsin.
melih gökçek in iki tane oğlu var; tanımam etmem ne gibi yetenekleri vardır, biri kendi kurduğu kulüpte şube sorumluluğundan ankaragücü başkanlığına geçti, diğeri de sosyal platform başkanı filan şirketleri var.
işte böyle enteresan bir durum, gidip melih gökçek in önünde domalmak lazım, açar da s***mezse eleştiremiyorsun.
"hee yani herkes kendi bölgesindeki olanları ve yönetimi eleştirebilir anlıyorum." diyerek bıyık altından gülerek alaycı bir bakışla cevap verdiğimi gözümün önüne getirdiğim an.