vefalı arkadaşlarınızı, komşularınızı, akrabalarınızı tanımanıza vesile olan su kesintileridir. 04 şubat 2009 da başlaması beklenen ve 5 gün süreceği söylenen su kesintisini, haber vermek için kırk yılda bir görüştüğünüz çevreniz bile seferber olmuştur. yarın yetkililer basın toplantısı yapıp, toplumumuzda ki iletişim kopukluğunu bir nebze olsun azaltmak için, kimin kimden haberi varmış; bunu tespit etmek için bu kesinti haberini uydurduk derse daha güzel olacaktır. ancak su kesintisi için; mamak ve altındağ halkı çoktan hazırlıklarını tamamlayıp kampa girdi, kesinti saatini bekliyor efendim.
04.02.2009 tarihinden itibaren altındağ ve mamak yöresinde beş gün süreyle idrak edilecek olan "bilmem kaçıncı su kesintisi şenliği"dir. şenliğe vesile olan, yetmiş sekiz senesinde döşenmiş su borusudur. otuz dört senelik borunun patlamasından şimdi belediye mi suçludur? haşa. ben hep derim, melih gökçek enkaz devralmıştır diye.
bakım ve onarım çalışmaları nedeniyle tekrardan yapılacak olan kesintilerdir. biraz önce duydum siz değerli uludağ sözlük yazarlarını bilgilendireyim şu kısıtlı dakikalarda hemen su stoğunuzu yapın istedim. yapılan açıklama şu şekilde;
''Ankara'nın doğu kesimlerine su sağlayan 2 metre 20 santim çapındaki ana isale hattının, Yahyalar bölgesindeki kesiminde su sızıntısı tespit edildi. Patlama olasılığına karşı, acil bakıma alınmasına karar verilen hatta akşam saatlerinden itibaren su verilmesi durduruldu. Suyun boşalması, tamirin yapılması ve boruların tekrar suyla doldurulması için 3 günlük süreye ihtiyaç bulunduğundan, bu hattan su alan Altındağ ve Mamak ilçelerinin tamamı ile Subayevleri, Basınevleri ve Demetevler'in alt kotlarına 3 gün boyunca su verilemeyecektir.''
yüksek kesimlerinde hemen hemen 48 saate ulaşmış olup daha da uzayacağa benzeyen olaydır. belediye hasar tespit çalışmalarıyla meşgul ola dursun gelen soğuk hava dalgası borularda biriken ve maalesef akmayan suyun donmasına akabinde de kesintinin belki de bir hafta kadar uzamasına veya patlamaların bir kaç yerden tekrarlamasına sebep olacaktır. suyun soğuk hava dalgası beklenmeden bir an önce serbest bırakılmasında fayda vardır.
gereksiz bilgi: iki gündür tuvalete girmeye yeltenip akabinde aman boşver lüzum yok diyerekten vazgeçmeme sebeptir.
vakti zamanında ankara da deniz bile vardı. sabahları herkes kalkar kapısının önüne bi tas su dökerdi. hatta gönlünden fazla kopmuş olanlar birkaç tas dökerdi. ne zaman gecen sene oldu yağmur yağmadı millette bananecilik, adam be sendecilik başladı. sular dökülmemeye başladı. işte ozaman ankara dan su çekilir oldu. deniz bitti kalmadı. sular kesilir oldu.
(bkz: bu da böyle bir anımdır.)
özellikle son 2 haftadır tekrar fırtlamış durumdur. aski arandığı taktirde "arıza var" şeklinde bir cevap gelmekte fakat 2 kez 3 er günlük su kesintisi yaşayan bizler bunu pek tabi yememekteyiz.
bütün dünyada su sıkıntısı mı ya$anıyor? hayır.
büyük sahra çölünde miyiz? hayır.
tamam bu ülkenin 4/3ü sularla mı yoksa çölle mi kaplı? e sularla.
bu sıkıntının adı nedir o zaman? suçlu araba yıkamak için musluktan saatlerce tanzikli su akıtan benzin istasyonları mıdır? yoksa saatlerce bula$ık yıkayan annelerimiz midir? bunu savunana "kafanıza sıçayım" demek vaciptir. bu $artlarda $ehirde su sıkıntısı ya$anıyorsa tek sorumlu kurumun ba$ındakilerdir.
millet bassın parayı alsın mis gibi suyunu, çatır çatır kullansın, eee neymi$ millet fazla su kullanıyormu$.
insanları 'mercimek pirinç dağıtıcağına su sorununu düşünseydin meliiiiihhhhhhhhh' diye bağırtan düşündüğümde tüylerimi diken diken eden çok vahim bir durum.
bu susuzluk, doğal su kaynaksızlığından kaynaklanmıyor, aziz bir insanın zamanında, kastettiği yüzde doksanlık nesil in sessizliğinden, gıkını çıkaramayışından kaynaklanıyor. ankara'dan başka hangi başkent'in başınaki biri yüzünden başına gelebilir bunlar?
2 gün süreceği söylenen kesintinin salakça bir hatadan dolayı 4 güne çıkması, agustos sıcağında iş güç, stres bir de susuzluk kaynaklı kirlilikten dolayı yapış yapış olmuş bedenlerin feryad-ı isyanı, ismi lazım olmayasıca belediye başkanının ''efendim kusura bakmayın, boru döşeme çalışmaları sırasında bir borunun yanlışlıkla patlaması üzerine 10 günlük su kaybımız olmuştur, bundan dolayı özür dileriz, ha bu arada, ankara halkına sesleniyorum ; ankarada durmayın, tatile gidin'' şeklindeki pişkinliği, ''ulan bunlar başka bi ülkede yapılsa, halk isyan eder, o belediyeyi başkanın başına yıkardı, düşüncesinin akla gelmesi, akla gelmeyenin başa gelmesi, dörtte üçü suyla kaplı bir dünyada susuz kalmayı becerebilen tek millet olmanın verdiği ter kokulu gurur, sokaklardan yükselen leş kokusundan dolayı bozulan kimyalar ve haş2 o
nun periyodik cetvelimsi hayattaki öneminin her kul tarafından bikere daha idrak edilişi, bidon kafalı, fırsatçı, bezevenk beyinlerin 3 misline çıkardığı kap, kacak bidon fiyatları, kurumuş dudakları bir izmirli güzele dayatma ihtimalinin yaklaşık 700 km uzakta olması ve bu yazıyı yazarkenki öfkemi saymazsak ankara huzur dolu, ''sessizliği susuzluktan ve susuzluğu sessizlikten kaynaklı başkenttir''
21. yüzyıl türkiye'sinin başkentinde kolera salgını gibi sözlerin sarf edilmesine yol açmış hadisedir. utanç vericidir. melih gökçek bundan sonra başka nerelere köprü dikecek acaba diye merak ettirendir.*
tam anlamıyla kaos yaratmış kesintilerdir, belediyenin çok büyük fiyaskosudur. amerikan filmlerinde olsa bilmem kaçıncı sektör ya da bilmem nerenin gizli bölgesi alarma geçirilirdi, o derece vahim durum.
küresel felaketi çocukluk fobi olarak yetiştirip büyütecek bir nesil yetişiyor Ankara sokaklarında.