önümüzdeki doğalgaz kesintisinde melih gökçekten "kuru fasulye yiyin." tarzı bir açıklama beklemekteyim.
"hayırlısıyla seçim yardımlarındaki bakliyat paketleri bu günler düşünülerek yapıldı." diyerek işin içinden çıkar ve allah'ın izniyle ve seçmenin çelik gibi iradesiyle yeniden başkan olur belediyesine.
işimiz gökçeke kaldıysa yandık.
bi işe yaramayacağını düşündüğüm bi uygulamadır. çünkü milletin su akan iki günde kullandığı su ve bidonlara doldurduğu su neredeyse 4 günlük olacaktır. hatta bu su bayatladı diye, su verilmeyen iki günün sonunda bidondaki suyu dökecek vatandaşlarımızında olduğunu düşünüyorum.
bu susuzluk, doğal su kaynaksızlığından kaynaklanmıyor, aziz bir insanın zamanında, kastettiği yüzde doksanlık nesil in sessizliğinden, gıkını çıkaramayışından kaynaklanıyor. ankara'dan başka hangi başkent'in başınaki biri yüzünden başına gelebilir bunlar?
2 gün süreceği söylenen kesintinin salakça bir hatadan dolayı 4 güne çıkması, agustos sıcağında iş güç, stres bir de susuzluk kaynaklı kirlilikten dolayı yapış yapış olmuş bedenlerin feryad-ı isyanı, ismi lazım olmayasıca belediye başkanının ''efendim kusura bakmayın, boru döşeme çalışmaları sırasında bir borunun yanlışlıkla patlaması üzerine 10 günlük su kaybımız olmuştur, bundan dolayı özür dileriz, ha bu arada, ankara halkına sesleniyorum ; ankarada durmayın, tatile gidin'' şeklindeki pişkinliği, ''ulan bunlar başka bi ülkede yapılsa, halk isyan eder, o belediyeyi başkanın başına yıkardı, düşüncesinin akla gelmesi, akla gelmeyenin başa gelmesi, dörtte üçü suyla kaplı bir dünyada susuz kalmayı becerebilen tek millet olmanın verdiği ter kokulu gurur, sokaklardan yükselen leş kokusundan dolayı bozulan kimyalar ve haş2 o
nun periyodik cetvelimsi hayattaki öneminin her kul tarafından bikere daha idrak edilişi, bidon kafalı, fırsatçı, bezevenk beyinlerin 3 misline çıkardığı kap, kacak bidon fiyatları, kurumuş dudakları bir izmirli güzele dayatma ihtimalinin yaklaşık 700 km uzakta olması ve bu yazıyı yazarkenki öfkemi saymazsak ankara huzur dolu, ''sessizliği susuzluktan ve susuzluğu sessizlikten kaynaklı başkenttir''
iki günlük ankara ziyaretimde yaşamak zorunda kaldığım acı gerçektir. ne yaman çelişkidir ki evlerde su yokken büyükşehir belediyesine ait araçlarının öğlen saatlerinde* refüj sulaması yapmasıdır. ayrıca buradan i. melih gökçek beyefendiye sormak isterim barajlardaki su bir gecede mi uçtu? kimse farketmedimi böyle bir tehlikenin yaklaştığını neden daha önce önlem almadınız? ayrıca su kesintileri sayın i. melih gökçek beyefendinin kriz yönetiminde ne kadar başarılı olduğunu da göstermiştir.
problem: barajlarda su kalmadı.
çözüm= ankaralılar tatile çıkın. ankarayı terk edin bakın döndüğünüzde musluklardan su akacak. peki ankaralılar kaç aylığına tatile gitmeli melih bey?
artık su kesintisine sinirlenmekten vazgeçiren eylemdir. su kesintisi düşüncesine alıştım. ancak, bugün su alacak bölge de olmama rağmen hala musluğun tıs sesinden başka bir şey göremedik çok şükür. bırak susuzluğa çözüm bulmayı su kesintisini bile beceremiyoruz.
1.geleneksel su kesintisi şenliklerini kutlamamıza vesile olan belediye başkanı, susuzluk hakkında dahiyane öneride bulmuştur. "ankaralılar çoluk çocuk, torun tombalak tatile çıksın." masrafları karşılıyorsa şöyle üç, beş yıldızlı otelde niye olmasın dedirtmektedir. tribünün tezahüratı hazır. "başkan, bizi riksos'a gönder"
ankara'ya su veren iki temel boru vardır. bu borulardaki su akışı 2'şer gün olmak üzere periyodik olarak kesilecek, bir diğer deyişle iki bölgeye ayrılan ankara'Da bir tarafta su akarken diğer tarafta akmayacaktır.
yalnız kardelen mahallesinin altında bu borular kesiştiği için bu bölgede sular hiç kesilmeyecekmiş. diğer sÂkinler içinse;