goodboy ile bir takımın forvet ikilisini oluşturacağımız maçtır.
o fırsatçı golcü, ben hedef santrafor.
çok koşar mıyız?
bence hayır ama mücadeleden yılmayız.
takımlar aynı kalsın rövanş mı yapalım, yoksa yeni takımlar mı kuralım diye kara kara düşündürten zirvedir.
rakip takımın her bi ferdi rövanşsız bir cümle bile kurmazken, bizimkiler de az da olsa zevk almak için takımların değişmesinden yana. yardım edin olum, napam ben, nerelere gidem?
hava koşullarından dolayı iptal edilen zirvedir. hasta hasta dolanmayın sonra ortalıkta bi maç uğruna. yaparık bi zirve havalar düzelince. halı sahalar benden sorulur ona göre..
düdüt: zirveboxtan da silinmiştir. silerken neler hissettiğimi bi ben bilirim. çok duyguluyum sayın yazarlar, gelmeyin üstüme.
http://www.uludagsozluk.c...e&ne=5n1k&zid=817
can awh yücel ne demiş;
eğer ulaşamazsan bana,
ankara zirvelerinde ara.
bazen kalede, bazen ortada.
ya topu kaleden uzaklaştırmaya çalışırım ya da kaleye atmaya.
bütün derdim top iledir işte! anlayana.
ya şu top olmasaydı diye düşünürüm bazen köşelerde, taç çizgilerinde.
kim nereye koşacağını bilir miydi o zaman,
boş koşuşturma içinde yorulur, belki oturur yeşilliğe, mangal yakardık.
şarkılar söyler sazlar çalardık.
(bu şiirden çıkarılacak kıssadan hisse; ağlara giden top kimilerini sevindirir kimilerini hüzünlendirir, top olmasaydı ne sevinen olurdu ne de üzülen... yani duygusuz, boş geldiğimiz gibi boş giderdik. o halde biz niye geldik "doluysak boşalmaya boşsak dolmaya geldik.") *
kadroda eksik var ise, avustralya Harry kewell formamı sırtıma geçirerek katılacağım zirvedir. defans, orta saha, forvet mevki farketmez, sözlük nerede görev verirse orda görevimi yerime getiririm.