aşık olanın ankara ' yı sevme sebebidir , aşık olunanın ankara ' ya katlanma sebebidir . aşık olunan çekip gitiğinde ise çekilmez olur ankara , sokaklarında attığı her adım öldürür aşık olanı sevdiğinin yokluğunda ...
aşkını geniş bir bozkıra yayma şansı verir ama öyle bir mimari öyle bir kurgu vardır ki ankara'da birileri seni hep engellermiş sanırsın.olabildiğince gri olan bir şehri pembeye çevirme çabası gibidir ankara'da aşık olmak.bir nuri bilge ceylan filminden çıkmış kasvetli havasıyla kızılay sokaklarında aşkınla beraber yürürken ulan en merkezi yerdeyiz bi tanıdık görmesek bari korkusu içinde kötü bir wes craven filmine döner bir anda kızılay.kendini ulus'a vurasın gelir.bir ego otobüsü kadar hızlı çarpar kalbin.ne yapsak ne yapsak derken i.melih gökçek'in yıllardır anlattığı ve senin anlamını çok sonra öğrendiğin rekreasyon alanlarına gidelim dersin sonra bunun kötü vir fikir olduğunu anlarsın kızılay meydanı'ndan sola dönmenin yasak olduğu gibi.karanfil'den geçip dost kitap evinin yanında sergilenen dvd'lere bakarsınız ama kız hemen sıkılır çünkü kızlar filmden hiç bir zaman anlamaz ama düşünürsün en iyi filmerde hep kızlar vardır diye birden fazla düşünmenin iyi olmadığını anlar ve büyülü fener sinemasına çıkarsınız orda keçiören'deki halk ekmek kuyrukları gibi sıra vardır vazgeçersiniz.sevgiliniz hadi gençlik parkına gidelim der,aklınızdan hemen ordaki çin çin-bentderesi bebeleri geçer.ulan kızın yanında rezil olmayak dersin geçiştirirsin.yapacak hiç bişey bulamayınca da ayrılırsınız.daha sonra bu ayrılık kelimesi geneli kapsar komple ayrılırsınız.çok sonra duyarsınız ki ulus'ta pavyonlarda çalışıyo sevgiliniz.bu acı sizi delirtir.ve ferhat gibi dağları delip ankara'ya kızılırmak harici bir su getirmek istersiniz..acı son.
Aylar sonra geldim sana
Bir ayrılık daha ankara
Bir aşkı daha yaktın ankara
Dağların,yolların ve beyazının içinde kayboldum
Sözlerin içinde yandım
Beyazların düşüyordu
Herkesi soğuk kaplamışken
Ben yanıyordum ankara,
Sevgilim,sevdiğim başka kollardaydı
Başka yollardaydı ankara...
Ne sen anladın,
Ne sen çözdün,
Ankara yaktın yandırdın bir daha
Sözlerim vardı sana
Gözlerim vardı dağlarında
Gençliğimin özü gizliydi sevdalarında
Yalanlarım yoktu caddelerinde
Sevdalarım vardı,
Kar tanelerin kadar beyaz
Sevdiğim vardı ankara Sevgilimdi ...
onu da yaktın ,
Gizeminde kaybettin onu da
Sevgimi de ...
Gezdiğim caddelerin yalanlarla dolmuş
Aşıklar parkında dokunuşlarda kaybolmuş
Sevdiğimi başkasına vermişsin
Sen ankara... Başkalaşmışsın ...
Sen de yabancı sen de yalancı olmuşsun sevdalarıma
Ölüm gibi gelen bir düşün içindeyim
Başka bir tene düşüyor beyazların
Ve ağlayışların artık bana değil
Tüm şehre ankara ...
Söz verdiğim,üstüne yemin ettiğim herşeyimi
Aldın Ankara ...
Beni bir aşkla,büyüttün gene ankara ...
Ankara sözüm özüm ve gizemim
Sende hâla.
Söz sana bir gün senin ağladığın şehre
Ben gülmeye geleceğim
Güneşimle ...
Sana bu son söz ankara
Bir daha yollarına düşmeyeceğim
Kaldırımlarında anılarım olmicak...
Barlarında içki kadehlerim,
Ve kalbimde o dürüst sevgiler olmicak ...
Bitti, Bittin ve Bitirdin sen ANKARA ! *
ankara'nın tüm griliğine rağmen, dünyanızı bambaşka renklere boyayacak olandır.
ankara'nın tüm soğukluğuna rağmen, iç dünyanızı sıcacık yapacak olandır.
ankara'nın tekdüzeliğine rağmen, hayatınıza hareket katacak olandır.
adı üstünde, aşktır.
ordu'da aşık olmaktan farksızdır. sevgiliyi ilk orda görürsün, daha tertemizken saklayamazsın içinde, araya mesafeler girer, kızarsın ama üstünü örtmeye çalışamazsın. sonra bir süre sonra tekrar görürsün ölür ölür dirilirsin, hiç yaşamamış gibi tekrar doğarsın bir ağustos sabahında. her görüşmenizde daha çok ağrılar sapnır karnınıza, daha çok terlersiniz. ama herşeye rağmen illerin farkı olmadığı aşklarda farklılaşan da aşktır.
gercekten bambaskadır.askın her halini daha buyulu yasarsınız..acısı da daha koyudur,nefesinizi keser..ankara sokakları askı vurgular sanki..sevincin daha bi fazla,acın daha bi agır olur.
bir başka güzel oldugu söylenen şey. ankara'da aşıkken sevdiceğiniz uzaktaysa özlüyorsanız, murat çelik'ten su düşleri'yle daha bir efkarlanabileceğiz aşk türü.**
Ankara'nın sokaklarındayım
Yalnız geçer hayallerim
Sen orada istanbul'da
Bak eskiyor şarkılarım
Yağmur düşer ben yürürüm
Ardından gelir yalnızlığım
Örtüyorum artık üstümü
Anılar var gidişin var
Şimdi ben geçmiş zaman
Kaybolmuş bir çocukluk
Arıyorum kendimi
Hep o yaz sinemalarında
Gel de bitsin bu özlemim
Söyle sevdiğini yar ben öleyim
Hayret
Nasıl da değişiyor insan
Hayret
Nasıl da unutuluyor her şey zamanla!
Şimdi
Birikir hüznüm cebime sığmaz
Çözülür yüzüm ama sevdan anlamaz
en güzel aşk ankarada yaşanan aşktır
hayır mardin
hayır diyarbakır
hayır bursa
.
.
aşkın yaşandığı yerin mekanın çevrenin hiç bir önemi yoktur. ehemmiyeti olan tek yer yarin gözleridir.
ozellikle yaz gunuyse boktandir. zaten senin icin yanmis bi de gunes ve fon etkisi yapan sicak ruzgarla ici disi bir eder. asik olunacaksa daha sulak mekanlar secilmeli. ankara kisin idealdir. eksi yedi dereceye kadar varir hava buz eder serefsizim.
ankarada aşık olmak zor iki gözüm dizelerini çok iyi bilmektir. güzeldir ankarada aşık olmak, aşkı yaşamak, betonların, tüm resmiyetin, kuru ayazın, yakan güneşin arasında içi dışı sıcacık olmaktır.
eğer aşk karşılıklıysa ve sevgili olunmuşsa, sevgiliyle en az bir defa karanfil sokak'ta dolanmaktır, sakarya'da oturmak,ykm'nin önünde buluşmaya çalışmaktır. güvenpark'ta sohbet etmektir belki.
metro yolculuğunun ne kadar kısa sürdüğünü anlamaktır. özellikle dönüş yolunda. aşti'den bir nefret edip bir sevmektir. bazen getiren sevgiliyi, bazen de götürendir çünkü.
kar yağar ankara'ya, kar yağmasıyla mutlu olup sevgiliyle "ehe kar yağıyor" diye paylaşmaktır. sevgiliyle görüşeceğim diye yağmurlarda sırılsıklam olup yataklara düşmektir. baharda beytepe'de olup çayır çimende doğayla iç içe güzel anlar kazımaktır zihne *. yazın öğle vakitleri buluşmaya cesaret edememek, ettiğinde şaftın kayışıyla mücadele etmek zorunda kalmaktır. her mevsimde bir sürü anı biriktirmektir. her kokuda her havada yad edebilecek bir şeyler bulmaktır.
aynı semtte olan sevgiliyle bile görüşememektir çoğu zaman. herkesin yoğun olduğu şehirdir ya ankara. herkes koşturur bir yere. özlemek demektir çokça. her köşeye sinmiş 3-4 anıyla idare etmek demektir. görüntü koleksiyonerliği yapmak demektir.
ankara'da aşık olmak zor mudur bilmiyorum ama kolay olmadığı muhakkak. özlem tadan zamanlar var hep burada. hasret dolu geçmeyen vakitler. belki de sadece bana böyle. bilmiyorum.
dedim ya ankara'da aşık olmak zor mu bilmiyorum. ama aşık olmak zor be hocam!
aşıkken zordur ankara.
aşıkken acımasızdır ankara.
tunalı ıssız, bahçeli sessizdir ankara' da aşıkken.
kızılay' da hiç bir eylem olmaz, olsa bile duyulmaz aşıksan eğer.
zordur ankara' da aşık olmak, çok zor hemde.