ankara da aşk

entry22 galeri0
    22.
  1. insanın iliklerinde hissettigi ankara sogugu hesaba katıldıgında , kışları sıcaklıktır. aynı fincandan kahve içmedir yagan karı izlerken, uyanmak istememe sebebidir cogu zaman uyandırmamadır bazen, en guzelide sıcak bir gulumsemedir kugulu parkta kat kat kıyafetlerin, berelerin arasından.
    0 ...
  2. 21.
  3. ankarada sadece bir iki hafta kalmis olan biri icin ankarada ask yarimdir. Cocukken olmustu simdi bir ismi aklimda o kadar birlikte parka falan girmistik iyidi, guzeldi.
    0 ...
  4. 20.
  5. Acı bir hüzünle sonlanır.ankara demek ayrılık demek .
    0 ...
  6. 19.
  7. çatılır kaşlar,kesilir başlar. en güzel aşklar ankarada başlar.
    0 ...
  8. 18.
  9. 17.
  10. geçici aşktır.

    (bkz: gençlik ateşi bunlar)

    edit:başlık başıma kalmış.
    0 ...
  11. 16.
  12. aşkın belli bir şehri yoktur ya da aşk her şehirde farklı yaşanmaz. aşk başlı başına bir yerdir, bir mevsimdir, bir dağdır, bir ırmaktır, bir rüzgardır...
    0 ...
  13. 15.
  14. bir zamanlar şiirini yazmıştım, sincan istasyonun'da yayımlanmıştı.
    0 ...
  15. 14.
  16. yağmurla birlikte çamurlu yolda yürürken soğuk havanın montunun içinden ebenin... diye devam ettiren düşünce.
    0 ...
  17. 13.
  18. 12.
  19. Kışın aşkı ayrı bir güzellikte yaşanan, buz gibi rüzgarıyla sevgiliye daha çok sarılasını getiren, yaşamayanın bilemeyeceği duygudur.
    0 ...
  20. 11.
  21. aşık olsan da şehir sana "yok lan değilsin der" ve bitirir o an.
    0 ...
  22. 10.
  23. ankara'da başlayıp başka şehirde sürendir. yani benimki öyledir en azından. çoluk çocuğa bile karışılır hatta.
    1 ...
  24. 9.
  25. ankara'yı gerçekten seven bir ankaralı ve aşık olmuş biri için;
    ankara'da aşık olmak zor iki gözüm..
    ankara'da yalnız olmak zor iki gözüm..
    1 ...
  26. 8.
  27. ankarada aşk yoktur. şayet ben bulamadım.
    1 ...
  28. 7.
  29. ankara'nın denizi yoktur, gezilesi mekanları bol değildir, yapacak çokça şey yoktur, sadece siz ve sevgiliniz vardır. Bu nedenle bu şehirde daha fazla baş başa kalabilirsiniz. Belki de bu yüzden ilişkiler ya kısa sürüyor ya da çok tutkulu oluyordur. bu gri şehirde yaşamınıza renk getirebilecek en güzel şeydir belki de.
    2 ...
  30. 6.
  31. kızılayda sürtmektir. birlikte üşümektir. karların ardında görmektir.
    1 ...
  32. 5.
  33. 4.
  34. ankara'yı diğer illerden ayıran büyülü bir şeydir.
    0 ...
  35. 3.
  36. 2.
  37. sözlerin bugün kırık, umarsız, kördüğüm
    ankara'da aşık olmak zor iki gözüm.
    (bkz: zuhal olcay)
    3 ...
  38. 1.
  39. atakan gülgar'a ait olan popüler ve sevilen bir şiir.

    'yar'yüzüme düşüşün yar’çekimi, yar gözünden düşüşüm can çekimidir.
    yar’in yürekten çekilmesine halk arasında kan'çekimi denir.
    çünkü aşk'ın hükümeti, ihanetin darbesiyle çekilir...'

    biliyor musun?
    tanrı'nın karaladığı alın yazımın boşluklarına adını yazıyordum.
    seni bulduğuma sevinmek içindi bütün acılara göğüs gerişim.
    yazı bu denli çıldırasıya arzu edişim sendendi.
    yorgun kış günlerinde başucumda nöbete durdu özlemlerin.
    her sabah tekme tokat uyandırdı sana kavuşabilmenin dayanılmaz isteği.
    uykularımı kırbaçlayan arsız sabırsızlığım bütün rüyalarımın ihalesini kazandı...

    biliyorsun
    aramızdan su sızmasın diye yağmurlu günlerde birbirimize sarılacaktık.
    müminin orucu tuttuğu gibi tutacaktım ellerinden.
    kimsenin gücü bana yetmeyecekti.
    paha biçilmez sevgim gözlerini kamaştıracaktı.
    geldiğin caddelerin duvarlarına pencereler çizecektim.
    ayak seslerin kuşları gülümsetecekti.
    şarkı söyleyerek yürüyecektin dilenciler sana selam duracaktı...

    sen benliğimde gişe rekorları kıran bir düş'tün.
    cephende düşmüş yar’alı benliğimi omuzlayıp yollarına düştüm.
    serin bir yaz sabahı varabildim ankara'ya.
    öksüren binalar, henüz ısınmamış yollar ve hala uyuyan ağaçlar karşıladı beni.
    elimde ılık avucuna randevum,
    önümde şüpheli bir paket gibi duran bulabilme olasılığım.
    kimselerin davetlerine aldırmadım inan,
    seni aradım ankara'nın tıka basa boş sokaklarında.
    yoktun ya, gövdesi dolu, başı boş'tum...

    kendine ne kadar büyük bir coğrafya açmışsın içimde, dünya haritasına sığmıyorsun.
    ne devasa bir özlemdir ki bu, hasretini nereye koysam almıyor, taşıyorsun.
    kepenkleri seni görebilmeye açılmış faltaşı gözlerimle yabancı suratları yokluyorum.
    kızılay'da otobüs duraklarına önceden sözleşilmiş buluşmalar yağıyor.
    sakarya'da önünden geçtiğim lokantalardan tokuşturulan kadeh sesleri duyuluyor.
    ve anlıyorum ki ankara'da her şey en az iki kişilik yaşanıyor…

    hafta sonları rengarenk çankaya'da siyah beyaz filmler seyrediyorum.
    ankara'da gece bekçilerine rakip seni bekleyişlerim oluyor.
    gündoğumları nurtopu gibi gelmeyişlerini doğuruyor.
    kürtaj oluyor seni bulabilme ihtimallerim.
    bütün ölü doğumların kulağına adımız fısıldanıyor.
    belli ki tanrı bizi gülüşmelerin sonuna nokta nöbetine koymuş.
    koşuyoruz ama gülüşmelerin sonuna bile yetişemiyoruz.
    o yüzden ayrılık tek celsede fişimizi çekiyor.
    bizim buluşmamız dünyanın en zor buluşu olmalı ki hala icat edilemedi yanyana duruşumuz...

    diş ağrısı sancısıyla zonkluyor içimde dolgu yapmanı bekleyen boşluğun.
    ne kahrolası bir ev sahibim ki ben her gece yatıya kalıyor yokluğun.
    seni hatırlatmayan ne varsa kovuyorum hayatımdan.
    bütün alışkanlıklarım sana benziyor...

    hey gidi güzelim ankara, sen adamı fransız vatandaşı yaparsın.
    çünkü o'nsuz kimsenin dilini anlamıyorum bu şehirde...

    sendin aşıma tuz, ağrıma şurup.
    sendin haneme ışık, sabrıma selamet.
    sen benim ilk dansım son şarkımdın.
    gaz lambasının yalanı gibi söndün yatsıya kalmadan.
    şimdi uyandığıma üzüldüğüm rüyaların sahibi sensin sevgili...

    gidiyorum
    ardımda kızılay, sakarya, tunalı, maltepe ve ulus'u görgü tanığı bırakıyorum.
    seni çıldırasıya arayışlarımın robot resmini çizecekler sana.
    fotomontaj hayallerimi aşti'de bir çöp kutusuna bırakıp dönüş otobüsüne biniyorum.
    erkeğe erkek yanı, kadına kadın yanı koltuklar yalnızlar için ayrılıyormuş anlıyorum...

    infilak ediyor seviş'lerim.
    boynu bükük geri dönüşlerime tek görgü tanığı ben oluyorum.
    şimdilerde,
    varlığıma kuduz bir köpek gibi saldırıyor yokluğun.
    sana hizmetkar vücuduma bıraktığın terk edişinin diş izlerini,
    nüfus cüzdanım gibi yanımdan ayırmıyorum...

    ben türkiye kadar yalnızım, sen b'aşk'entim ankara gibi yorgunsun...

    atakan gülgar
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük