1978 yılında yapılmış olan borudaki sızma nedeniyle altındağ ve mamak ilçelerine 5 gün süreyle su verilmeme durumudur. büyük başkan melih gökçek her an dua edin açıklaması yapabilir. beklemedeyiz.
melih gökçek'in hakkında " hazır okullarda tatildeyken bundan faydalanın. ankaralılar tatile çıksın" gibisinden bir açıklama yapabileceği su kesintisi.
çok enteresan bir kesintidir bu kesinti. şöyle ki ; benim evim demirlibahçe semtinde, mamak'a bağlidir burasi. yalniz çankaya ilçesi sınırlarıyla bizim evin arasi hemen hemen 200 metre. 200 metre ötemde sular akarken, benim evde akmamasi çok enteresan. gelin bu rezilliği şu yonuyle ele alalim ;
mamak nufus : 520.446 kişi ( resmi sayim, 2008 )
altindağ nufus : 367.812 kişi ( resmi sayim, 2008 )
gayriresmi nufusu da eklersek nereden baksan bu iki ilçede 1 milyon insan ( daha da cok olabilir ) yaşiyor. şimdi bu eziyeti çeken seçmenin 2004 yılında yaptiği siyasi tercihine bakalim ;
altindağ ;
kayitli seçmen sayisi : 259.064
oy kullanan seçmen sayisi : 198.813
geçerli oy sayisi : 189.116
akp'nin aldiği oy sayisi : 121.873
chp'nin adliği oy sayisi : 23.824
shp'nin aldiği oy sayisi : 19.390
mhp'nin aldiği oy sayisi : 7.761
geriye kalani yazmaya gerek duymuyorum. oy sayıları çok az.
****
geçelim mamak ilçesine ;
kayitli seçmen sayisi : 284.186
oy kullanan seçmen sayisi : 223.336
geçerli oy sayisi : 212.190
akp'nin aldiği oy sayisi : 106.120
chp'nin aldiği oy sayisi : 66.222
shp'nin aldiği oy sayisi : (sıfır) - 0 -
mhp'nin aldiği oy sayisi : 27.186
geri kalanda ufak tefek oylar. gordugunuz gibi iki ilcede de akp'nin ezici bir üstünlüğü var. bunlar ilçe belediye başkanliklari, bir de büyükşehir belediyesi var. erinmedim o istatistik'i de arastirdim sizin için. büyük sehir belediyesi için kullanilan oylar ;
mamak/akp : 203.591
altindağ/akp : 129.231
akp yani, melih gökçek emmimiz oluyor. melih gokcek emmi oylarinin buyuk cogunlugunu bu ilçelerden almiştir. tahmin edebileceğiniz üzere bu iki ilçe ankara'da ki en en geri kalmiş ilçelerdir.
bu iki ilçenin ortak yanlari ;
ikisi de akp yonetiminde.
ikisinde de kültürel faaliyetler sıfır. sinema bile yok bu iki ilçede, nufusa aldanmayin.
hemen hemen ( ulus ve siteler hariç ) istihtam da yoktur bu iki ilçede... bir bok yoktur kisaca bu iki ilçede.
belediyelerin insanlara en çok kömür/makarna dağittiği 4-5 ankara ilçesinden ikisi bu güzide ilçelerdir. gelelim insan yapisina ; iki ilçe insaninin buyuk bolumu de cahildir, eğitim düzeyi düşüktür. ankara'nin en boktan bolgeleri olarak tabir edilen doğantepe, çinçin, kayaş gibi pisliğin gani oldugu semtler bu iki ilçeye bağlidir. ankara'da ki en fazla gecekondu bu iki ilcede bulunur. ben de mamak ilcesi sinirlari içerisinde yaşiyorum, mamafih mamak'tan çok çankaya'ya yakin bir yerde oldugum için bu geri kalmıslıktan fazla etkilendiğimi soyleyemem. şimdi bu yazinin ana fikri ne derseniz şudur ; bu yazinin ana fikrine sokayim. deveye diken insana siken yaranirmiş.
2 aydan az kaldi mamak ve altindağ seçmenleri, yine basin ampule oyunuzu göreyim sizi. bir de yakınıyorsunuz, ''neden her şey çankaya'da, niye her bok kizilay'da, tunali'da, bahçelievler'de ?'' diye.. bak bakiyim bu ilçeyi hangi parti yönetiyor ? cumhuriyet halk partisi mi ? yok canim, inanmam.
hak edilmiş su kesintisidir.
not : nufus ve oy sayisi için tüik'ten yararlandim.
edit : ha unutmadan, 30 günde altgeçit yapan belediyeciler bir boruyu 5 günde tamir edebiliyorlarmiş. ilginç...
tam seçim zamanı olduğu için hiç de o adamların hatası olmayan harekettir. insan kendine böyle darbe vurur mu? ama akp düşmanlarının bunu görecek beyni yoktur.
1978 yapımı su tesisatını kontrol etmek ve değiştirmek için 15 sene bklemiş belediyenin suyu kesmesidir.
gökçek sözüm sana; döner dağıtacağına ankara'nın kanalizasyon ve su şebekelerini kontrol etmen gerekirdi öyle iki direğe bir kiriş koyup köprü yaptım demekle belediyecilik olmaz!
gökçek ırmaklardan sular taşirmiş
ara sira tayyip'ine uğrarmiş
ankarali tek hükümdar odur, var eder
hele bakin ne şaklabanlik yapmiş vay vay
vay vay gökçeeek
aski gökçek'ten razi
Başkan i.Melih Gökçek'in şahsının ve yakınlarının özellikle annesinin kulaklarının bolca çınladığı günlerdi...
Bir anda su piyasasının tavan yaptığı, damacanaları dükkanın arkasındaki musluktan dolduran ve daha sonra tak bi tıpa zarzavat alsana mis gibi kaynak suyu diyen satan elemanların türediği zamanlardır...
her şey çok güzel başlamıştı. kesinti olması gereken ilk 2 gün sularım kesilmemişti. tedbirsizliğimin nedeni de buydu zaten.
birisi şehirdışından olmak üzere 2 arkadaşımla birlikte apartmandan içeri adımımızı attığımızda komşumuz "felaket tellalı" suların olmadığını merhaba demeden önce söylemişti.
oysa duş alması gereken iki kişi vardı ve evde yaklaşık 2 litre su. damacana istemek o saatte imkandışıydı.
mümkün mertebe içmek eylemini sigara ile gerçekleştirip, sıvı tüketmemeye çalışan gençlerin bi şekilde çişleri gelecekti.
beklenen an'ın yaklaştığı hissedildiğinde ev sahibi nada internetten ya da tel ile alınabilecek otobüs biletini aşti'den almayı teklif etti;
"hem kızlar size tuvalet de ısmarlarım."
son cümle can aldı, 10 dk sonra aştideydik. pişmanlığımız yanımıza birer tane beşer litrelik şişe ve yüz yıkama jellerini almamak olmuştu. olsun en büyük problem çözülmüştü.
arsenikli de olsa su sudur diyorum ve aşağıya bir tanım sallamadan önce cümlelerimi bir bakınız ile bitirmek istiyorum.
(bkz: elleri dilediğin gibi yıkamanın dayanılmaz hafifliği)
tanım: 5 ayda koca binanın inşaatını bitirebilen müteahhitlerin olduğu bir ülkede 5 günde su borusunu tamir edemeyen belediyenin belli bölgedeki insanları dellendirmesi durumu.
*ben oyumu zaten kayseri'de kullanıcakmışım.
he bu arada pardon edit demem gerekiyordu*
edit: sabah bakkaldan aldığım erikli marka su ile saçımı yıkamanın ve dişlerimi fırçalamanın verdiği keyif her şeye rağmen güzeldi. sanırsın süt banyosu, bu bülent ersoy işini biliyo.
o ne güzel bir su'dur öyle.
kampanya başlatıyorum;