bu oy çalma işi lokal sandıklarda değil, adliyelerde olmaktadır. işgüzar yazıcı ve hakim in gözetiminde. aslında oyları hakimlerden korumak gerek. vatandaş sandıkta sahip çıkıyor.
bu kitleye "mal" diyen mallardan 5000 tanesi arkamda olsun genel seçimlerde milletvekilliğim garanti gözü ile baktığım durum. ortada kabul edilen şaibeler var iken şaibeye değil de rakamına odaklanan insanımsı. aloo şaibe diyoruz rakam demiyoruz parti demiyoruz....
Günümüzde artık oy sayma odalarinda kamera var, on tane secim görevlisi, emniyet var vs. Ben calma ve hile olduguna inanmak istemiyordum ama sonra kedi trafoya girdi veya cankaya sayilmadan bitti gibi laflar duyunca malesef kuşkulandim, insan bu kadar keriz yerine koymaz milleti 21.yyda ayıp.
1994 seçimleri sonrasında batıkent jandarma ile istanbul yolu arasındaki arazide binlerce mühürlü oyu gözleriyle görmüş biri olarak inanabileceğim şahıstır.
not: o zamanlar cep telefonu yok, kameralar yok. bir arkadaşımız iş edinip shp'yi, gazeteleri falan aramasına rağmen lütfedip ilgilenen çıkmadıydı. en son kendisi bir poşet oyu shp genel merkezine bıraktı "ilgileneceğiz" dediler ama hiç ses çıkmadı bir daha...
sanki akp ankara'da bu işle meşgul kamyon tutmuş, 36 bin küsür oyu yakmış yırtmış ya da kendisi bastırmış, sonra da seçim kazanmış diye elma kadar götüylen tespit yapmaya kalkışan maldır.
olum, 36 bin oy demek, şereflikoçhisar gibi bir ilçenin oyu demek. hasta mısınız siz lan?