çok acaiptir. liseye giderken okula yürüyerek giderdim ( fakirim ben). saçlarımı kıvırcık yapmak için sürdüğüm jöle kafamda donar, petek başında çözdürürdüm. ellerimi hissetmez, yarım saatte kendime gelemezdim.
Bir aralık ayında Abimin düğünü için gece den gitmiştik. Sabah erken kalkıp dışarıya çıktığımızda üzerimde kazak ve palto olmasına rağmen iliklerime kadar donduğumu bilirim. istanbulun gözünü seveyim.
özlenendir. hele ki bin kilometre uzakta yaşanıldığı zaman. ankara'ya gitmek için bir bahane olmayabilir ama ankara'dan ayrılmak için de bir bahane olamaz.
saat sabah 7 de otobüs beklerken katana gibi jilet gibi kesen rüzgarlı soğuktur ama eğer aşık iseniz üşümezsiniz.
hiç unutmuyorum KOSGEB ten kredi çekilecek saat 5 te yola düşmüştüm moskovayı aratmıyordu hatta moskova bile daha sıcaktır ardahandan gelen akrabalar buranın soğuğundan şikayet ediyor.
Mutlu konuşacağımızda umrumda olmayan , bir kez sesini duymak için saatlerce beklediğim ayazdır. Sesi içimi ısıtır soğuk vız gelirdi. Çalıştığı dönemde 8.20 civarında 5 dk lık molası vardı. Meclisin önünden geçtiğim ana denk gelirdi. O beş dk lık molasına yetişebileyim de günaydın canımın içi diyim diye neler yapmazdım ki.