anka kuşu

    67.
  1. türk mitolojisinde insanoğluna ateşi öğreten kuş...
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2049542/+

    tengri dünyayı ve üzerinde yaşayanları yarattıktan sonra göklerdeki tahtına çekilmişti.
    bolluk ve bereket dünyayı kucaklamıştı. ne var ki insanların büyük bir sıkıntısı vardı. soğuk...

    kuşların tüyleri, yabani hayvanların kalın derileri ve kürkleri vardı. oysa insanlar çıplaktı. hayvanlar gibi soğuklardan korunamıyorlardı.
    bu durum onları bir arayışa itti.
    güneş gibi parlak ve sıcak bir şeye ihtiyaçları vardı. bu ateşti..

    her yeri aradılar ama bir sonuç elde edemediler.
    ateşe ulaşamıyorlardı. ateşsiz kalmak, soğukta kalmak demekti.

    sonunda içlerinden biri yüksek bir ağacın tepesine kadar çıktı ve oradaki kuşlara dertlerini anlattı.

    "siz kuşlar göklerde uçuyor, uçsuz bucaksız diyarları görebiliyorsunuz. biz insanlara yardım edin. bazılarınız soğuklarda uzak diyarlara göçüyor, daima sıcakta yaşıyorsunuz. gitmeyenlerinizin de tüyleri var onlar sayesinde korunuyorsunuz. biz soğukla baş edemiyoruz, bizim ateşe ulaşmamız lazım. siz bize yardım edebilirsiniz." dedi.

    kuşlar insanlara acıdılar.

    yardım edeceklerine dair söz verdiler ve dört bir yana uçtular.
    epey zaman sonra geri döndüler.
    ne var ki hiçbiri iyi haber getirmemişlerdi.
    insanlar yine de onlara yardım çabaları için ikramda bulundular. bu ikramdan etkilenen bir kuş çok önceleri duyduğu bir şeyi anlattı.

    "ne zaman kimden duyduğumu hatırlamıyorum yeri-yurdu neresidir onu da bilmem ama anka kuşu diye bir kuş varmış, o ateşin sırrını bilirmiş. çünkü onun bir adı da ateş kuşuymuş. onu arayın, gerçekse eğer size ateşi verecektir." dedi.

    artık ateş için bir umut vardı...insanlar bir umut belirdiği için sevindiler.

    dört bir yana dağılıp anka kuşu'nu aramaya koyuldular.
    günler, haftalar geçti ama bulamadılar. sonunda içlerinden biri "ulu kayın'a gidelim. öyle kutsal bir kuş olsa olsa kutsal ağacın dallarında yaşıyordur." dedi. dağları aşıp dünyanın direği olan ulu kayın'a vardılar.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2049543/+

    gerçekten de anka kuşu oradaydı.
    onu görünce sevinç ve heyacana kapıldı insanlar.
    saygıyla onu selamladılar ve isteklerini dile getirdiler.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2049545/+

    anka kuşu onları yanıtladı;
    "en mükemmel yaratılanın insanoğlu olduğunu düşünüyordunuz ama bir soğukta bu fikriniz sarsıldı.

    oysa ki sizi üstün kılan aklınız.

    onu kullanmalıydınız.
    derdiniz çaresi uzaklarda değil, etrafınızda.
    çevrenizi iyi tanısaydınız bu zorluğu aşabilirdiniz.
    gidin beyaz renkli taşları arayın, onlardan bulduğunuzda birbirine vurun size kıvılcım verecektir. onu da kuru otlarla buluşturun ateşe kavuşacaksınız..."

    insanlar bu bilgiyle yurtlarına döndüler.
    kısa sürede anka kuşu'nun bahsettiği taşları bulup ateşe de kavuştular.
    o günden sonra da artık soğuktan korkmaz oldular...
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2049546/+

    işte anka kuşu o günden sonra türkler için, insanoğlu için kıymetli ve saygı duyulan bir doğa unsuru oldu.
    onu en kıymetli taşın adı ile andılar ve zümrüd-ü anka dediler...
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2049547/+

    #mitoloji
    12 ...
  2. 62.
  3. çocukken köyde gün batımını izlerdim. kavak ağaçlarının arasından yavaş yavaş süzülerek batardı güneş. o sırada hep bir kuş öterdi sesi ruhuma işleyen. ben ne hikmetse o kuşu anka kuşu zannerdim ama değilmiş.
    3 ...
  4. 9.
  5. 59.
  6. 'sabır gösteren ve emek veren herkes, kendi anka kuşunu yaratır.'

    kaynak: bi' yüksek sadakat klibi.
    3 ...
  7. 56.
  8. En sevdiğim kuş türüdür.
    Edit:hakkında şöyle bir efsane hikaye vardır:
    Anka ölümsüz bir kuştur ve yakıcı alevlere yansa bile küllerinden yeniden doğar.
    4 ...
  9. 61.
  10. Son zamanlarda çok ayağa düştü.

    Eskiden küllerinden yeniden doğmak mottosu ile birçok kişinin başarılarına ilham kaynağı olurdu. Zira kolumda da bir adet anka kuşu dövmesi var. Yenilsen de asla pes etmemen gerektiğini bitti denilen yerde tekrar başlayacağını empoze eden güzel bir mitolojik anlamı var. Fakat gel gör ki artık herkeslerin diline düşmüş ve sadece edebiyatı yapılır hale gelmiş. Hatta en son enes batur'un kullandığını gördükten sonra kolumdan sildirmeyi bile düşündüm. 8 yaşındaki çocukların izlemeleri ile kazandığı youtube paralarından aldığı arabasına sticker olarak yapıştırmış falan. Kendisi için büyük anlam ifade ediyormuş Küllerinden yeniden doğmuş. Ulan zaten daha 19 yaşında çocuksun. Ne gördün de hayatta ne ara yenildin de tekrar ayağa kalkıyorsun. Ne desem bilemiyorum gerçekten.. ayağa düşürdünüz ayağaa.
    4 ...
  11. 30.
  12. Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Simurg Anka, Bilgi Ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş...

    Kuşlar Simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg'u bekler dururlarmış. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.

    Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.

    Ancak Simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı'nın tepesindeymiş. Oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. Yorulanlar ve düşenler olmuş.

    Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;

    papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş(oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış);

    Kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış;

    baykuş yıkıntılarını özlemiş,

    balıkçıl kuşu bataklığını.

    Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.

    Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi "şaşkınlık" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yokoluş"ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.

    Simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki;

    "SiMURG ANKA - Otuz Kuş" demekmiş.

    Onların hepsi Simurg'muş. Her biri de Simurg'muş. Simurg Anka'yı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yokoluşu da yaşadıktan
    sonra bile uçmayı sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimizi yakmadıkça, her birimiz birer Simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda, tüneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız.

    Şimdi kendi gökyüzünde uçmak zamanıdır.
    4 ...
  13. 57.
  14. mitolojik bir kuş. efsanesine göre ölümünün yaklaştığını anladığında kuru dallardan bir yuva yapar ve güneşin o dalları yakmasını bekler. yanarak ölür bu kuş. sonra küllerinden yavru bir anka olarak doğar. bu yüzdendir ki dinlerde dirilişin yenilenmenin simgesidir. harry potterda da dumbledore un anka kuşu gözyaşıyla yaraları iyileştiren bir kuş olarak anlatılmıştı.
    3 ...
  15. 12.
  16. ilginç bir efsanesi olan efsanevi(!) kuş. şöyle ki:

    Bir rivayete göre kuşların hükümdarı olan Simurg Anka, Bilgi Ağacının dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiiş.
    Kuşlar Simurga inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurgu bekler dururlarmış. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.
    Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurgun kanadından bir tüy bulmuş. Simurgun var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurgun huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.
    Ancak Simurgun yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağının tepesindeymiş. Oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. Yorulanlar ve düşenler olmuş.
    Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;
    Papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş (oysa tüyler yüzünden kafese kapatılırmış);
    Kartal, yükseklerdeki krallığını bırakamamış;
    Baykuş, yıkıntılarını özlemiş,
    Balıkçıl, kuşu bataklığını...

    Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.
    Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi - "şaşkınlık" ve sonuncusu Yedinci Vadi - "yok oluş"ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş. Kaf Dağına vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.

    Simurgun yuvasını bulunca öğrenmişler ki;
    SiMURG ANKA, Otuz Kuş demekmiş.
    3 ...
  17. 55.
  18. Dünya üzerindeki en görkemli yaratık.
    gerçekliği bilinmemekte.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük