hiç izlememiş olanların saçma önyargılarda bulunduğu animasyon dizilerdir, şuanın bir çok dizisinden daha güzel olmasına rağmen sırf görüntü ve seslendirmesi farklı diye tercih edilmeyen ve kötü eleştirilir ama bu kötü eleştiren kişiler genelde akşam evde sikik sikik diziler izler, kimsenin dur bir bakıyım diyip oturup izlemediği anime ile ilgili hiçbir fikri olmayıp hakkında ileri geri konuştuğu şeyler de diyebiliriz.
orjinal ismi manga eigadır(tv magası). anime ismi avrupaya yayılırken animationdar kısaltılıraka gelmiştir. çok çocuksu (bkz: pokemon) (bkz: digimon) (bkz: dragonball) eğlencelik yapımlar olduğu gibi, gerçekten size birşeyler katan (bkz: full metal achemist), bazen anlayamacağınız (bkz: neon genesis evangelion), bazende anlarken muhtelif yerlerinizden kan gelebilecek (bkz: şimdi aklıma gelmedi) tipleri de vardır. kimisinde öyle bir felsefeden dem vurulur ki hayata bakış açınız değişir.* kimisi ağlatır (bkz: samurai 7) kimisi güldürür (bkz: full metal panic-fumoffu) kimisi heyecanlandırır (bkz: claymore) kimisi de nasıl olduğunu bilmezsiniz (bkz: eyeshield 21) ama yinede eğlendirir. kendilerine fanatik bir kitle oluşturular (bkz: kenshin). saatlerinizi yer, başından kalkamazsınız. yine de birçoğu size birşeyler kazandıran yapımlardır.* Örnekler:
bu kadar basit çizimleri bende yaparım diye her yıl onbinlerce amatör profesyonel insanın japonya denemeleri gönderip ama hemen hemen hepsinin geri çevrildiği, japonya'nın yeni nesil kültürüdür. çizim kalitesi çoğu otoriteyi hayran bırakan yansıtıldığı karas, basilisk, ghost in the shell, çok basit ama hareket kabiliyetiyle bazı dönemlere damgasını vurmuş slamdunk, tsubasa, dragon ball, astroboy çizim tekniğidir.
Dünyanın en pahalı animasyon lisanslamasıda bu sektör üzerindedir.
anime izleyenlerin, izlemeyenler tarafından kıskanılması sonucu anime hor görülür, dalga geçilir. izleyenlerin çocuk olduğu ileri sürülür. ancak anlamadıkları; anime de onların futbolu gibibir hobidir. anime sizin hayatınıza ne katıyor diyorlar. eğlence katıyor. senin futbolundaki saçmalıktan ziyade burda has sevgiyi görebilirsin. bir kardeşin kendini diğeri için feda etmesini, bir anne-babanın çocukları için hayatlarını feda etmelerini, aslında hiçbir zaman arkadaş sahibi olamadığımızı, hepsinin sahte olduğunu, gerçeklerinin burada olduklarını görebilirsin. öyle.
"ben derse gidiyorum" yazarıdır. yalan ama. beni kandırabilecegini dusunmesi ayrıca ilginç.
cabuk git ders yap.
hadi dedim..
hadi.. *
not: ne yapıyorsam hepsi sevgimden. şimdi gidip kendimi yakacagım canım. sana demiştim değil mi?
