Daha çok gece vakti geliyor bu istek. Çünkü kafan daha dingin oluyor, hayatını sorgulayası geliyor insanın. Geçirdiğin boş zamanlar için önce bir vicdan azabı çekiyorsun çünkü daha iyisini yapabileceğini biliyorsun buna rağmen vakit öldürmek için günün çoğu kısmını boş geçiriyorsun. Gece olunca da ben ne yapıyorum diyorsun kendi kendine. Planlarını kuruyorsun fakat uykun kaçıyor, yatakta dönüp duruyorsun. O saatte kalkıp başlayasın var kafanda kurduğun ufak işlere. Bu seferde geç oldu yarın sabah düzeltiyorum kendimi diyorsun, her şey güzel olacak diyiverip içini rahatlattıktan sonra uykuya dalıyorsun * uyandığın zaman sanki resetlenmiş gibi, dün gece kurduğun düzen bir anda puff olup gidiyor. işe yetişmek için alelacele evden çıkmaya çalışırken buluyorsun kendini. Bu da böyle bir kısır döngü işte.
Önce etrafı Bi toplayayım diyorum. Çekmeceleri boşaltıyorum, kullanmadığım takıları ayırıyorum.
Sonra birikmiş fişleri atıyorum.
Bir yerde kullanırım diye ayırdığım poşetleri eliyorum.
Giymediğim kazakları bir poşete koyuyorum.
Sabah yüzerim diye saati 1 saat erkene kuruyorum yatarken.
Ertesi gün yaptığım işlerin yorgunluğundan uyanamıyorum.
Ve yine düzene giremiyor hayatım.
En iyisi bırakayım, dağınık kalsın.
gelişi gibi kolay ve ani gerçekleşmeyen istektir. süründürür. sevdiğiniz kadınların yabancılarla uzaklara gidişini gösterir, okulunuz anlamsız biçimde uzar, takımınız olmadık maçı kaybeder, sevdiklerinizden kopar ve daha sinirli olup çıkarsınız.
yani bazen ne kadar ince plan yapıp ne kadar çok çalışsanız da asla başarılı olamayabilirsiniz. sadece siniriniz daha çok bozulur.