aniden gelen bir şeyleri yakma isteği

entry1 galeri0
    1.
  1. roma'yı sezar yakmıştı. ben de ankara'yı yakacaktım. küçük bir çocuktum. o zamanlar en güçlü şeyin ateş olduğuna dair düşüncelerim vardı. sevmediğin bir yeri, sevmediğin bir insanı alevler arasında küle dönüştürebilirdin. charizard en sevdiğim pokemondu. kırmızı anka kuşu alevlerin arasından yükseliyordu. eğer günah işlersek cehennem'de yanacaktık.

    annemin en büyük korkusuydu benim durmadan ateşle oynamam. sporcu kartlarımın ucunu kibritle yakıyor, bulduğum her çakmakla bir şeyleri yakmaya başlıyordum. "bakkala giderken evde yalnız bıraktığı çocuğu alevler arasında can verdi." ne zaman böyle bir haber görsek annem beni hemen televizyon karşısına kitliyordu. evden çıkarken bütün yanıcı ve yakıcı maddeleri de yanında götürüyordu. ankara'yı olmasa da kendi evimi yakacak potansiyelim vardı.

    bir gün kendimden 1.5 yaş küçük kız kardeşimle yine yalnız kaldık evde. evimizin mütevazı bahçesinde oynamaya başladık her zaman olduğu gibi. bu kez bir fark vardı; cebimde gizlice sakladığım çakmağım da kız kardeşimle bana eşlik ediyordu. kız kardeşimle aram hep iyi oldu. kılıçlarımızla power rangers'cılık oynardık. he man ve zeyna olurduk. kısacası güzel günlerdi.

    o gün bir farklılık yapıp kızılderilicilik oynamaya karar verdik. o'nu halatla ağaca bağlayıp, etrafını kağıt, ağaç parçaları ve ufak tefek çöplerle sardım. ateşi yakıp ateşin etrafında dönmeye başladım. ikimiz de eğleniyorduk. sonra bir rüzgar esti, biraz daha esti. alevler kontrolümden çıkmaya başladı. kız kardeşim ağaca hala bağlıydı. işte o gün belki de hayatımda ilk defa gerçekten korktum. ilk defa ateşle oynamamam gerektiğini anladım. ilk defa kardeşime abilik yapacak olgunlukta olmam gerektiğini anladım. annemler gelince çakmağı aldığım yere sessizce bıraktım. kardeşim mi? hala bütün şımarıklılığı ve tatlığı ile yanımda. ve ikimizde ateşle oynamıyoruz.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük