ergenekon operasyonları başladığı zamanlar medyada çıkan haberlere inanmaya başlamıştım. 28 şubat mağduru tanıdıklarımız yüzünden sempati duymaya başlamıştım. fakat tutuklanan askerlerin pkk karşısındaki mücadelelerini gördüğüm zaman erken boşalma hissi yarattı. daha da gelmedi mutluyum.
Chp'nin din düşmanı, mhp'nin ayrımcı başı olduğu her akla geldiğinde gelen istektir. Adam 3 kırıyorsa 5 yapıyor... Başımızda tayyip olmayaydı ne olurdu meçhul... Anca liseliler gidip de chp-mhp vs destekçisi olur... Zamanında çekilen sıkıntıları; tup kuyrukları, un kıtlığı, doğalgaz sıkıntısı...
Bir gün başıma gelmiştir. inşallah tüm muhaliflere aniden bu istek bastırır.
Böyle sıcak bir ağustos akşamıydı. Evde oturuyoruz işte. Televizyonda ulusa sesleniş çıktı. Recep tayyip erdoğan dı bu gördüğüm...
Aslında Onu hiç böyle görmemiştim. Bir farklıydı sanki. Yaptıklarını, politikalarını anlatıyordu. Dedim ki, ulan şu adama bak tam bir lider! Adam gibi adam! işte o an deli gibi bir istek içimi doldurdu. Sonra partiyi araştırdım, yapıp ettiklerine baktım, amaçları ve hedeflerini okudum, partililerin siyasi hayatlarını ve kısaca biyografilerini araştırdım.
işte o anda siyasi bekaretim bozuldu, akp li olmuştum...
O anı yaşadığım günden beri akp li olmanın haklı gururunu yaşarım. Damarlarımda asil akp kanı dolaşır.