ümit yaşar oğuzcan'ın tapılası bir şiiridir. sevdiğinden ayrılan insanın duygularını en iyi anlatan şiirlerden biridir. bazı şeylerin eskiden ne kadar güzel olmasına rağmen ayrılık, değişim gibi etkenler yüzünden bu şeylerin ne hallere gelmiş olmasını anlatır*. bir zamanlar hayat kişiye o kadar toz pembe gelmiştir ki kişi onların gerçekten yaşanmış olduklarına bile inanmaz, inanamaz; çünkü bir anda bulutlardan yeryüzüne düşmüştür ve bu düşüş onun canını çok yakmıştır-bu nedenledir ki o acıya uzun süre alışamaz, dayanamaz;ama kişi bilmelidir ki "mutluluk küçüktür; bulamazsın, bulursan da çabuk bitirirsin". yukarıda havalar güzeldir, ve aşağıya gelince anlar bu farkı- "insan bazı şeyleri kaybedince değerini farkeder"miş.kişi o dönemlerini o kadar mutlu geçirir ki bir anda biter o günler, şaşırır kişi ve bir anda boşlukta hisseder kendini. o an anlar o zamanların birer hayal kadar harika ve belki de bir daha sonsuza dek yaşanamayacak kadar güzel olduğunu ve acır haline...
şiir şöyledir:
ne varsa en güzel üçgün üçgece
bir kıyı şehrinde seninle yaşadık
tutuştum,elim ellerine değince
öylesi sıcaktın, öylesi aydınlık
güzellikten, mutluluktan, sevgiden
kumların üstünde bir evren yarattık
o dakikalar yaşandı mı sahiden
bir düş müydü yoksa gerçekten var mıydık
nasıl geçip gidiverdi o zamanlar
o bir daha zor yaşanılır çılgınlık
o alev alev yaktığımız ormanlar
ey şimdi o kıyı şehrinde kalanlar
duyun, anlayın, haykırın çığlık çığlık
böyle bir anı bir daha yaşanmaz artık.
trump in ilk secime girdigi gundu.. sabah alti sulariydi.. ben tema istanbul da oturuyordum o donem. garaja indim. arabama bindim. esmer bir zeytin gozlu yakisikli range rover iyla onume kirip korna caldi bana. dedim trump in oglu beni helikopteriyle almaya geldi heralde.ihih. bir iki saat sonra secimi trump in kazandigi aciklandi.