dijital kaleyle birlikte dan brawn un en güzel kitabı.
bilmediğiniz yerler ve terimler hakkında oldukça bilgi verici.. ve en önemlisi sürükleyici olmasıdır.
dan brown'un yazdığı, da vinci şifresi' nin baş kahramanı robert langdom bir simge bilimcidir, her macera, aksiyon ve gerilim romanınında olduğu gibi robert kendini farkında olmadan büyük bir sırrın, koşuşturmacanın içinde bulur. keyifle okunan bir kitaptır.
not: kitabı okuyup filmi izlemişimdir hep, benim anladığım yerleri anlayamayan çoktu. bu tip kitaptan filme aktarılan yapıtları anlamak istiyorsanız kitapları okumanızı tavsiye ederim.
Şunu söylemem gerekir ki kitabı elinize aldığınızda gerçekten bırakamıyorsunuz.
Ben 3 günde bitirdim çünkü bir ton işim vardı ama kitabı bırakırken içimde bi burukluk olmadı değil. Elime her alışımda yeniden heyecanlanıyordum. Nihayetinde bitirdim. Sıra kayıp sembolde
usta yönetmen Ron Howard imzalı 2009 yılı yapımı bir film. konusu kısca şu şekilde:
Robert Langdon * papa seçimleri öncesinde kaçırılan dört kardinali kurtarmak için danışmanlık yapmak misyonuyla vatikan'a getirilir. Bu arada cern'de deneyler yapan bilimadamları uzun uğraşlar sonucu aradıkları antimaddeye ulaşmış fakat bu çok güçlü patlayıcı madde kötü niyetli kişilerin eline geçmiştir. Kaçırılan bu dört kardinali bulmak ve antimaddenin yolaçabileceği büyük bir yıkımı durdurmak için langdon'un 6 saati vardır.
deli gibi okuyup da fiminin de çekileceğini öğrendiğimde sevindiğim kitaptır. hayatımda ilk defa bir kitabı elimden bırakmakta öylesine zorlanmıştım. ilk bakışta tuğla gibi kitap izlenimi verse de okudukça insanı içine çeken bir özelliği var. konunun işleyişi güzel, kurgusu ilgi çekici ve konusu tartışmalara açık olsa da okunması gereken kitaplardan bir tanesidir. insana kitap okuma zevkini yaşatıyor olması bile başlı başına bir sebeptir aslında.
filme gelince biraz hayal kırıklığı yaşıyor insan. kitabın henüz başındaki o devasa ve ilginç uçağı görememek insanı biraz üzüyor. ilerleyen bölümlerdeki değişiklikler olmasaymış daha iyiymiş aslında ama film olarak yine de tatmin edici unsurlar barındırmıyor da değildi.
hayvani güzel kurgusu olan kitaptır. uzun zamandır bu kadar sürükleyici bir senaryo ne bir filmde ne bir kitapta görmüş biri olarak etkileyiciliğinin hakkını vermem gereken über kitap.
beni otobüste görünce ''allahın pezevenk artisti hava atmak için okuyo yavşak sorsam cevap bile veremez'' dediğim tiplerden biri haline getiren kitap. kitabı okurken beynimin büyüdüğünü hissedebiliyorum o derece bir kitap.
--spoiler--
rahip Camerlengo; papanın, henüz bir rahipken sevdiği rahibeden bir çocuk sahibi olmak istemesi ve bunun dini inançlarına göre yasak olması nedeniyle taşıyıcı anne yoluyla sahip olduğu oğluydu ve bunu herkesden saklamıştı ki kitabın en önemli kısımlarından biri de buydu. buna rağmen nedense filminde bu konuya değinilmemiş bir yapım olmuştur. her zaman olduğu gibi filmi, kitabı kadar etkileyici olmamıştır.
--spoiler--
okuduğum en etkileyici, en sürükleyici kitaptı sanırım...nasıl bir tasvir yeteneği vardı adamda..sanki kitap okumadım da film seyrettim...aklıma geldikçe hala ürperiyorum..anlatılanların gerçek olduğu yazıyordu kitapta...bu kitapla hem bir tarihi öğrendim, hem romayı vatikanı kendi hayalgücümle görmüş oldum. bir Roma hayranı olan ben hemen anlatılan yerlere gitmek istedim ve roma hayranlığım daha da büyüdü..40 yıl oturup düşünsem kitabın sonunu tahmin edemezdim...kitap biterken şok üstüne şok yaşadım diyebilirim. filmini de kitap bittikten hemen sonra izliyim dedim ama ilk sahnesi bile kitaba uymuyordu...kitabın ben de ki büyüsünü bozmamak için izlemedim filmini...
efsane karakter robert langdon'nın kronolojik olarak ilk serüvenidir. kitapta her zamanki dan brown uslubu ve tarzına uygun olarak sürükleyici bir maceranın içinde tarihsel gerçeklikler eklenmiştir. macera ve tarihe ucundan köşesinden ilgilisi olanlar için tavsiye edilesi kitaptır.
dan brown' un okumanızı taviye edeceğim kitabıdır. diğer kitapları gibi sürükleyicidir, elinizden bırakmanız zordur. filmini de izlemişliğim var, fakat her kitabı okunup gidilen film gibi pek haz vermez. çok fazla atlama, zıplama, değiştirme vardır.
kitabın ilk çıktığı günlerde ablam almıştı bu romanı, nedendir bilinmez çok ilgimi çekmişti bu kitap. ablamın önermesi ve can sıkıntısı eşliğinde başladım okumaya enteresandır bir çırpıda bitiri verdim. çok şaşırdım! aşırı zevk almıştım lan! yılların verdiği kitap açlığından dolayımı bu kadar zevk aldım, kitap mı çok kaliteliydi? anlayamamıştım o zamanlar. şimdilerde bakıyorumda dan brown abicim bu, dan brown...
hee birde bu kitabı okurken her anında şu cümleyi sarf ettim; "bu kitabın filmini çıkarsalar izlenme rekorları kırar" o zamanlar haklıydım çünkü kitap beni büyülemişti. kitabın her satırında acaba ne olacak duygusu? yok mu işte o yaptı ne yaptıysa.
bir gün kitap kurdu olan bir arkadaşımla kitap hakkında konuşurken, yine o cümleyi sarf ettim* ve bana aynen şöyle dedi "bu tür kitapların filmleri güzel olmaz. kitabın tadı bir başkadır. kitapta her satırı heyecan içinde okursun ancak filmde görsellik ön planda olduğu için, göremezsin detayları, tadamazsın heyecanı."*dedi. kitabın büyüsü altında olduğumdan yanıldığını düşünmüştüm ve bu sözleri gücüme gitmişti. haksızdı lan o! süper olurdu filmi çıksa! hatta film yönetmeni olsaydım keşke!, gösterirdim ben ona filmi! diye hiddetlenmiştim o zamanlar.
şimdi filmini izlemedim ama yorumlara bakılırsa haklıymış kitap kurdu dostum.
brown bu kitabınıda diğerleri gibi akıcı, sürükleyici bir biçimde yazdı. kitabın sonunda tam anlamıyla şok geçiriyorsunuz ki aynı şoku filmi izlediğinizde filmin berbatlığından dolayıda geçirebilirsiniz.