kitaptaki belkide en renkli karakter olan maximilian köhler in filimden çıkarılması ve dolayısı ile camerlengo nun foyasının ortaya çıkarılması için son kardinalin kurtarılması.vittorianın babasının filmden çıkarılması robert langdon ile vittoria arasındaki duygusal bağın filmde konu edilmemesi robert langdonun önce cern e gitmek yerine direk vatikana gitmesi son damganın iki tane uyduruk kilitle değiştirmesi benim gibi kitabı okuyupta filmi izleyen herkesi hayal kırıklığına uğratmıştır.
okuduğum ilk gerilim romanıdır.bundan önce bi hayvan mezarlığına başlamıştım da bitirmemiştim sonra nedense.kitaba gelecek olursak; hiç bir zaman gerilimi düşmeyen bir kitap.ilk sayfalarından itibaren sizi kollarına alıyor ve kitap bitene kadar bırakmıyor.sonu ise tam bir felaket.okuyanların çoğunun kitap bitince ha..tır dediğine eminim.
sürükleyici, akıcı, aksiyon dolu vs. vs. bir kitaptır. ama şu suikastçı, arap kökenli olan ve aydınlanma kilisesinden bakarken "katledilen müslümanları düşünen" kafama takıldı arkadaş. ha bir de kadın düşkünü sapık. eski illuminati üyeleri de haşhaşla zevke varıyormuş onlar da aynı b.kun laciverdi ama suikastçı, terörist rolüne* arap kökenli birini seçmiş olması da iğneleyeci sanki.
--spoiler--
gözlerini kaldırıp yüzlerce basın ışığının parıltısı altında çıplak görünen bir kilometre ilerideki San Pietro'nun kubbesine baktı. Haçlı seferleri sırasında katledilen binlerce müslümanı gözünün önüne getirerek, yüksek sesle, "son saatin," dedi. "gece yarısı, tanrınla buluşacaksın."
--spoiler--
ne şimdi bu? üzülmüş mü müslümanlar adına? müslüman mı, bu öldsürmekten ve sapkın cinsellikten zevk alan adam?
--spoiler--
langdon, vittoria'ya, "bar-arabo mu?" diye sordu. "barbar mı?"
vittoria gergin görünüyordu. "pek sayılmaz bar-arabo küçültücü bir kelime oyunudur. anlamı arabo yani arap..."
--spoiler--
her milletten çıkabileceği gibi araplardan da katil barbar ya da kötü insanlar çıkacaktır ama müslümanlıkla karıştırılması hatadır. evet kitap çok akıcı ve sürükleyici ama bana bazı terimleri karıştırmış gibi geldi. bilmeyen kişilerin kafasında yanlış yönlendirmelere sebep olabilir.
filmini genelin aksine sevdiğim, oldukça sürükleyici bulduğum kitap. evet kardeşim ben filmini beğendim. vatikan'ın o sıradışı atmosferi, o pek bilinmeyen, pek ışık görmeyen duvarları bile insanı çekiyor filme. bu filmi izlemek için önemli bir neden benim için vatikan faktörü. film sırasında hoşuma giden şeylerden biri de vatikan'a yapılan göndermeler. özellikle de "yıllardır bozulmayan cesetler" konusunda küçük ama sağlam ayarların verildiğini, mesajların verildiğini görebilir dikkatli gözler. sırf bunun için bile izlerim diyebilirim * . iyi film, güzel film. izleyin bir şey kaybetmezsiniz, hoşça vakit geçireceğinizi düşünüyorum.
assassin'den çok az bahseden bir film. camerlengo'yu hedef gösteren bir kurgu; iyi gizleyememişler. ewan mcgregor'a da yakışmıyor böyle şeyler: the island, trainspotting adamını rezil bir rolle izleyince kuşbaşılı salata yemiş gibi oluyorum. filmden hiçbir zevk alamayan biri olarak kitabını sabahlara kadar elimden bırakamamıştım. kitapta mekan tasvirlerinin içinde kaybolurken aynı şeyi görselde bulamamaktı kötü olan. ayrıca deception point ile aynı kurguda oldugunu belirtmeden geçmem ben. tarzını değiştirse fena olmayacak dan brown.
ek niyetine: o karşıt madde'de çok olanaklı sanıyorsanız, cern dolmuşları buradan geçmiyor.
mükemmel bir kitap. insanı 'yazdıkları gerçekse korkunç, eğer uydurma ise de nerden uyduruyor bunları' diye düşündüren,yazarın yaptığı tasvirlerle romayı,vatikanı gitmeden görmüş gibi olmama sebep olan kitap. aynı ismi taşıyan filme ise, tam anlamıyla rezaletti.boşuna heveslenmişim diye çok hayıflandım açıkçası.
brown bu kitabınıda diğerleri gibi akıcı, sürükleyici bir biçimde yazdı. kitabın sonunda tam anlamıyla şok geçiriyorsunuz ki aynı şoku filmi izlediğinizde filmin berbatlığından dolayıda geçirebilirsiniz.
kitabın ilk çıktığı günlerde ablam almıştı bu romanı, nedendir bilinmez çok ilgimi çekmişti bu kitap. ablamın önermesi ve can sıkıntısı eşliğinde başladım okumaya enteresandır bir çırpıda bitiri verdim. çok şaşırdım! aşırı zevk almıştım lan! yılların verdiği kitap açlığından dolayımı bu kadar zevk aldım, kitap mı çok kaliteliydi? anlayamamıştım o zamanlar. şimdilerde bakıyorumda dan brown abicim bu, dan brown...
hee birde bu kitabı okurken her anında şu cümleyi sarf ettim; "bu kitabın filmini çıkarsalar izlenme rekorları kırar" o zamanlar haklıydım çünkü kitap beni büyülemişti. kitabın her satırında acaba ne olacak duygusu? yok mu işte o yaptı ne yaptıysa.
bir gün kitap kurdu olan bir arkadaşımla kitap hakkında konuşurken, yine o cümleyi sarf ettim* ve bana aynen şöyle dedi "bu tür kitapların filmleri güzel olmaz. kitabın tadı bir başkadır. kitapta her satırı heyecan içinde okursun ancak filmde görsellik ön planda olduğu için, göremezsin detayları, tadamazsın heyecanı."*dedi. kitabın büyüsü altında olduğumdan yanıldığını düşünmüştüm ve bu sözleri gücüme gitmişti. haksızdı lan o! süper olurdu filmi çıksa! hatta film yönetmeni olsaydım keşke!, gösterirdim ben ona filmi! diye hiddetlenmiştim o zamanlar.
şimdi filmini izlemedim ama yorumlara bakılırsa haklıymış kitap kurdu dostum.
dan brown' un okumanızı taviye edeceğim kitabıdır. diğer kitapları gibi sürükleyicidir, elinizden bırakmanız zordur. filmini de izlemişliğim var, fakat her kitabı okunup gidilen film gibi pek haz vermez. çok fazla atlama, zıplama, değiştirme vardır.
efsane karakter robert langdon'nın kronolojik olarak ilk serüvenidir. kitapta her zamanki dan brown uslubu ve tarzına uygun olarak sürükleyici bir maceranın içinde tarihsel gerçeklikler eklenmiştir. macera ve tarihe ucundan köşesinden ilgilisi olanlar için tavsiye edilesi kitaptır.
okuduğum en etkileyici, en sürükleyici kitaptı sanırım...nasıl bir tasvir yeteneği vardı adamda..sanki kitap okumadım da film seyrettim...aklıma geldikçe hala ürperiyorum..anlatılanların gerçek olduğu yazıyordu kitapta...bu kitapla hem bir tarihi öğrendim, hem romayı vatikanı kendi hayalgücümle görmüş oldum. bir Roma hayranı olan ben hemen anlatılan yerlere gitmek istedim ve roma hayranlığım daha da büyüdü..40 yıl oturup düşünsem kitabın sonunu tahmin edemezdim...kitap biterken şok üstüne şok yaşadım diyebilirim. filmini de kitap bittikten hemen sonra izliyim dedim ama ilk sahnesi bile kitaba uymuyordu...kitabın ben de ki büyüsünü bozmamak için izlemedim filmini...
--spoiler--
rahip Camerlengo; papanın, henüz bir rahipken sevdiği rahibeden bir çocuk sahibi olmak istemesi ve bunun dini inançlarına göre yasak olması nedeniyle taşıyıcı anne yoluyla sahip olduğu oğluydu ve bunu herkesden saklamıştı ki kitabın en önemli kısımlarından biri de buydu. buna rağmen nedense filminde bu konuya değinilmemiş bir yapım olmuştur. her zaman olduğu gibi filmi, kitabı kadar etkileyici olmamıştır.
--spoiler--