Hiç bir yemin sorumluluğu taşıtmayan, sadece ezberlerde kalmış okul klişesidir. Kış aylarında her sabahın buz gibi ayazında çoçukları gereksiz yere bekletmesinden dolayı nefret edilen bir and'dır andımız. Kaldırılacak olması kesinlikle yerinde bir hareket olur. Çünkü bu vatanın evladı ülkeye hayırlı bir evlat olabilmesi için her sabah bir yemini papağan gibi tekrarlamasına gerek yoktur.
bizim çocuklarımızın hep aklında, ezberinde olacaktır. nedenini gerçekten yürekten anlayanlar bilir...
türküm, doğruyum, çalışkanım,
ilkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
ey büyük atatürk! açtığın yolda, gösterdiğin hedefe
durmadan yürüyeceğime ant içerim.
varlığım, beyaz türk varlığına armağan olsun.
"ne mutlu türküm diyene!"
türk ve büyük atatürk düşamnalrının kaldırlmasına sevindiği ama sevinçlerinin kursaklarının kkalacağı andımızdır efendim büyük atatürk ve türk milletini tarihten silmek imaknsızdır efendim.
en sevilen kısmının: "varlığım türk varlığına armağan olsun!" cümlesi olan and. onu kaldıranlar bizim zihnimizdeki türk'ü öldürmek ve bizi köksüzleştirmek istiyorlar. lakin damarlarımızdaki asil kan tükenmedikçe bizi bu öksüz türklüğümüzden alıkoyamayacakalrdır. bu da böylece biline!!
hamdolsun andımız tarihe karışmıştır. o neydi ya " mevcudiyetinin yegane temeli budur" böyle bir cümleyi bir müslüman söylemez. haşa sanki bizi atatürk var etmişte o karar veriyor görevimizin ne olduğuna. hem çok kültürlü bir ülkede okutulmasıda ayrıca bir yanlışlıktı zaten.
küçükken ağlardım; ''bana okutturmuyolar en güzel ben okuyorum. '' diyip. şimdiyse bu güzel paragrafı kaldırdılar. kanım donuyo artık. andımızı kaldırsan nolur. bi sürü insan andımızı okuyarak büyümüşken kimin neslini kurutmaya çalışıosun bizim nesillerimiz devam ettiği sürece bu vatan bölünmez. ne mutlu türküm diyene.
türküm, doğruyum, çalışkanım..
--yani; doğru ve çalışkan bir türkiye cumhuriyeti vatandaşıyım..
ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir..
--yani; insanlığın en temel güdülerinden; kollamak, sevmek, saygı duymak..
ülküm, yükselmek, ileri gitmektir..
--yani; gelişmek, ilerlemek, çağdaşlaşmak..
ey büyük atatürk! açtığın yolda, gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğime
and içerim..
--yani; muasır medeniyet seviyesine ahlaklı, dürüst, çalışkan bir şekilde ulaşacağıma dair kendime söz veririm..
ne mutlu türküm diyene..
--yani; türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmak, ne güzel bir şeydir..
şimdi sorarım;
bir insanın,
en güzel en temel duygularla,
sevgi ve saygıyla,
ahlak üzerine,
toplumun ve kendinin refahı için çabalayacağına,
ömrünü bu değerler üzerine geçireceğine dair
kendi kendine söz vermesi neden kaldırılır?!!
4-5 ay 5 dakika soğukta duran çocuklarımız üşütüyor bahaneleri ile kaldırılmıştır...
kimsenin toplukta şerefsizlikte yapmasına gerek yok bu devlette ayağına ayakkabı alamayan, okula gitmek için o soğuklarda kaç km yol yürüyen kardeşlerimiz, çocuklarımız var!
kimse de durduk yere acitasyon yapmasın... biraz adam olmak gerekir. kıvırtmaya gerek yok andımızın 1 tek kaldırılma sebebi vardır onu da herkes biliyor!
ırkçı söylemler içeriyormuş vs. sayın başbakanımız ırkçılığın başında gelir... öyle bir siyaset yaparlar ki kendileri aynı köyde bile ayrım yapar. kendine oy verenlerin evlerinin önü asfaltken, vermeyenlerin ki topraktır... sünni köylerinde evlerin önüne kadar asfalt varken, alevi köylerinin düz yollarında bile asfalt yoktur...
o kadar çocuklarımızı düşünenler neden 4 4 4 sistemiyle kızlarımıza evlerin yolunu açtı...
adamlar bir okulu bölüp bir tarafını din üzerine, bir tarafını klasik eğitim verdirtiyorlar. kör olmayan herkes bunu görür ayrımcılık var diye andımız kaldırılıyor lakin okullar 2 ye bölünüyor... o öğrencilerin arasına resmen görünmeyen duvarlar çekiyorlar...
turkum dogruyum calıskanım
ilkem kucuklerimi korumak buyuklerimi saymak
yurdumu milletimi ozumden cok zevmektir
ulkum yukselmek ileri gitmektir
ey buyuk ataturk actıgın yolda gosterdigin hedefe
hic durmadan yuruyecegime and icerim
ne mutlu turkum diyene.
Atatürk karşıtlarının her şeye muhalefet olma isteğinin son kurbanı...
özellikle son cümlesi anlamayan pek çok andavalın zoruna gitmektedir...
Kendini türk olarak hissetmeyen diğer bütün ırkçı arkadaşları, kendini komunist olarak tanımlayan andavalları ve en son olarak sonu ne mutlu müslümanım diyene olsaydı asla kaldırmayacak olan g.t kılları..
Bir insandan ancak bu kadar nefret edilir... Ellerinde olsa ATATÜRK'ü hitler ilan edicekler...
Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sıfatını benimsemiş biri olsam da "Ne Mutlu Türküm Diyene"de faşist bir yaklaşım bulamıyorum...
En çok kızdığım şu "yetmez ama evetçiler" kendilerini entellektüel sanan komünist manifestoyu ya okumuş ya da okumamış. Gerçek komünizmin ne olduğunu bile tam olarak anlayamayan Ve kültür özgürüğünü savunma ile ırk özgürlüğünü savunmayı birbirine karıştıran kafalar...
Çok uzar bu yazı... 1920 lerin o idealist ülkesinin son kırıntıları yıkılıyor.. Afganistan'daki beyinsiz yaratıklara dönmeye başladı bile zavallı halkım.
Yok yok gelecek karanlık...
Tüm iyi olarak görünen şeyler tiyatro... Sonunda hepimiz " Ne güzel herşey yolunda gidiyordu yahu ne oldu?" diyeceğiz. ama iş içten geçmiş olacak...
kaldırıldı, üzüldük falan. neticede çocukluğumuzu anımsatıyor. kimileri için kötü bir hatıra ama bizim için öyle değildi. belki de sırf o hatıradan dolayı üzülüyoruz.
çok işe yarar bir şey olmadığı ortada çünkü. bunu yıllardır okuttular ama senin ülkende elle tutulur bir siyaset yapmayan, tamamen ucuz acitasyona ve ipe sapa gelmez iftiralarla siyaset yapan mhafazakar bir parti ülkenin yarı oyunu alarak iktidarda.
bugün avrupa'nın hemen hemen tüm ülkelerinde gerek bireysel bazda gerek partisel bazda milliyetçilik duygusu türklerden ve milliyetçi partilerden daha fazla. oysa bu ülkelerde insanlara bu ideolojiyi empoze eden herhangi bir şey yapmıyorlar. artık bizde de yapılmayacak. bir de böyle deneyelim bakalım ne olacak?