ölen hiçbir yabancı ünlüye, bu abiye üzüldüğüm kadar üzülmemiştim. öldüğünü yeni yeni idrak ediyorum ve düşündükçe içim acıyor. sanki bir parça koptu gitti, abartmıyorum.
Ölümün böylesi yakışmadı bu adama. Ne bileyim,bir motosiklet kazasında falan ölseydi belki kabul etmek daha kolay olurdu.ama malesef bu kanser illEti boy pos, adele dinlemiyor kapı gibi adamı deviriyor. Allah sevenlerine kabuLlenebilme gücü versin.bizler icinde spartacus 3 sezon diye bisey kalmamıştır.
spartacüs'ü her açtığımda hatırlayıp üzüldüğüm insan. harika bir oyuncuydu. ama anasını siktiğimin kanseri onu aldı ve götürdü buralardan. her ölüme üzülürüm * ama kanser adı verilen lanet hastalığın alıp götürdüğü insanlara çok çok daha büyük üzülürüm. kinim ikiye, üçe, bine katlanır bir insanın ölüm sebebinin kanser olduğunu öğrendiğimde. böyle değerli insanları eritmesi, her geçen gün bize işkence çektiriyor. nefes alarak eritiyor bizleri.
"...Madem îman gibi hadsiz derecede kıymetdar bir nimet bizde vardır; ihtiyarlık da hoştur, hastalık da hoştur, vefat da hoştur. Nâhoş birşey varsa; o da günahtır, sefahettir, bid'atlardır, dalâlettir..."
"...işte bu hâlette vaziyetime baktım ki; medâr-ı ezvak olan gençlik gidiyor, menşe-i ahzan olan ihtiyarlık yerine geliyor. Ve gâyet parlak ve nuranî hayat gidiyor; zâhirî karanlıklı dehşetli ölüm, yerine gelmeye hazırlanıyor. Ve o çok sevimli ve daimî zannedilen ve gafillerin maşukası olan dünya, pek sür'atle zevale kavuşuyor gördüm. Kendi kendimi aldatmak ve yine başımı gaflete sokmak için, istanbul'da haddimden çok fazla gördüğüm makam-ı içtimaînin ezvakına baktım, hiçbir faidesi olmadı. Bütün onların teveccühü, iltifatı, tesellileri; yakınımda olan kabir kapısına kadar gelebilir, orada söner. Ve şöhretperestlerin bir gaye-i hayali olan şan ü şerefin süslü perdesi altında sakil bir riya, soğuk bir hodfüruşluk, muvakkat bir sersemlik suretinde gördüğümden, anladım ki; beni şimdiye kadar aldatan bu işler, hiçbir teselli veremez ve onlarda hiçbir nur yok. Yine tam uyanmak için, Kur'anın semavî dersini işitmek üzere, yine Bayezid Câmiindeki hâfızları dinlemeye başladım...." lemalar.
çoğu kişinin benim gibi spartacus izlerken kanser olduğundan haberdar olmayan oyuncu. ama diyordum hep içten içe "lan bu adam gerçekten bir şeyler için savaşıyor sanki" diye. ah ulan ah! ciddi ciddi üzüldüm diyorum bak. heath ledger için de böyle üzüldüm. o kadar gereksiz, gerizekalı oyuncu insan var onlar ölsün amk. şu görüntüler ile karşılaşınca tekrar üzüldüm.
(bkz:
karizması karşısında önünde eğildimiz abimiz. daha fazla yaşasaydı keşke bunu ünlü olduğu için değil dizinin tadının kaçtığı için söylüyorum. bu adam varken dizisi bir başkaydı.
karakterle o kadar özdeşleşmiştir ki, yerine kim gelirse gelsin boşluğunu dolduramayacak gibi gelir insana. halbuki yalnızca bir sezon oynamıştır dizide.