evi otel olarak kullanıp sadece uyumak için uğrarsanız nispeten gazabından kurtulabileceğiniz üç büyükler. aksi takdirde ruhunuzdaki tahribat için destek almanız şarttır.
resmen ölüm grubuna düşmüşsünüz. bir süre sonra intiharı bile düşünebilirsiniz. allah yardımcın olsun kardeş. umarım içerde çok kalmazsın. bir af çıkar da kurtulursun ne diyim.
kısa dönem askerlik gibi, kısa sürede tüm derdi cefayı çekmektir. sırayla gelseler de çok bir şey değişmeyecek. yaşanan sinir aynı kalırken yalnızca günlük dozaj değişecek.
ebeveynlerde yaş iyice ilerlemiştir, vücutta aktivite durunca dillerine vurmuştur cinsellik.
ergen kardeş salona gelir, babanın laf atmasıyla diyaloglar gelişir;
- neler yapıyorsun kerata! aynı ev içinde yüzünü gören cennetlik.
- dersler çok sıkı baba, bir taraftan dersane bir taraftan okul, bunalıyorum yeminle.
- evet! bunaldığın belli, sivilceler basmış yüzünü, kalkan balığına dönmüşsün.
- artık sesi de çatallaştı babası.
- farkındayım... sabaha kadar ünlemiş çomarınki gibi çıkıyor.
- baba ya! dalga geçecek beni mi buldunuz. abi! yok mu bir tartışma programı filan? açsana.
- var! konumuz da sensin. bu ay kaç megabayt porno film download ettiğini konuşuyorduk internetten.
- aman baba ya! nerden çıkarıyorsunuz bunları.
- nereden olacak! 99 lira gelen internet faturasından. allahtan devlet limit koymuş da 100 lirayı geçemiyor, yoksa allah muhafaza 1000 lira gelmesi işten bile değil.
- bana hiç bakma oğlum! ben bir şey söylemedim. adam açtı bilgisayarı eliyle koymuş gibi buldu arşivini. tutmuş, dosya ismini 'paraguay'ın hayvanları' koymuşsun. hani doğa belgesellerine merakın olsa amenna, yolda kedi görse yolunu değiştiren çocuksun sen. ne o öyle, "bakın ben burdayım" der gibi.
- ben çocuk değilim anne! bana çocuk muamelesi yapmayın! dedim ben size "49 liraya limitsiz internet alalım" diye. "yok" dediniz. arkadaşlarım 'nike' giyiyor ben 'converse', onlar 'benetton' giyiyor ben 'lc waikiki', herkes bayramda 'antalya'ya 'marmaris'e gidiyor ben akraba gezmelerine, yeter artık ya! yeter! yüklenmeyin bu kadar da bana.
haksız olan yoktur aslında. herkes, kendi adına haklıdır. zamanlar değişir, mekanlar değişir, kişiler ve konular değişir ama bu tatlı tartışmalar nesiller boyu sürer gider. onlar, aile aşının tuzu-biberidirler.