en son abd de futbol oynayıp emekli olmuş. bir keresinde çok uzaktan bir şut çekmiş üst kale direğine çarpmıştı.. o anki yüz ifadesini hiçbir zaman unutamam.
ofansif yönü 'çalım atmak' alanında iyi ancak 'topa isabetli vurmak' alanında kötü olan oyuncu.
bir defansta ikincisi aranmayacağından başarılıdır kendisi.
fm 2006 dan hatırlıyorum bu adamı.yaklaşık 12 milyona bırakıyordu athletic.sağ tarafa koy da nereye koyarsan koy heryerde süper top koştururdu.ama özellikle bek de oynatmak daha yararlı olurdu.
öz be öz bask evladıdır bu, önce bask milli takımında oynamış, sonradan ispanya'nın teklifine evet demiştir. daha bu yaşında* kulübün bayrak adamlarından olmuştur.
yüz hatları türk filmlerinde mazlum delikanlıları anımsatır, athletic bilbao'nun a takımında oynamaya başladığından beridir bana acayip sempatik gelen bir futbolcudur.
2004-2005 sezonunda bir real madrid-athletic bilbao maçı vardır ki orbaiz'in taç çizgisi üzerinden yolladığı 45 metrelik şutun üst direğe çarpıp kalenin içine düştüğü maçtır, hakem vermemiştir golü. bu maçta rakibini santiago bernabeu'nun çimlerine 2-0'la gömen bask takımında iraola resmen maç boyu dağıttığı paslarla madrid'in milyarlık eşeklerinin canına ot tıkamış, üstelik karşı karşıya pozisyonda casillas'ı avladığı golle de bitirici darbeyi indirmiştir, gene yüzünde o sevimli ifade mevcuttu bu kara gözlünün. defansif bölgede oynamasına rağmen sağ kanattan bol bol atağa çıkmaktadır.
2 yıl önceki 5-1'lik athletic bilbao-valencia maçı, daha sonra thierry henry'nin fransa-irlanda cum. 2010 dünya kupası play-off maçında yaptığı hentbol asistini savunması bile kendisine karşı olan sempatimizi azaltmamıştır, iraola dendi mi saygı durun, hey gidi babayiğit...